2 Ocak 2018 Salı

Eğrinin sonsuz çeşidi vardır, fakat '' DOĞRU '' bir tanedir !...



Matematikteki eğri çizgilerin, insan hayatındaki eğri, yanlış ve hatalı davranışların sonsuz denebilecek kadar çok çeşidi vardır. Fakat, matematikteki doğru çizginin bir tane olduğu gibi insanların davranışlarında da gerçek ve doğru olan yalnızca bir tanedir.

Din alanında da böyledir ve böyle olmalıdır. Ama uygulamada tuhaf ve mantık dışılıklar da gündemde.
İki türlü din yaşantısı, yorumu ve uygulamaları var hayatımızda. Birincisi klasik, kişilerin yani mezhep imamlarının yorum ve uygulamalarına dayalı, geleneklerin dinleştiği; bir ölçüde hurafelerden kendini kurtaramamış, hadislerin sahih ve uydurma olup olmadığına dikkat edilmeden kabul edildiği geleneksel din yaşantısı...
Diğeri son 20 yıldır, öne çıkmağa başlayan, kişilere değil Kur'an'a endeksli, gerçeği bulma ve uygulama ağırlıklı , araştıran inceleyen Müslümanlık anlayışı.

Bu geleneksel ve geleneklerin dinleştirildiği dini çevrelerde dikkati çeken bir uygulamayı burada arz ediyorum:
Bazı sayın ve isimlerinin önlerinde Profesör, Doktor, Doçent gibi ünvanlar da bulunan din adamı zatlar; televizyon programlarında dinleyicilerinin, bazı gazetelerde de okuyucularının sorularına cevap veriyorlar: 

Bu konuda doğru .... mezhebine göre şöyledir, .... mezhebine göre şöyledir, .... mezhebine göre böyledir....... ''

Bir konuda ve dini konularda bir çok doğru olmaz. Doğru bir tanedir.  

Dini konularda Kur'an'da belirlenen esaslar, düsturlar, yöntemler çerçevesindedir.

Şamanizm uzantısı hurafe ve geleneklerimiz



Şamanizm başlangıcı taş devrine kadar uzanan ilkel bir din ve inanış şeklidir. Küçük farklılıklarla orta ve kuzey Asya, Kuzey Amerika’da ve Büyük Okyanusta ilkel kavimlerde görülen ve bu gün hala uzantıları hayat bulan bu inanışı bir din olarak değil de, kültür unsuru veya şifacılık olarak kabul edenler de var.

İyi ruhlar- kötü ruhlar,
Davulla transa girme
,
Ölüm deneyimi yaşama,



Şifacılık gibi uygulamaları bulunan bu inanışın Orta ve Kuzey Asya’da bir çok topluluklarda görüldüğü gibi, Türklerin de ilk dinleri olduğu kabul edilmektedir. 

Bu gün dahi yaşantımıza giren muska, kutsal addedilen ağaçlara bez bağlama gibi hurafelerin kaynağının da Şamanizm olduğu belirlenmiştir.
Yine halen Anadolu halkımız da görülen aşağıdaki bazı geleneksel uygulamaların Şamanizm kaynaklı olduğunu biliyor muydunuz ?
*** Kan kardeşlik ant törenleri
*** Kurbanları süsleme: Eski Türkler tanrılara adadıkları kurbanları süslerlerdi.
*** Ocak kavramı: Eski Türklerin kutsal ateşle bağlantı kurdukları ‘’ ocak ‘’ kavramı , aile kavramını kuşatan geniş bir söz olarak çok yönlü olarak halen kullanımda. ‘’ Ocağım söndü ‘’ deyimi, sağlık hizmetlerinin yapıldığı yerlere ‘’ Sağlık ocağı ‘’ denilmesi bu kapsamdadır. Ayrıca sağlık konusunda deneyimli şifacı oldukları bilinen insanlar ‘’ ocaklı, ocak sahibi ‘’ gibi isimlendirilmektedir.
*** Evlenmeden ölen kızların tabutunun gelinlikle süslenmesi.
*** Ad verme: Çocuğu yaşamayan ailelerin Şamanlarda olduğu gibi, çocuklarına Yaşar, Durdu, Dursun gibi isimler vermesi halen günümüzde de görülen bir gelenektir.
*** Ölü ardından yemek: Şamanizmi benimsemiş Uygurlar, Göktürkler, Oğuzlar ve Hunlarda görülen bir uygulama idi.

*** Cem ayinleri: Türkmen Alevileri Cem Ayinleri, Şamanizmle İslamiyetin yan yana gelişinin bir sonucu olduğu konuyu inceleyen tüm uzmanların genel kanısıdır.

NOT: Bu yazının hazırlanmasında İtalik Yayınlarından Erkal 
Zenger’in ‘’ POSTMODERN ŞAMANİZM ALEVİLİK VE HALK OZANLARI ‘’ isimli eserinden faydalanılmıştır. Resimler Google'den alıntıdır.



































Bir gün gelecek sigara '' uyuşturucu madde '' işlemine tabi tutulacaktır !...


Yazımın başlığını okuyunca sigara tiryakileri bana çok kızacaklar !...

Bana ‘’ Eee sende çok oluyorsun '' diyecekler. 
‘’ - Anlaşılıyor ki, tiryaki değilsin. Bekara karı boşamak kolay olduğu gibi, sen de anlamadan konuya yaklaşıyorsun, dışardan gazel okuyorsun ‘’ diye düşünecekler.

Değerli dostlarım. 18-34 yaşlarımın arasında sigara tiryakisi idim. Hem de günde iki paket sigara tüketirken sigarayı bıraktım. Ayrıca yine yaşamımın bu döneminde altı ay kadar bir süre alkole bağımlı oldum. Ve onu da bıraktım. Yani tiryakilik, bağımlılık nedir, biliyorum.
Şapkayı çıkaralım, önümüze koyalım. Tarafsız olmaya çalışarak bir düşünelim:

Sigara bağımlılık yapan zehirli bir madde midir?

Evet, uyarıcı etkisi olan Nikotin adlı zehiri içeren bir maddedir.

Ayrıca nikotinden başka, 3890 çeşit katran v.s. zararlı ve zehirli maddeleri içeren bir üründür. 

Tüm uyarıcı ve uyuşturucu etkisi olan zehirler bağımlılık yapar. Sigara da bunlardan biridir. Başlamak kolay, terk etmek zordur. Yüz tiryakiden ancak yüzde on ila yirmisi bırakmayı başarabilmektedir. Bu oran alkolik ve uyuşturucu müptelalarında ancak yüzde beştir.

Sigaranın dumanına ve zehirine insan vücudunun ihtiyacı var mıdır.?

Bu komik soruya verilecek cevap bellidir.

Sigaranın bir besin değeri yoktur. Bu sebepten insan vücudunun da bir ihtiyacı yoktur. 

Tamamen fiziki ve psikolojik bir alışkanlık ve bağımlılıktır.









Son bir soru daha soralım:

Sigara zararlı mıdır?

Bu soruya bağımlılar yani tiryakiler de hemen cevabı yapıştıracaklardır

Tabii ki zararlı, hem de çok zararlıdır.

Zararlarını herkes biliyor ama yine bir hatırlayalım:

Solunum yollarına ve ciğerler tamamen katranla kapanır, bronşlar dolar. Sonunda nefes darlığı ve akciğer kanseri riski çok yükselir.

Kalp damar sistemini felç eder. Kalp, beyin, kol bacak damarları tıkanır. Kalp ve beyin krizi kol ve bacak kaybetme riski yükselir. Hastanelerin Kardiyoloji servislerine düşen hastalara ilk sorulan soru, sigara tiryakisi olup olmadığıdır. Buralarda sigara tiryakilerine ‘’ umutsuz vaka ‘’ gözüyle bakılır.

Diğer önemli bir zararı sindirim sisteminedir. Gastrit ve ülserin birincil sebebidir.

Sinir sistemine olan tahribatını da unutmayalım: Vücut otomatik olarak ölen hücreleri yeniler. Vücudumuzda yenilenmeyen hücreler, sinir ve beyin hücreleridir. Her içilen sigara ile sinir ve beyin hücreler törpülenir, yok olur. 

** Ayrıca cinsellik doğrudan sinir sistemi ile ilgilidir. İktidarsızlık ve kısırlığa bir sebepte, sigara uyuşturucu alkol gibi zehirlerdir.

Şimdi gelelim sonuca:

Alkol ve uyuşturucu maddeler gibi bağımlılık yapan, ve sayılamayacak kadar zararı olan sigaranın işlev olarak diğer uyarıcı ve uyuşturucu maddelerden hiçbir farkı yoktur. Bunların bağımlılarının da, çok tabii hakkı imiş gibi, toplum içinde kullanmalarının ve başkalarının temiz havalarını kirletmesinin sakıncaları tüm medeni ülkeler gibi yurdumuzda da fark edilmiş ve yasal önlemler alınmıştır. Ve sigara yasağı ve sınırlamaları konusunda tüm dünyaya örnek olacak başarılar elde edilmiştir.

ABD, Avrupa ülkelerinin bazıları ile ülkemizde sigara tiryakileri 3. Sınıf vatandaş muamelesi görmeye başlamış ve istenmeyen insan haline gelmiştir. Yine bu ülkelerde bazı iş yerlerinde sigara tiryakisi olanlar işe alınmamaktadır.

Tahmin ediyorum ki artık uzun olmayacak bir zaman sonra, batı ülkelerinde ve bizde sigara tiryakileri toplum içinde uyuşturucu ve uyarıcı zehir müptelası muamelesi göreceklerdir.

Aslında da sigaranın bu tür maddelerden hiçbir farkı yoktur.

Ve aklın yolu birdir...