23 Ekim 2017 Pazartesi

AHİRET HESABI BASİT : Sevaplar ( + ) Günahlar ( -- )





Kur'an dikkatlice incelendiğinde ahiret hesabının basit olduğu görülüyor. Ahirette günahlar için ayrı ayrı cezalandırma olmayacaktır. Aynı şekilde sevaplar için de ayrı ayrı ödüllendirme söz konusu değildir. Kur'an, değerlendirmede, ''günah ve sevap''  kelimelerinden ziyade iyilikler ve kötülükler kelimelerini tercih etmektedir.

Her kişi için İlahi değerlendirmede iyilik ve kötülük davranışlarının her birinin bir ağırlığı yani bizim anlayacağımız şekilde ( + ) ve ( - ) değerleri olacaktır. İyiliklerin ağırlığı, kötülüklerden fazla olduğu takdirde kul cennet ile ödüllendirilecek, aksi durumda yani kötülüklerin fazla olması halinde de cehenneme konarak cezalandırılacaktır.

Bunu nereden anlıyoruz ?

İşte bu bir yoruma delil olabilecek ayetlere örnekler:

'' Gündüzün iki ucunda ve gecenin gündüze yakın vaktinde namaz kıl. Çünkü iyilikler, kötülükleri giderir. Bu, ibret alanlar için bir öğüttür.  ''   ( 11/114 )

'' Allah İsrail oğullarından söz almıştı ve içlerinden on iki başkan göndermiştik, Allah demişti ki: ' Ben sizinle beraberim, eğer namazı kılar, zekatı verirseniz; elçilerime inanır, onlara yardım eder ve Allah'a güzel borç verirseniz, elbette sizin günahlarınızı örterim ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere sokarım..... ''  ( 5/12 )

'' İnanıp iyi işler  yapanların, mutlaka kötülüklerini örteceğiz ve onları, yaptıklarının en güzeliyle mükafatlandıracağız.  ''  ( 29/7 )

'' Ancak tevbe edip inanan ve faydalı işler yapanlar, işte Allah onların kötülüklerini iyiliklere değiştirecektir.Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir. ''   ( ( 25/70 )

'' Ki, inanan erkekleri ve inanan kadınları, altlarından ırmaklar akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere soksun, onların kötülüklerini de örtsün.  ''  ( 48/5 )

'' Ey inananlar, Allah'tan korkarsanız O size iyi ile kötüyü ayırdedici bir anlayış verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allah,  büyük lütuf sahibidir.  ''  ( 8/29 )

İşte konuyu tam aydınlatan ayetler:

''  O gün tartı tam doğrudur. Kimin tartıları  ( sevapları ) ağır gelirse, işte onlar kurtulanlardır ''  ( 7/8 )

'' Kimin tartları ( sevapları ) hafif gelirse, işte onlar da ayetlerimize haksızlık etmelerinden ötürü kendilerini ziyana sokanlardır.  ''   ( 7/9 )

Dikkat ederseniz Artıların yani sevapların hesabında iman başta olmak üzere, namaz, zekat gibi tüm ibadetler ve tüm iyi işler, davranışlar girmektedir.

AHİRET HESABININ GÖRÜLMESİNDE ALLAH'IN TUTUMU İNSANDAN YANADIR.

İşte ayet:

'' Kim iyilik getirirse, ona o ( getirdiği ) nin on katı vardır. Kim kötülük getirirse sadece onun dengiyle cezalandırılır, onlar haksızlığa uğratılmazlar.  ''  ( 6/160 )

İyiliklere ( sevaplara ) 10 katı ( + 10 ) değer


Kötülüklere ( günahlara ) misli, yani ( - 1 ) değer.

İnsan için karlı bir hesap değil mi ?

Kur'an'da '' Kabir azabı '' YOKTUR !...







Kur’an’da 250 den fazla ayette azaptan bahsedilir. Hepsinde de ahiretteki ve dünyadaki azap söz konusudur. Kabir yani mezardaki azap ile ilgili bir tek ayet yoktur.

*** Hasılı, o küfredenlere dünyada ve ahirette şiddetli bir azap ile azap edeceğim; hem onlara yardımcılardan eser yoktur.  ***   ( 3/56 )

*** Fakat onlar, Allah’a verdikleri sözü ve kendi yeminleri birkaç paraya satanlar, işte onların ahirette hiç nasibi yoktur. Allah kıyamet günü onlarla konuşmayacak, onlara bakmayacak ve onları temize çıkarmayacak. Onların hakkı acı bir azaptır.  ***   ( 3/77)

*** Ve şüphesiz, o kıyamet gelecektir. Onda hiç şüphe yoktur. Ve muhakkak, Allah kabirlerdeki kimseleri diriltilecektir. ***    ( 22/7 )

Dinimizde ve Kur’an’da yeri olmayan bazı konular yalnızca Peygamber’imize dayandırılan ve gerçekle ilgisi olmayan sözlerle – ki onlara bilindiği gibi hadis deniyor – dini literatürde yer almış ve ne yazık ki gerçek olup olmadığı araştırılmadan geniş kabul görmüştür.

Bunlardan bazıları;

Kıyamet alametleri

Peygamber’imizin - haşa – miraçta Allah’la görüşüp 5 vakit namaz için pazarlık etmesi

Ve, kabir azabı gibi

Kur’an iyice ve dikkatlice incelendiğinde görülür ki; insan ölür, bedeni ceset olarak toprakta çürür. Cesetten ayrılan ruh ancak kıyamette tekrar bedene döner. Melekler ve ruhlar bizim bilmediğimiz ve erişemeyeceğimiz farklı bir boyutta ve alemdedirler.

Kur’an’da ruhun kabirde bedene döndüğüne ve sonuçta burada bir azap gördüğüne dair hiçbir bilgi ve işaret yoktur.

Peki nasıl oluyor da, Kur’an’da olmayan ve gerçek olmayan ; Kur’an dışında, Kur’an’a aykırı hiçbir söz söylemeyecek ve bilgi veremeyecek sevgili Peygamber’imize dayandırılan bir kabir azabı edebiyatı oluşturulıyor ?

Kur’an hükümlerine devam edelim:

*** Gözleri düşkün, düşkün kabirlerinden çıkarlar, sanki zıplayan çekirgeler gibi. Çağırana koşarak der ki kafirler, ‘ bu pek zorlu bir gündür ‘ ***  ( 54/7, 8 )

*** Vah bize bu ceza günüdür ! dediler. ***    ( 37/20 )

Şayet kabir azabı olsaydı kıyamet günü hesap için toplanan suçlular ‘’ Vah bize bu ceza günüdür ‘’ demezlerdi. Çünkü şiddetli bir ceza görmüş olanlar, bu cezaya ara verildiğinde sevinerek, ‘’ Nihayet cezamız bitti ‘’ derlerdi.

*** O günkü saat gelir, kıyamet kopar, suçlular bir saatten fazla ( kabirde ) durmadıklarına yemin ederler. Daha önce de böyle çevriliyorlardı. Kendilerine ilim ve iman verilenler derler ki, Allah’ın kitabınca dirilme gününe kadar durdunuz. İşte bu dirilme günüdür. Ancak siz bilmezler güruhu idiniz ! *** ( 30/55, 56 )

Ayetlerden de anlaşıldığı üzere suçlular, kabirde bir saatten fazla kalmadıklarına yemin etmektedirler. Bu onların kabirde azap görmediklerini göstermektedir. Şayet bunlar kabirde ceza görmüş olsalardı, bunu hem dile getirirlerdi, hem de zamanın bu kadar kısa olduğunu yeminle iddia etmezlerdi. Çünkü sıkıntılı zamanlar insana daha uzun gelir ve sıkıntı bittiğinde insan bunu beyan ederek rahatlar.

Bundan da anlaşılıyor ki kabirde olanlar, kıyamet gününe kadar uyuyorlar ve ancak kıyamet gününde uyandırılıyorlar.

*** Sura üflendi. İşte onlar kabirlerinden Rabblerine koşuyorlar. Dediler ki ‘ Vah bize , uykuya bırakıldığımız yerden bizi kim diriltip kaldırdı ? İşte Rahman’ın vadettiği şey budur. Gönderilen peygamberler doğru söylemiş.  ***   ( 36/51, 52 )

Ayetten de anlaşılacağı üzere sura üflendikten sonra insanlar uyandırılıyor ve bu insanlar karşılaştıkları durumu sorguluyorlar. Bu da gösteriyor ki, o insanlar öldükten sonra ancak kıyamet gününde diriltiliyorlar.

*** Ve saat mutlaka gelecektir, onda şüphe yoktur. Ve Allah kabirde olanları diriltecektir. *** ( 22/7 )

Evet, kabirlerde ölü olarak yatan insanların, ta kıyamet gününe kadar hiçbir şeyden haberleri olmayacaktır. Kıyamet gününde ise onlar diriltilerek hesap meydanına çağırılacaktır. Oysa, şayet onlar kabirde hesap görselerdi, diri olmaları gerekirdi. Diri olanların ise dirilmeleri değil, çağrılmaları söz konusu olurdu.

Son bir şeyi daha hatırlayalım. Kıyamet bir yargılanma günüdür. Yargılanma olmadan ceza olmaz. Kabirde de yargılanma söz konusu değildir. Ayrıca bir suçun cezası bir defa verilir. Aynı bir suçtan döne döne cezalandırmak YÜCE ALLAH’IN ŞANINA YAKIŞIR MI ?