28 Ocak 2022 Cuma

>>>>> A R T İ S T <<<<<


77 yaşındayım. Bir kamu iktisadi kuruluşunda toplam 45 sene  7 ay  memur statüsünde hizmetten sonra  2009 yılında 64 yaşında emekli oldum. Kamu iktisadi kuruluşunun kendi meslek lisesi mezunu olarak 18 yaşında teknisyen şef yardımcısı görevi ile 1963 yılında İzmir  Alsancak'ta işe başladım. Çalışma sürem içinde  dışarıdan sınavlara girerek lise diploması aldım,  giriş sınavını da kazanarak Ege Üniversitesi  Ticaret ve Sanayi İşletmeciliği bölümü giriş sınavını da kazanıp, devam ederek bitirdim. (1970 )

Çalışma sürem içinde, teknisyen olarak şeflik, fabrika personel müdürlüğü, kurumun  hizmet içi eğitimde meslek dersleri öğretmenliği, eğitim müdür yardımcılığı gibi çeşitli görevlerde bulundum. İşçi ve memur statülerinde yüzlerce, binlerce insanla çalıştım, bir arada oldum. Çok çeşitli karakterde yüzlerce, binlerce insan tanıdım. 

Bunları ne için anlatıyorum ? Çok ilginç insan tipleri ile beraberliğim, ast, üst ilişkim oldu. Kamu sektöründe, özel sektörde pek karşılaşılmayacak, barınamayacak insan tipleri vardır. Hiç bir beceri ve yeteneği olmadığı halde, siyasi bir torpil ile çömezlikten birden kurumun üst görevlerine gelenler olur. Gayretle çalışanlar, çalışmadan o çalışanların  yaptıklarına, eserlerine sahip çıkanlar, uyanıklar, kurnazlar görebilirsiniz...

 İç Anadolu'nun en doğusunda bir ilimizde çalıştığım kamu kurumu burada  kendi ihtiyacı bir malzeme üretimi için  fabrika kuruyor. Proje Almanya kaynaklı ve kendi alanında  o zamana göre -- teknoloji açısından -- otomatik, elektronik ileri üretim sistemi içeriyor.  Ama kurum yöneticileri ve teknik elemanları, temelde elektrik akımının olağan üstü düzgün ve hatasız çalışması gereken bu sitemin;  yurt genelinde ve o ilde elektrik üretiminin çok  yetersiz olması, sık sık voltaj dalgalanmaları ve kesintilerinin sürmesi sebebi ile verimli olamayacağını bilememişler, hesaplamamışlar ve her konuda olduğu gibi -- istimin  arkadan gelmesi -- mukadder olmuş ve sonraları Aziz Nesin'e rahmet okutacak komik yanlışlık ve aksaklıklar sürüp gitmiştir. 

İşte hikayemizin en can acı bölümüne sıra geldi.. Kuruluş aşamasındaki  fabrikaya atanarak geldiğimde Fabrika'nın tek personeli Fabrika Müdürü idi. Ben ikinci yönetici personel olarak atandım. ( 1978 ) Ah o bitip tükenmez ekonomik krizlerden biri sürüyordu Ülkemizde, fabrikaya  yatırım hesabından malzeme ve işçi alabiliyorduk. Ama hükümet memur alımını kriz sebebiyle yasaklamış,  Bakan'da tepemizde şu tarihte fabrika açılacak diye boza pişiriyor. Yaklaşık 2 sene biz iki yöneticiden başka memur statüsünde kişi olmadı fabrikada. Bekçiler dahi başka işyerinden emaneten görevle geliyordu.

Bu şartlar altında o ilde kurumumuzun ikinci bir büyük fabrikası daha var. Oradan teknik eleman ve usta işçiler yardımı ile fabrikanın kaba montajını yaptık. Fabrika içi cihaz ve teçhizatın  -- montajı -- proje sahibi Almanlar  tarafından, gerçekleştirildi. Kurum içinden bir kaç teknisyen ve yöneticinin -- ehil olup olmadığı zorunlu olarak göz ardı -- edilerek acele ile nakli sağlandı.  Deneme üretimi için de yine alel acele bir sınav yaparak 157 işçiyi işe aldık. Bakan ve genel müdürlük ileri gelenlerinin katılımı ile ve deneme üretimi ile  fabrikamızın açılışını  gerçekleştirdik.

---  Eee arkadaşım yazında  '' ARTİST '' başlığı var. Sen ne anlatıyorsun, diye düşünebilirsiniz !.. Biraz sabır.... 

Evet fabrikayı açtık, bir çok aksaklıkla çalışmaya başladı. Tam bu arada o zamanın kuruluş genel müdürü fabrikamızın 3 sene çok zor ve imkansızlıklar içinde fabrikanın inşaat, kuruluş, montaj çalışmalarını gayretle başaran fabrika müdürümüzü görevden aldı. Onun yerine kendi tanıdığı bir başka kişiyi müdür olarak atadı.

---  Kim dersiniz ? Anladınız siz onu:  '' ARTİST ''  

Biz  fabrikaya o ana kadar az veya çok emeği geçenler ona aramızda bu ismi verdik...

Eski müdür bir inşaat mühendisi idi. Yeni müdür de inşaat mühendisliği diplomalı. ELEKTRİK, ELEKTRONİK TEÇHİZATLI, MAKİNALI SON SİSTEM TEKNOLOJİ DONANIMLI, OOMATİK ÜRETİM YAPAN FABRİKAYA;

Makina değil, Elektrik değil, Elektronik  donanımlı değil, İNŞAAT MHENDİSİ atandı . Ayrıca hep kıyıda , köşede 10-15 sene dolaşmış, hiç bir inşaat ve yönetim tecrübesi olmayan bir inşaat mühendisi !... Ve bu olay 42 sene önce oluyor ... Ayrıca fabrikada elektrik, elektronik, o zaman şartları içinde biraz bilgisayar donanımlı, eğitimli bir mühendis değil , bir teknisyen dahi yok...

En ufak bir arızada, aksaklıkta müdürümüz dahil hepimiz cihazlara makinalara ... trene baktığı gibi ilgi ile bakıyoruz. Elimizden bir şey gelmiyor, üretim duruyor. Almanya ya haber veriliyor 15-20 günde oradan bir mühendis, bir uzman usta geliyor. Bir kaç gün çalışıyorlar, arızayı giderip gidiyorlar. Ama dedim ya, ülkemizin elektrik sistemi çok yetersiz, ufak bir voltaj değişikliğinde hassas elektronik sitemimiz  arıza  veriyor. Tekrar aynı işlemler.... Çaresizlik, yetersizlik, bunalım.

Benim görevim personel müdürlüğü ya, çırpınıyorum elektrik, elektronik mühendisi bulmaya,  42 yıl önce  zaten bu gibi teknik elemanların sayısı az ülkemizde, onlar da, İç Anadolu'muzun doğu ucundaki bu ilimize İstanbul, Ankara İzmir'den devlet memuru statüsünde rahatlarını bozup gelmiyorlar.

---  Eee buraya kadar anladık artist  müdürümüz ne yapıyor ? 

Fabrikanın problemleri ve sorunları ile uğraşacağına, insanlarla uğraşıyor. Cadı kazanının ateşini tazeliyor...Kurulu kapasitesinin 1/4 oranındaki deneme üretimini dahi gerçekleştiremediğimiz fabrikamızın sosyal hizmetler binasının duvarlarına resimler çiziyor, tablolar yapıyor . Meraklı ve yetenekli olduğu bu alanlarda eserler veriyor. Söylediklerinin, vaad ettiklerinin tam tersini yapıyor, Kimseye güvenmiyor, samimi davranmıyor.

Şehir merkezindeki üst görevli kamu idarecileri ve zamanın sıkı yönetim ilgilileri ile iyi ilişkiler kurma peşinde mesai harcıyor. Tabii artistik pozlarla personel  toplayıp konuşmalar yapıyor, Yönetemediği personelini Ankara'daki üst kademelere şikayet ediyor...

---- Şimdi burada durup bu anlattıklarımı bir düşünün zamanımızda ülkemiz çapında tanınmış ve çok güzel şeyler olduran birilerini hatırlamış olabilir misiniz ?

Havasından yanına dahi yaklaşılamayan, çok çalışkan, çok becerikli, çalışmayan belediyesine yıllık 840 milyon TL REKLAM BÜRÇESİ  ayırıp,  kendi imajı için kullanan, hiç bir proje üretmeden, hiç bir eser vermeden ALGI  OLUŞTURUP  .... MIŞ GİBİ YAPARAK belediyesini milyarlarca borca batıran.

İşte bu muhterem kişi bana 40 - 42 yıl önce tanıdığım ARTİST karakterli bir başka kişiyi ve onunla yaşadığım olayları hatırlattı. Sizinle paylaşmak istedim...



































KUR'AN'IN DİN ADAMLARI HAKKINDAKİ HÜKÜMLERİ



Yazımın başında hemen belirteyim ki, Kur'an, Ruhbanlık yani din adamlığı mesleğinin oluşmasını istemiyor.  ( Hadid/27 -- Tevbe/34 ) Tabii ki insanların  İslam'daki imamlık, müezzinlik örneklerindeki dini hizmetlere de ihtiyacı vardır. Bu hizmetler geçimlerini sağladıkları meslekleri yanında gönüllü kişiler tarafından --  bir ücret ve menfaat karşılığı olmadan --  ALLAH RIZASI  için  yerine getirilecektir.----  DİN VE KUR'AN EĞİTİMİ DAHİL ----   ( Kalem/46 -- Müddesir/6 -- Sad/86 -- Yasin/20-21 -- Şuara/109 -- 127 -- Yusuf/104 -- En'am/90 -- Sebe/47 -- Şura/23 --Müminun/72 )

Nitekim, Vahyin başlangıcında  Peygamberimizin ve ona yardımcı olan ilk Müslümanların geçimlerini sağladıkları meslekleri vardı. Sonrasında Halifeler dahil  Emevilere kadar dönemde bu hükümlere uygun hareket edilmişti.  

Aşağıda din adamlığı mesleğine Kur'an'ın getirdiği eleştirileri arz ediyorum. Tabii ki,  eleştirilerde belirtilen hatalar tüm din adamlarını  kapsamayabilir, sayıları oldukça az da olsa Kur'an'ın konuya ilişkin hükümlerine kendi inançları gereği uyanlar olmuştur...


KUR'AN HÜKÜMLERİ  VE  İLGİLİ  AYET  ADRESLERİ

***  DİN ADAMLARINA  ARAŞTIRMADAN  UYMAYIN ---  ( Ahzab/67 )

***  DİN ADAMI DA OLSA HEMEN İNANMAYIN ---  ( Al-i İmran/78 )

***  DİN ADAMI VE YÖNETİCİLERE  KESİN  HÜKÜM: '' HALKI  ALDATMAYIN  '' --- 

( Ahzab/67 )

***  DİN  ADAMLARINDAN  -- ALLAH'IN RIZASINI  ÖNE  ALMAYANLAR  ALDATIRLAR ---

( Nisa/44 -- Hadid/27 -- Tevbe/34 )

***  DİN ADAMLARI DİNİ MENFAATLERİNE KULLANABİLİRLER ---  ( Tevbe/34 )

***  DİN  ADAMININ KANDIRMASI DAHA KOLAYDIR ---  ( Tevbe/34 )

***  DİN  ADAMLARININ EK HARAMLAŞTIRMALAR  KOYMALARI  ŞİRKTİR --- (Tevbe/31 )

***  DİN ADAMLARI  ŞİRK  KOŞULABİLİRLER ---  ( Tevbe/31 )

----------------------------------------------------------------------------

( * )  OKU -- Konularına Göre Kur'an Ayetleri Alfabetik Konu Dizimi -- Prof Dr. GAZİ ÖZDEMİR  Sayfa: 368 - 369 - 1151 -- Nergiz Yayınları



27 Ocak 2022 Perşembe

İMANLI KİŞİ, İYİ AHLAKLI DA OLURSA Kur'an'da vaad edilen ödüller ...


 

Kur'an'da insanın davranışı, hareket tarzı  Arapça  '' AMEL ''  kelimesi ile ifade edilir, bu kelime Kur'an'da toplam 360 yerde geçer.  SALİH kelimesinin anlamı da  '' iyi '' dir.  Olumlu  davranışlar yani  GÜZEL, İYİ AHLAK,  Kur'an'da  ''  SALİH AMEL ''  sözü ile de olumlu yani  ''  iyi ahlaklı davranışlar '' anlatılır...

'' Salih amel '' sözü Kur'an'da 33 surede, 51 ayette toplam 52 defa geçiyor. İman eden kişi , salih amelli yani  '' iyi ahlaklı da '' olursa, çeşitli ödüller vaad edilir. Ben bu '' salih amel '' deyiminin  Kur'an'da 52 defa tekrarının dökümünü yaptım ve inceledim. Kur'an'ın canlı, renkli, çok detaylı anlatım şeklini görüp tanımanıza örnek olmak üzere  vardığım sonuçları  aşağıda  derledim:  

İyi ahlaklı insana vaad edilenler şunlardır:

Ayetlerin adreslerini veren sayılardan  ( .. / .. )  ilki surenin Kur'an'daki sıra numarası, ikincisi o suredeki ayet numarası dır.


1 -- CENNETLİKTİRLER, ORADA EBEDİYYEN KALACAKLARDIR -- 13 defa  

( 2/82 -- 4/57 -- 7/42 -- 11/23 -- 13/29 -- 18/107 -- 22/14 -- 23b -- 56 -- 30/15 -- 31/8 -- 32/19 -- 42/22 )

2 -- GÜNAHLARI  BAĞIŞLANACAK -- AYRICA ÖDÜLLENDİRİLECEKLER  --  9 defa

( 5/9 -- 11/11 -- 22/50 -- 29/7 -- 30/45 -- 34/4 -- 35/7 -- 47/2 -- 48/29 )

3 --  İÇİNDE IRMAKLAR AKAN CENNETTE AĞIRLANACAKLARDIR  --  6 defa

( 4/127 -- 10/9 --14/23 -- 47/12 -- 65/11 -- 85/11 )

4 -- ÖDÜLLENDİRİLECEKLERDİR --  4 defa  ----  ( 3/57 -- 4/173 -- 10/4 -- 24/55 )

5 -- ÖDÜLLERİ ASLA  YOK  OLMAYACAKTIR. -- 4 defa  ------ ( 18/30 -- 41/8 -- 84/25 -- 95/76) 

6 -- FARKLI  AĞIRLANACAKLARDIR  -- 3 defa  ---  ( 38/28 -- 40/58 -- 45/21 )

7 --  MUTLU  KILINACAKLARDIR  --  2  defa  ---  ( 42/23 -- 45/20 )

8 -- ENDİŞEYE DÜŞMEYECEKLER VE ÜZÜLMEYECEKLERDİR  -- 1 defa ---  ( 2 /277 )

9 -- İNSANLAR İÇİNDE SEVİMLİ KILINACAKLARDIR  -- 1 defa  ---   ( 19/96 )

10 -- ALLAH'DA  ONLARI SEVER -- 1 defa ---  ( 5/03 )

11 --   İMANLI VE İYİ AHLAKLI OLANLARIN  SAYILARI  ÇOK AZDIR -- 1 defa  -- ( 38/24 )

12 -- HAYIRLI İNSANLAR ARASINA DAHİL OLACAKLARDIR.  -- 1 defa  --- ( 29/9 13

13 --  DUALARI  KABUL EDİLECEKTİR ---- 1 defa --- ( 42/26 )

14 --  YARATILANLARIN EN HAYIRLISI  KILINACAKLARDIR... 1 defa --- ( 98/7 )