Fizik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Fizik etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

18 Mayıs 2022 Çarşamba

ATEİZM' İN İNSAN' A BAKIŞI

 




ATEİZM'İN  İNSAN'A  BAKIŞI

Madde ötesini ve paralelinde manevi inançları reddeden, materyalist felsefe anlayışına göre evren yaratılmamış, kendiliğinden ezeli olarak var olagelmiştir. Bu kabule göre evrenin ve evrende - bir şekilde - kendiliğinden oluşan yaşamın herhangi bir amacı yoktur. Canlının - tek amacı - yaşadığı kısa süre içindeki canlılığını, yaşamını en iyi şekilde sürdürebilmesidir.

Bu durum evrenin ve yaşamın başlangıcına ve insanın nereden geldiğine ve dünyada ne için yaşadığına; yani hayatın amacına dair soruları tamamen belirsiz ve yanıtsız bırakan ya da insanı ve yaşamı tesadüflere mal eden bir anlayıştır kuşkusuz... Oysa vahyi ve dini red eden kesimin en sık kullandığı kavram '' Aydınlanma '' dır. Ve yine onların iddialarına  göre bilim ve akıl, .insanı karanlıklardan ışığa çıkaran yegane araçtır.

Acaba gerçekten öyle mi ?...

Düşünen her insan yaşamında bir kez dahi olsa şu soruları kendine sormuştur:

Nereden geldim ?

Hayattaki amacım ne ? 

Neden yaşıyorum ?

Öldükten sonra nereye gideceğim ?

Bilim ve aklın bu sorulara verdiği cevaplar şunlardır:

'' Ey insanlar;

Sizler hiçlikten, yokluktan tesadüflerin ve bir takım rastlantılar ile bazı kaotik şartların sonucu olarak dünyaya gelen hayvanlarsınız. Aslında sizler de maymunlar ailesinin ve gelişmiş birer ferdisiniz.  Geçmişiniz tamamen belirsiz ve karanlık... Sizler, amaçsız, gayesiz, hedefsiz, bilinçsiz kör tesadüflerin ürünüsünüz...

Hayatta yaşamaktan başka bir amacınız yok. Her durumda ne olursanız olun öleceksiniz. Bu dünyada yaptıklarınızın hiç bir anlamı olmayacak, yalnızca sağlığınızda tattığınız zevk ve hazlar yanınızda kar kalacak. Ruh diye bir varlıkta yoktur. Sevap ve günah gibi kavramlar gerçek dışıdır. Eğer birilerine iyilik yapacaksanız sakın size bir karşılığı olacağını sanmayın. Keza dünyanın en şerli, zalim ve zorba insanı olsanız da yakalanmadan ölürseniz kimse size hesap sormayacaktır...

Dünyadaki yaşamın en temel yasası '' GÜÇLÜ OLAN HAYATTA KALIR ''' yasasıdır. Zira  EVRİM zayıfları yok eder. O halde hayattaki insanın en önemli ilkesi bir şekilde GÜCÜ elde etmek ve onu elinde tutabilmek olmalıdır.

Keza dünya bir savaş meydanıdır, güçlülerin hayatta kaldığı, zayıfların haklı olsalar da yok olmaya mahkum oldukları bir savaş bu...

Yani salt akıl  ve bilime göre geçmişi karanlık ve belirsiz olan insanın geleceği de geçmişin karanlığından daha karanlık ve sıkıntılı karanlık olacaktır. Evrende başıboş, savunmasız ve yalnız olan insan, bir mikroptan tutunda göktaşlarına kadar tüm düşmanları ile boğuşmak zorunda kalan aciz, zayıf ve çaresiz bir varlıktır... (*)

İşte materyalist felsefenin öngördüğü ateist insan !...



(*)  Gece Kitaplığı yayınlarından Metin Aydın'ın ATEİZM YANILGISI - Ankara  -- 2015 -- S.101-103




7 Şubat 2021 Pazar

KUANTUM ve EVREN konularında önemli kaynak eser : KOZMOS'TAN KUANTUM'A


KOZMOS, EVREN anlamı içeren bir kelime ve bilim dalı. Cisimlerin bölünemeyen en küçük  parçasına atom denildiğini biliyoruz. 1900' lü yılların başında atomda çok özel yöntemlerle bölünmüş ve onun içinde neler olduğu araştırılmaya başlanmış. Atoma kadar konuları inceleyen bilime FİZİK, atomun içindeki parçaları konu alan bilime de, Atom altı parçacıklar fiziği, kısaca PARÇACIKLARI FİZİĞİ adı verilmiş.  İşte bu parçacık fiziğini inceleyen, onun geniş kapsamda insan ve doğayı etkileyen  bilim alanına da  KUANTUM  denilmiş.

Kuantum konusu benim son 15 - 20 yılımda temel ilgi alanım olan KUR'AN  mesajları  konusundan sonra en çok ilgi duyduğum ikinci alan oldu. Konuya ilişkin bir çok bir çok eser inceledim. Ama tanımakta, anlamakta tatmin edici bir sonuca ulaşamadın.  Son bir yıl içinde  konuyla ilişkin  EZOTERİZMİN BİLİMSEL İSPATI KUANTUM, PARÇACIK FİZİĞİ,  HİGGS BOZONU isimli kitapları buldum, inceledim.

O kadar karmaşık ve geniş bir konu ki, içine girdikçe bilinecek öğrenilecek çok konu var. atomun içinde çekirdek var, çekirdek proton , nötron ve elektrondan oluşuyor. işte bu 3 temel  maddenin içinden binlerce milyonlarca küçük alt  parçacıklar çıkıyor. Bunların da birbirileri ile, birer, ikişer, üçer gruplaşarak şeklinde ilişkileri söz konusu. Yani konunun içine bir girdim, çıkamıyorum . Tabii  yaşlılık dönemimde ( 76 )  oluşumum ve öğrenmekte güçlük çekmemin de rolü var. Bu konunun içine giren bilim adamlarının dahi sonuca varamadıklarını öğrendim. Çok büyük yeni çarpıştırıcı cihazlarla devam etmeyi  planlamışlar.

Bu cihazlarda çok yüksek ısılarla ve çok özel şartlarla temel parçacıkları birbirleri ile çarpıştırıp oluşacak yen parçacıkları ve bu yeni parçacıkların  çarpıştırılması  ile daha yeni parçacıkları araştırıyorlar, araştıracaklar. Bu konunun çözülmesi ne işe yarayacak biliyor musunuz ? İşte en önemli örnek bir alan: Büyük patlama ortamını oluşturmuşlar, büyük patlama anı ve sonrasında  milimetreden
 çok küçük bir noktadan safha safha evrenin oluşumunu  delilleri ile belirlemişler. Yani patlama saniyesinin en küçük parçalarında neler olduğunu evrenin  oluşumunda bulunan temel parçacıkların ortama çıkıp yayıldığın belirlemişler.

Bu konuda önemli neler öğrenilecek derseniz, Günlük hayatımız içinde olan TV, radyo, bilgisayar v.b  gibi elektronik cihazların ve hastanelerdeki çok büyük faydaları olan MR gibi çekim cihazların temelinin bu parçacık fiziği olduğunu göreceksiniz.

İşte atomun temel yapısını gösteren resim:


 

Vee  işte  Cern'deki en büyük çapıştırıcı cihaz:  
















Bu cihazın bulunduğu labaratuvar 100 metre yeri altında ve uzunluğu 28 kilometre tünel içinde.

Şimdi gelelim yazımın konusu kitaba:

Kitap DORLİON YAYINLARI'nda 2018 yılında yayınlanmış Yazarı: Mak. Yük. Müh. H. YALÇIN İNAN  --- KOZMOS'TAN KUANTUM'A  10 üzeri eksi  43. Saniyeden Bugün'e -- 470 sayfa

Kitabın anlatım dili sade ve bilim dışı kişilerin anlayabileceği seviyeye yakın. Evreni ve parçacıkların çok geniş  çerçevede ele alıyor ve anlatıyor. 15 sene sonunda ilgi duyduğum bu konuyu -- tabii ki bilim adamı seviyesinde değil --- anlama kavramama yardımcı oluyor. Yeterli bir fikir sahibi olmamı sağlayacak.

Konunun felsefesi ve yaşama etkisini öğrenmeme  bu eseri tamamen incelememden sonra yardımcı olacağına inanıyorum. Çünkü incelemem bir ay önce başladı, en az bir daha daha devam edecek.

Kozmos ve Kuantum'la ilgilenenlere  Ö N E R İ R İ M....



3 Ocak 2018 Çarşamba

Biraz Kuantum'dan zarar gelmez !...




Son yıllarda bilim alanında en popüler konu '' Kuantum Fiziği '' Yani atom altı parçacıklarını konu alan fizik. Bu konu ile bağlantılı olarak kişisel gelişim alanında da '' Kuantum '' kelimesi çok öne çıkmaya başlayınca çok kişi gibi bende bu konu ile ilgilendim ve Kuantum kelimesini ve Kuantum Fiziği konusunu kendi çapımda anlamaya, çözmeye çalıştım. Bu konuyu ele alan okuduğum ilk 4-5  eserde anlayamadım veya okuduğum kitapların yazarları konuyu basite indirgeyemedikleri için anlatamadılar. Derken bir eserde konuya biraz yaklaşabildim.

Dostlar, bu konuya giren bir daha çıkamıyor !

Çok ilginç, çok derin, çok karmaşık bir konu Kuantum Fiziği.

Henüz fizik alimleri bile işin başında.

Ama geleceğin anahtarları, IŞINLANMA, ZAMANDA YOLCULUK, UZAYIN KEŞFİ gibi yakın zamana kadar ütopik olarak yaklaşılan '' Kurgu bilim - Kurgu film ''  konularının olabilirliğinin anahtarları bu konunun içinde saklı.
Bugün size bu konu ile ilgili olarak incelediğim son kitaptan bahsedeceğim:

Eserin adı : BİRAZ KUANTUMDAN ZARAR GELMEZ - Evren Hakkında Kışkırtıcı Bir Klavuz
Yazarı : Marcus Chown
Yayıncı : Alfa Yayınları.
Benim incelediğim kitabın 4. basımı imiş.

Kitapta, Kuantum Fiziğinin temelini oluşturan, atomlar ve bileşenlerini açıklayan '' Kuantum Teorisi '' ve uzay, zaman ve kütle çekimini açıklayan Einstein'in '' Genel Görelilik ( İzafiyet ) Teorisi '' anlatılıyor.

Kitaptaki bilimsel izahlar sıradan benim gibi basit lise düzeyinde fizik bilgisine sahip olanlarının kavraması zor düzeyde. Fakat bu bilimsel verilerin basite indirgenmesi zor ve hatta imkansız. Ama yazar bu bilimsel verilerin insan hayatınına uygulaması sonuçlarını da verdiği için konu ile ilgili bir  fikriniz  olabiliyor.

Kitabın içeriği hakkında bir fikir sahibi olabilmeniz için kitabın ön sözündeki bir bölümü aşağıya aktarıyorum:
'
AŞAĞIDAKİLERDEN  HANGİSİ  DOĞRU ?

Aldığınız her nefes, Marilyn Monroe'nin verdiği nefesten bir atom içerir.

Yukarı doğru akabilecek bir sıvı türü vardır.

Bir binanın en üst katında, en alt katına kıyasla  daha hızlı yaşlanırsınız.

Bir atom, aynı anda bir çok farklı yerde bulunabilir, tıpkı sizin aynı anda Hem Newyork hem de Londra'da 
bulunmanız gibi.

Tüm insan ırkı, bir küp şekerin sahip olduğu hacme sığdırılabilir.

'' Herhangi bir kanala ayarlanmamış televizyondaki karlanmanın yüzde biri, Büyük Patlamanın neden olduğu  elektromanyetik gürültüdür.

Zamanda yolculuk fizik kurallarına aykırı değidir.

Bir fincan sıcak kahvenin ağırlığı, soğuk halinden daha fazladır.

Ne kadar hızlanırsanız o kadar incelirsiniz.  ''

SONUÇ:

Hepsi doğru imiş !

9 Kasım 2017 Perşembe

Mucize ve keramet '' kuantum boyutunda '' gerçekleşiyor !...




Kuantum fiziği son 8 - 10 senedir çok ilgi duyduğum konu. Bu konuya önce kişisel gelişim alanındaki yeri ile girdim. Sonra da konunun kaynağı Kuantum Fiziği'ni anlamaya çalıştım. Tabii ki fizikçi olmamam ve yaşımın ilerlemiş olması dolayısı ile anlamakta öğrenmekte oldukça zorlandım. Çeşitli kitapları ve eserleri inceledim. Sonra vazgeçtim. Bir müddet sonra tekrar ele aldım. Bu süreç üç dört defa tekrarlandı. Son bir iki aydır elimden düşürmediğim ve tekrar tekrar incelediğim 3 kitap var:
##  PARÇECIK  FİZİĞİ  En küçüğü keşfetme macerası - Sezen Sekmen - ODTÜ Yayıncılık 2012
##  Ezoterizmin Bilimsel İspatı   KUANTUM - Cihangir Gener -  DHARMA Yayınları 2013
##  Maddenin En Son Yapıtaşı  HIGGS  BOZONU - Chiristophe Grojean,  Laurent Vacavant - SAY Yayınları 2014

Bu tür eserlerin içinde eski klasik fizikçilerin dahi bilmekte, anlamakta zorlanacağı kavramlar ve terimler var. Bu terim ve kavramlar o kadar yoğun ki, anlar gibi olduğun konularda kısa bir süre sonra ipin ucunu kaçırıyor ve tekrar başa dönmek zorunda kalıyorsunuz.
Neyse, ayrıntılı bilgileri değil ama konunun ana hatlarını kavrayabildiğimi söyleyebilirim.

İşin bence ilginç yanı Kuantum Fiziği alanındaki araştırmalar batıda 1901 yılında başlıyor, çerçevesi çizilmeye başlanıyor. 1930' larda bir ölçüde belirginleşiyor. 1940 ve 1950' li yıllarda ana hatlar  tamamlanıyor. Benim lise öğrenimini tamamladığım 1960 ların ortasına kadar tüm öğrenim sürecinde bu fizik türünün ismini okumayı bırakın adını dahi duymuyoruz.  Kuantum konusu, benim ve toplumumuz fertlerinin  çoğunluğunun hayatına son 10 senedir işin magazin boyutu ve kişsel gelişin alanındaki çalışmalar ve yayınlar ile giriyor. Sonra da son bir kaç senedir  '' Tanrı Parçacığı - Higgs Bozonu ''   terimleri ile güncelleşiyor ve önem kazanıyor.

Bilindiği gibi fizik bilgilerimiz bir cismin bölünebilen en küçük parçası kabul edilen atoma kadar alanla sınırlıydı.. Buna yukarıda belittiğimiz gibi '' Klasik Fizik '' deniyor. Sonra bölünemez denilen atom da bölünüyor ve içine giriliyor. Atomun altındaki parçacıklar birer birer keşfediliyor. Temel olanları ve olmayanları var. Görülüyor ki atom altı,  klasik fizik alanına giren beş duyu ile algıladığımız alemden daha geniş, engin ve daha zengin. Milimetrenin bin de ve hatta on binde biri küçüklüklerin söz konusu olduğu bu mikro alan tüm evrenin ve içindekilerin '' varoluşlarının ''  temel şifrelerini de içinde saklıyor.

İşte atom altı bu parçacıklar alemine '' Kuantum '' adı veriliyor. 
Fizik alanı varlığı görülen, dokunulan tüm duyularımızla algılanan bir alan. Sistemnleri var. Kanunları var. Ölçülebiliyor.  Kuantum alanı yani atom altı parçacıklar ise davranışları bilinmeyen, ölçülemeyen, gözlenenmesi çok güç olan ve bazıları ise hiç gözlenemeyen parçacıkları içeriyor. Davranışları genelde kuralsız. Bilim adamları bunları ''  tuhaf davranışlı  '' diye isimlendiriliyor.

'' Foton '' gibi bazılarının hızları ışık hızında yani saniyede 300.000 km. bazıları da bunu da aşıyor evrenin milyarca yıl ışık hızı uzaklıklarına anında yani saniyesine ulaşıyor. Aynı türde olanlar bu hızla haberleşiyor ve benzer davranışlar gösteriyorlar. Bazıları şimdi burada, bir anda denebilecek en kısa zamanda dünyanın en uzak yerinde, bazen de aynı anda iki yerde veya her yerde olabiliyorlar...

İşte, bilinen algılanan bu fiziki alem dışında bilgilerine, varlıklarına kolay ulaşılamayan ve kanunları bilinmeyen, duyu organları ile algılanamayan bu çok küçük boyuttaki varlıkları içeren   alem ''  KUANTUM alemi '' artık insanların 21. asrın en önemli fenomeni olmaya aday. ve bu alemlerdeki olaylar da daha önceleri açıklanamayan '' FİZİK ÖTESİ '' olayları ifade etmek için kullanılan ''  Metafizik ''  terimine eşdeğer anlamı içerdiği için Kuantum alanındaki olaylara da Metafizik yani fizik ötesi diyebiliz.

Bugüne kadar bilinemeyen, açıklanamayan, zihin okuma, durugörü, önsezi, veliler, ermişler, aynı anda Türkiye'de memletinde ve Kabe'de namaz kılarken görünen kişiler gibi metafizik olaylar bu Kuantum bilgileri ve alanı ile açıklığa kavuşabilecektir.
Doğrusunu Allah bilir ya, melekler, cinler gibi bizim algılamayamadığımız boyuttaki varlıkların  Kuantum boyutunda olduğunu düşünüyorum.
Sonra hani henüz fantezi gibi görünen '' ışınlanma '' olayı ilerde  Kuantum boyutunda gerçekleşebilir.
Ayrıca bu güne kadar insanların mevcut fizik bilgileri ve imkanları ile aşamadığı uzaydaki çok çok büyük uzaklıklar belki de bir gün fizik ötesi Kuantum imkanları ile aşılabilecek ve başka uzak veya yakın gezegenlere ulaşma ufku bu alanla açılacaktır.

Şimdi gelelim mucizeler ve kerametler konusuna:

Bu konuyu Prof.Dr.Süleyman Ateş Hoca'mızın '' Görünmez Alemin İzleri '' isimli eserinin 1. cildindeki bilgilere göre açıklayalım:
''  Olağanüstü bir şey,  peygamberin elinde oluşursa ''  mucize  '' ,mümin yani inançlı bir kimsenin  elinde meydana gelirse  ''  keramet  ''  başka bir kimsenin elinde zuhue ederse  ''  istidrac  ''  sayılır.

Peygamberle veliler arasında, metafizik olay bakımından şu fark vardır:

Peygamberler, Allah'ın kendi ellerinde yaratılmasına izin verdiği mucizeyi göstermekle mükelleftirler. Mucize Peygamberliğin bir delilidir. Bunu gizledikleri takdirde Allah'a isyan etmiş olurlar. 

Veli ise, kerametini gizlemelidir. Keramet ile veliliğini ispat etmeğe kalkışmaz. İnsanları irşad ( bilgilendirme ) amacıyla keramet gösterebilir. Fakat dünya menfaati için keramet göstermek, Allah'a karşı gelmektir.
İstidrac'ın inançsız kimselere metafizik olay gösterme yeteneği olduğunu yukarıda belşrtmiştik. Allah, kaprislerinin tutsağı olan sapkınları, bol nimet vererek istidrac eder. onlara verilen nimet, adeta bir tuzak gibi onları yavaş yavaş yakalyıp helak eder.''
Benim görüşüme göre [ doğrusunu Allah bilir ]  mucize, keramet ve istidrac Kuantum boyutunda metfizik olaylardır.

APTALLAR -- ŞİZOFRENLR -- CAHİLLER

    ================================== APTALLAR .:: Aptal Olduğunu ŞİZOFRENLAR ::  Şizofren Olduğunu C A H İ L L E R  :::: C a h i ...