Kutsal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kutsal etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

27 Nisan 2022 Çarşamba

KADİR GECESİ -- DİNİMİZDEKİ TEK KUTSAL ( mübarek ) GECEDİR !...


Bu yazımın yayınlandığı 27 Nisan 2022 Çarşamba günü gecesi KADİR GECESİDİR

Dinimizdeki tek kutsal ( mübarek) gecesidir bu gece 

Kur'an'ın indiği, daha doğrusu inmeye başladığı gecedir.

Neden çünkü Kur'an'da sözü edilmektedir.

Kur'anda 97. sıradaki  KADR SURESİ bu geceyi anlatmak için indirilmiştir
Diğer kandiller yani kutsal geceler, kutsal değildir. 
Yani dinden değil, gelenektendir.
Bir şeyin dinden olabilmesi için yaratıcımız ile ilgili olmalıdır ve Kur'an'da yer almalıdır.

Peygamberimizin inmesine aracı olduğu KUR'AN KUTSALDIR. Fakat fiziki bedeni, sakal kılları giysiler ve sandaletleri ( ayakkabıları kutsal değildir.
Onun doğum gününü kutsamak, fiziki bedenini kutsamaktır.
Canlı cansız fizik bir şeyi kutsallaştırmak, ona aşırı sevgi göstermek dimimizde ŞİRKTİR.

Süleyman Çelebi'nin yaklaşık 150 yıl önce kalem aldığı MEVLİT, Peygamberimizi aşırı yücelten, onu kutsallaştıran bir metindir. Onu besteleyip özel dini kisveye büründürülen toplantılarda okuma geleneği toplumumuzda yerleşmiş ve ne yazık ki kökleşmiş, insanların beyinlerinde dini bir hüviyet haline konulmuştur

Bu neden olmuştur ? 
Hristiyanların İsa Peygamberin doğum günü kutlamalarına özenilmekle, bu yanlış yola gidildiğini düşünüyorum. Bilindiği gibi Hristiyanlar gerçeği 24 - 25 Aralık günleri olan bu doğum gününü NOEL ismiyle kutlarlar. Müslüman ülkelerin çoğunda ve neredeyse tüm dünyada YENİ YIL kutlaması olarak benimsenmiş ve gelenek haline gelmiştir.

Bu yetmemiş ülkemizde her sene 20 Nisan günleri civarında ayrıca  yine ikinci bir doğum günü haftaları kutlanır hale gelmiştir. Hatta geçmişte bir sene, BİR AY MÜDDETLE bu kutlama törenleri ihdas edilmişti.

Kur'an'da da belirtildiği gibi canlı cansız nesneleri bu arada  ölü veya diri insanları kutsallaştırma merakı vardır ve bu davranış ne yazık ki tedavisi çok zor bir hastalığa dönüşmüştür...

Peygamberimizin bedeninin gül gibi koktuğu inancı da bu kapsamdadır....

Yani dostlar kısaca bu gelenek ve davranışlar Allah nazarında yanlıştır, şirktir...

Kur'an'ın toplam 114 suresinden  birisi bu geceyi tanıtmak, önemini anlatmak için tahsis edildiğine göre,  biz Müslümanların da bu gece, Kur'an'ı tanımaya,  anlamaya yoğunlaşmamız faydalı olacaktır kanısındayım

28 Şubat 2021 Pazar

KUTSALLAŞTIRMAK ve PUTLAŞTIRMAK İnsanın hamurunda var !...


Evet, kutsallaştırma ve bu eylemini daha ileri bir boyuta götürüp kutsallaştırdığı canlı veya cansız nesneyi putlaştırma eğilimi insanın hamurunda var. İnsanın genlerine işlenen Yaratıcı yani Allah kavramının insanda yerini bulmamasından ve sapmasından kaynaklanıyor. Aradan yüz yıllar ve hatta binlerce yıl geçse durum değişmiyor.

Hatırlanacaktır, Kur’an ve onun getirdiği yeni din İslamiyet putlara tapıldığı ve insanlığın inanç açısından gittikçe sapkınlığa düştüğü bir ortamda gelmişti. Aslında Allah bilinci vardı İslamiyetin doğduğu Ortadoğu ortamında, çünkü son peygamber Hz. Muhammed’den önce bir çok peygamber gelmiş, hatta çoğunluğu o coğrafyadan çıkmıştı.

Bilinen hiçbir canlı ve cansız varlığa benzemeyen Allah inancı anlaşılıyor ki insanları tatmin etmiyor. Kendilerini ve her şeyi Yaratan’ı illa bildikleri cisimleşmiş bir varlıkla özdeşleştirmek istiyorlar. Ya Hıristiyanlar gibi peygamberi ilahlaştırıyorlar, yani Allahlık vasfı veriyorlar, veya kendi elleri ile yaptıkları cansız heykellere tapıyorlar, yani putları Allah’a ortak koşuyorlar. Allah’a onlar aracılığı ile ulaşmaya çalışıyorlardı.

Aradan 1450 yıl geçti. Ama insanlığın tutumunda pek değişen bir şey yok. Dünyanın uzak yakın bölgelerinde insanların büyük çoğunluğu çeşitli putlara tapıyor. Hristiyanlık güya Allah’ı tanıyan semavi dinler grubunda ama Hz. İsa tamamen Allahlaştırılmış, annesi Hz.Meryem’ de yarı ilah durumunda. Kiliselerde onların heykelleri ve tasvirleri önünde ibadet yapıyorlar

En son ve en mükemmel dininin mensupları yani Müslümanların durumu ne?

1450 yıl öncesine göre pek farklı değil onların durumları. Sözle ve görünüşte şirk yani Allah’a ortak koşma eylemi şiddetle reddediliyor ama uygulamada bütün hızıyla devam ediyor bu davranış şekli. Geçmişe göre biraz farklı bir şekilde

Kendi elleri ile yaptıkları heykel ve tasvirlerle Allah’a ortak koşmuyor artık Müslümanlar. Ama Camilerde Allah ve Muhammed isimleri aynı yükseklikte ve yan yana levhalar halinde asılıyor.

Mezarlar kutsallaştırılıyor, türbecilik – dinde hiçbir şekilde yeri olmadığı halde – gittikçe artan bir hızla gelişiyor, devam ediyor.

Peygamberin sakal ve saç kılları, hırkası, ayak izleri v.s kutsanıyor. Kutsal emanetler adı altında ziyaretler düzenleniyor. Önlerinde belirli zamanlarda kutsama törenleri yapılıyor.

Peygamberin sözleri, Allah’ın sözleri yani Kur’an ile eş değer hale getiriliyor. Gerçek ve doğru olup olmadıklarına bakılmaksızın hadis adı altında ve bazı hallerde Kur’an’ın önüne dahi geçiriliyor.

Hristiyanlar peygamberlerinin doğum günün bayram haline getirip kutlarlar da Müslümanlar geri kalır mı ? Kutlu doğum günü şeklinde küçük çapta başlatılan kutlamalar, büyütülüp, ‘’ Kutlu Doğum Haftası ‘’ halinde genişletilip ilerletiliyor.

Sonra:

Kur’an’ın bölünme, parçalanma diye vasıflandırdığı Mezhepçilik ve Tarikatçılık uygulamaları insanları yani tarikat ve mezhep imamlarını şeyhlerini putlaştırma eylemlerine dönüştürülüyor. Örnek olarak, Bediüzzaman ve Fethullah Gülen ve diğer bazı hoca efendiler kutsallaştırılıyor. Bediüzzaman Saidi Nursi’nin kitaplarındaki metinler kutsal kabul edilip ‘’ mübarek ‘’ vasfı verilip, bugünkü yaşayan dile çevrilip anlaşılır hale getirilmekten kaçınılıyor.

Daha sonra;

Şeytanı bile putlaştırdılar, Satanistler

Bir takım pop şarkıcıları ilahlaştırılıyor, fanatik hayranları konserlerinde transa girip kendilerinden geçiyorlar. Bizde de bir süre önce kimileri de kendilerini jiletle doğruyordu.

Sinema ve futbol yıldızlarının putlaştırılması ise her devirde olağan artık.

Siyaset adamları putlaştırılıyor. Marks, Lenin, Hitler gibilerinin, geçmişteki tüm melanetlerine rağmen, bu günlerde de hala sevenleri ve hayranları bulunabiliyor.

Başka;

Sloganlar putlaştırılıyor: Geçmişte bir ‘’ TEK YOL DEVRİM ‘’ sloganı vardı. 15-20 yıl egemenliğini sürdürdü. Daha taşa milyonlarca defa yazıldı. Binlerce ve on binlerce cana mal oldu.

Tek yol yıkmak, devirmek, yok etmek.

Sonra ... ?



NOT:  Bu yazım ilk defa 20 Aralık 2018 tarihinde  bu blog 
( günlük ) sitemde yayınlandı...


20 Aralık 2018 Perşembe

Kutsallaştırmak ve Putlaştırmak insanın hamurunda var...


Evet, kutsallaştırma ve bu eylemini daha ileri bir boyuta götürüp kutsallaştırdığı canlı veya cansız nesneyi putlaştırma eğilimi insanın hamurunda var. İnsanın genlerine işlenen Yaratıcı yani Allah kavramının insanda yerini bulmamasından ve sapmasından kaynaklanıyor. Aradan yüz yıllar ve hatta binlerce yıl geçse durum değişmiyor.

Hatırlanacaktır, Kur’an ve onun getirdiği yeni din İslamiyet putlara tapıldığı ve insanlığın inanç açısından gittikçe sapkınlığa düştüğü bir ortamda gelmişti. Aslında Allah bilinci vardı İslamiyetin doğduğu Ortadoğu ortamında, çünkü son peygamber Hz. Muhammed’den önce bir çok peygamber gelmiş, hatta çoğunluğu o coğrafyadan çıkmıştı.

Bilinen hiçbir canlı ve cansız varlığa benzemeyen Allah inancı anlaşılıyor ki insanları tatmin etmiyor. Kendilerini ve her şeyi Yaratan’ı illa bildikleri cisimleşmiş bir varlıkla özdeşleştirmek istiyorlar. Ya Hıristiyanlar gibi peygamberi ilahlaştırıyorlar, yani Allahlık vasfı veriyorlar, veya kendi elleri ile yaptıkları cansız heykellere tapıyorlar, yani putları Allah’a ortak koşuyorlar. Allah’a onlar aracılığı ile ulaşmaya çalışıyorlardı.

Aradan 1450 yıl geçti. Ama insanlığın tutumunda pek değişen bir şey yok. Dünyanın uzak yakın bölgelerinde insanların büyük çoğunluğu çeşitli putlara tapıyor. Hristiyanlık güya Allah’ı tanıyan semavi dinler grubunda ama Hz. İsa tamamen Allahlaştırılmış, annesi Hz.Meryem’ de yarı ilah durumunda. Kiliselerde onların heykelleri ve tasvirleri önünde ibadet yapıyorlar

En son ve en mükemmel dininin mensupları yani Müslümanların durumu ne?

1450 yıl öncesine göre pek farklı değil onların durumları. Sözle ve görünüşte şirk yani Allah’a ortak koşma eylemi şiddetle reddediliyor ama uygulamada bütün hızıyla devam ediyor bu davranış şekli. Geçmişe göre biraz farklı bir şekilde

Kendi elleri ile yaptıkları heykel ve tasvirlerle Allah’a ortak koşmuyor artık Müslümanlar. Ama Camilerde Allah ve Muhammed isimleri aynı yükseklikte ve yan yana levhalar halinde asılıyor.

Mezarlar kutsallaştırılıyor, türbecilik – dinde hiçbir şekilde yeri olmadığı halde – gittikçe artan bir hızla gelişiyor, devam ediyor.

Peygamberin sakal ve saç kılları, hırkası, ayak izleri v.s kutsanıyor. Kutsal emanetler adı altında ziyaretler düzenleniyor. Önlerinde belirli zamanlarda kutsama törenleri yapılıyor.

Peygamberin sözleri, Allah’ın sözleri yani Kur’an ile eş değer hale getiriliyor. Gerçek ve doğru olup olmadıklarına bakılmaksızın hadis adı altında ve bazı hallerde Kur’an’ın önüne dahi geçiriliyor.

Hristiyanlar peygamberlerinin doğum günün bayram haline getirip kutlarlar da Müslümanlar geri kalır mı ? Kutlu doğum günü şeklinde küçük çapta başlatılan kutlamalar, büyütülüp, ‘’ Kutlu Doğum Haftası ‘’ halinde genişletilip ilerletiliyor.

Sonra:

Kur’an’ın bölünme, parçalanma diye vasıflandırdığı Mezhepçilik ve Tarikatçılık uygulamaları insanları yani tarikat ve mezhep imamlarını şeyhlerini putlaştırma eylemlerine dönüştürülüyor. Örnek olarak, Bediüzzaman ve Fethullah Gülen ve diğer bazı hoca efendiler kutsallaştırılıyor. Bediüzzaman Saidi Nursi’nin kitaplarındaki metinler kutsal kabul edilip ‘’ mübarek ‘’ vasfı verilip, bugünkü yaşayan dile çevrilip anlaşılır hale getirilmekten kaçınılıyor.

Daha sonra;

Şeytanı bile putlaştırdılar, Satanistler

Bir takım pop şarkıcıları ilahlaştırılıyor, fanatik hayranları konserlerinde transa girip kendilerinden geçiyorlar. Bizde de bir süre önce kimileri de kendilerini jiletle doğruyordu.

Sinema ve futbol yıldızlarının putlaştırılması ise her devirde olağan artık.

Siyaset adamları putlaştırılıyor. Marks, Lenin, Hitler gibilerinin, geçmişteki tüm melanetlerine rağmen, bu günlerde de hala sevenleri ve hayranları bulunabiliyor.

Başka;

Sloganlar putlaştırılıyor: Geçmişte bir ‘’ TEK YOL DEVRİM ‘’ sloganı vardı. 15-20 yıl egemenliğini sürdürdü. Daha taşa milyonlarca defa yazıldı. Binlerce ve on binlerce cana mal oldu.

Tek yol yıkmak, devirmek, yok etmek.

Sonra ... ?

APTALLAR -- ŞİZOFRENLR -- CAHİLLER

    ================================== APTALLAR .:: Aptal Olduğunu ŞİZOFRENLAR ::  Şizofren Olduğunu C A H İ L L E R  :::: C a h i ...