İslam alemindeki çeşitli cereyanlar, kendi ideolojilerini, öğretilerini güçlendirmek için Kur'an'da dahi dayanak aramış ve bazı ayetleri kendi ideolojilerini güçlendirecek biçimde tefsir etmişlerdir. Böyle bir faaliyette yeterli ve geniş hareket alanı bulamayınca hadis alanına yönelmişlerdir. Bunun sonucunda da Kur'an ve hadis hükümlerine tamamen aykırı bir çok söz ortaya çıkmıştır.
Bunlara genel olarak zayıf hadis denilmektedir. Zayıf hadislerin en aşağı derecesi Apokprif ( Uydurma ) olanlardır. Peygamberimizin açık ihtarlarına rağmen, kendisine dayandırılan bir çok yalan yani uydurma hadis ortaya çıkmıştır. Bazen kötü ve feci olaylara sebep olmalarından dolayı, bu tür hadisler İslam alemi için çok zararlı olmuştur.
Bu şekilde Müslümanlar arasına bir çok fitne ve fesat girmiş, bilhassa bazı hurâfeler ve kurallar da aralarına sokulmuştur.
Aslında yalan olduğu bilinen bir bir hadise uyularak hareket etmek doğru olmadığı gibi, bu çeşit hadisleri rivayet etmek dahi haramdır. Ancak uydurma olduklarını açıkça belirtmek şartıyla bunlar zikredilebilir.
Bir hadisin içeriği uydurma ise veya zayıf bir hadis ise bunları güçlendirmek için onlara sahih bir dayanak yakıştırılır.
Bir hadisin uydurma olduğu aşağıdaki hallerden daha ilk bakışta belli olur.
1- Kur'an'a ve Peygamberimizin sünnetine aykırılıkları, .
Örnek: '' Muhammed veya Ahmed isimleriyle adlandırılanlar cehenneme girmezler. ''
2- Ahlak ve edep kurallarına aykırılığı,
3- Akla ve tabiat kanunlarına aykırılığı,
4 - İçeriğinde komik ve maskaraca sözlerin bulunması,
5 - Manen ve söz olarak eğriliği bulunması,
Örnek : '' Pirinç insan olsaydı halîm olurdu ''
6 - Sözde ölçüsüzlük
Yukarıda sözü edilen hallerden birine bir hadiste tesadüf ettiğimiz zaman, başka tetkiklere girişmeden bunun Peygamber'imiz tarafından söylenmediğine hükmedebiliriz.
Bazı eski filozofların ve düşünürlerin veciz sözleri Peygamber'imize atfedilerek hadis kılıfına büründürülmüştür. Örnek olarak, müşrik Arap hekimlerinden Hâris İbn Kelede ve Malik İbn Dînar'ın bazı sözleri , Peygamber'imize atfedilmiştir. Eski
Yunan Filozoflarından Eflatun'un bazı tıbbî sözleri de hadis olarak gösterilmiştir. Nihayet Benû İsrail Peygamberlerine atfedilen sözler ile Hristiyan kutsal kitaplarından çıkarılan bir takım ibareler de Hz. Muhammed'e nisbet edilmiştir.
İçeriği bakımından uydurma olan hadisler iki çeşittir:
* İslamiyete karşı fikir ve bilgileri içerenler.
* İslami kurallara aykırı olmayıp güzel ve faydalı bilgi ve fikirleri olanlar
Uydurma Hadislerin Oluşumunda Dış Etkiler:
Yahudi ve Hıristiyan Kutsal kitaplarından çıkarılan bir takım sözlerin hadis şeklinde ortaya atıldığı bilinmektedir. Bunun dışında Yahudilik ve Hıristiyanlıktan dönenlerin de bu konuda önemli rolleri olmuştur. Bu gibi hadislerin çoğu kaynakları itibariyle muhaddislerce belirlenmiştir.
Örnek: '' Münafık istediği zaman ağlamak için iki göze sahiptir. '' uydurma hadisi için Şevkânî '' Sabit değil fakat Tevratta geçmektedir '' demektedir.
Ayrıca Gazâlî'nin İhyâu Ulûmi'd-Dîn'inde geçen '' Yerlerim göklerim beni ihata edemedi; fakat mümin kulumun kalbi beni ihata etti '' kutsî hadisi hakkında el-Irâkî: '' Aslını görmedim '' , İbn Teymiyye ise ''İsrâîliyyatta zikredilmiştir, yoksa
Peygamber'imizden bilinen bir dayanağı yoktur. '' demişlerdir.
Diğer örnekler:
1- Dr.Ignaz Goldziher bu konu üzerinde önemle durmuştur. eserlerinde bazı hadislerin İncil'de benzerleri bulunduğu konusunu işlemiştir. Bunlardan bazıları ; hadis şekline girmiş bir hıristiyan duası ki - Hıristiyanların Fatihası hükmündedir. Bu dua dört İncilden ikisinde yer almaktadır. İşte bu dua hadis şeklinde Ebû Davûd ve et-Tirmizi'nin '' Es-Sünen'' lerinde , Ahmed İbn Hanbel'in '' el-Müsned '' inde , ez- Zehebî , el-Muttakî, el-Hindî, İbn Teymiyye ve el-Kilânî tarafından eserlerinde nakledilmektedir.
2- '' Domuzların ağızlarına inci atmayınız '' uydurma hadisi İbn Mâce'nin es-Sünen'inde yer almaktadır. Matta İncil'i VII . nci babın 6. maddesi şudur: '' Mukaddes olanı köpeklere vermeyiniz ve incileri domuzların önüne atmayınız. ''
3 - '' Onlara haklarını verin, kendi hakkınızı da Allah'tan isteyin '' hadisi de metin olarak Matta İbcil'indeki şu cümleye benzemektedir : '' Kayser'in şeylerini Kayser'e ve Allah'ın şeylerini Allah'a ödeyin ''
4 - el-Bağavî'nin '' Mesâbîhu's-Sünne' sinde '' Ümmetimin arasında ashabımın durumu yemekteki tuz gibidir. Yemek ancak tuzla iyi olur. '' hadisi Matta İncil'i V. babındaki 13. cü cümleye benzemektedir: '' Dünyanın tuzu sizsiniz, fakat tuz tatsız olmuşsa o ne ile tuzlanır ? Artık dışarıya atılıp insanların ayağı altında ezilmekten başka bir işe yaramaz. ''
5 - '' Güvercinler gibi ebleh yani safdil olunuz '' hadisine karşı Matta İncil'inde '' İşte sizi kurtların arasına koyunlar gibi gönderiyorum. Şimdi yılanlar gibi akıllı ve güvercinler gibi saf olun '' ibaresi vardır.
6 - Goldziher, '' Fakirliğin zenginliğe tercih edilmesini '' bildiren hadis ie '' Sadakanın gizli olarak verilmesi '' ile ilgili hadisin İncil'den alındığını iddia etmiştir. Bu iddialar İslam din adamları ile muhaddisleri tarafından kabul görmemiştir.
7 - Goldziher ayrıca Hz Muhammed'in yaratılış bakımından önceliği ile ilgili aşağıdaki ve benzeri hadislerin de gerçek olmadığını ve dış etkilerden kaynaklandığını iddia etmiştir.
‘’ Ben yaradılış bakımından ilk ve görevlendirme bakımından son Peygamber oldum ‘’
‘’Âdem, henüz ruh ile ceset arasında iken, ben Peygamber idim ‘’
‘’ Âdem, henüz su ile çamur arasında iken, ben Peygamber idim ‘’
‘’ Âdem, su ve çamur yok iken, ben Peygamber idim ‘’
‘’ Yaratılan ilk ve görevlendirilen son insan benim ‘’
‘’ Yaratılan ilk ve görevlendirilen son insan benim ‘’
Dikkat edildiğinde görüleceği gibi, bu sözlerin içeriklerinde de farklılıklar vardır. Goldziher’in bu itirazı sünnilerce kabul edilmiş, fakat şiilerce reddedilmiştir.
Bazı uydurma hadisler İslamiyete aykırı görüş ve fikirleri yansıtır. Aşağıdaki iki örnek gibi:
‘’Halk, hükümdarların dinine tabi olur. ‘’
‘’ Halkın dilleri Cenab-ı Hakk’ın kalemleridir ''. Diğer tabirle : Halk ne söylerse , Allah’da onu onaylayıp yazdırır.
Fakat öyle uydurma hadisler vardır ki; halk tarafından benimsenmiş ve halk arasında cami kürsülerinde sık sık söylenmektedir. Bunlar mana itibariyle de İslâm öğretilerine tamamen uygundur.
Örnekler:
‘’ Çin'de bile olsa ilmi arayınız ‘’
‘’ Vatan sevgisi imandandır ‘’
‘’ Eğer sen olmasaydın felekleri yaratmazdım ‘’
‘’ Nefsini bilen Rabbini bilir ‘’
‘’ Sana karşı olan muhabbeti arttırmak için aralıklı ziyaret yap ‘’
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder