26 Kasım 2019 Salı

Kur'an'da Kıyamet - 2: DÜNYANIN KIYAMETİ 50.000 yılda bir ( ARA KIYAMET )


Kıyamet ile ilgili bundan kısa bir süre önceki yazımda Kıyameti 3 çeşidi olduğunu bunlardan EVREN KIYAMETİ'ni ele almıştıtk. Bu gün kü yazımızın konusu sadece  içinde yaşadığımız dünyamızda olacak DÜNYA KIYAMETİ'ni Kur'an'daki bilgiler çerçevesinde anlatacağım.

DÜNYA KIYAMETİ  her 50 bin senede bir olacak ve Dünya'nı  jeolojik yıkımı, bütün yaratılanlar hesap vermek üzere MAHŞER'de toplanacaktır.  Aşağıdaki Not'da açıkladığım gibi buradaki açıklamalar Prof. Dr. GAZİ ÖZDEMİR Hoca'nın Kur'an yorumu ve ve tespitleridir. 

Gazi Hoca yine Kur'an'daki işaret ve delilleri ile  İnsan ve ruhu anlatımlarında ikisinin  farklı şekilde ele alındığını ve Kur'an'da çeşitli ayetlerde görülen '' İNS  '' kelimesinin insan ruhunu ifade ettiği görüşündedir. Kıyamette yargılanak olan   dünya bedeni ile insan değil, ruhudur.  Azap cezası  da İnsan ruhunadır.  Cehennem ateşi de  ruhun göreceği azabının  ağırlığını  ve sıkıntısı sembolize emektedir.  Ahirette Allah  nezdinde Allah ve görevli meleklere  muhatap insanın ruhu olacaktır. Hocamız insan bedenini ruha dünya yaşamında giydirilmiş bir  elbise, gömlek olarak olarak yorumlamaktadır.

İnsan ruhunun dünya yaşantısı, ruhların eğitimleri için bir EĞİTİM MERKEZİ dir.  Mahşer'deki yargılanmada, insan ruhu ile birlikte tüm eğitici rehber varlıklar ile yardımcıları melekler hazır bulunacaktır. Dünya'ının yıkımı ve  yargılanması sonrasında yıkım esnasında canlı bırakılan az sayıda insan -- yıkım öncesindeki yaşamları   unutturulmuş halde ve ilkel bir düzeyde  --   yeni öğretim dönemine başlanacaktır. Yeni öğrenciler bunların nesillerinden türeyerek eğitimlerini kaldıkları yerden sürdüreceklerdir...

Şimdi Gazi Bey'in  Dünya'nın kıyameti olarak yorumladığı ayetlerden bazılarını Hoca'mızın meali ile veriyorum:

KIYAMET SURESİ:

1 --  Kıyamet gününe yemin olsun.  

2 -- Ayrıca kıyamet gününde hatalarını görüp devamlı vicdan azabı çeken ( pişman olan )  nefse de yemin olsun ki !

13 -- Ve o gün insana eski ve yeni yaptıkları ne varsa, hepsi bildirilecektir...

ENBİYA SURESİ:

104 --  Ey insanlar !  Şunu iyice biliniz ki, Kıyamet koptuğu gün, göğü kitap sayfaları gibi katlar, darmadağın eder, daha sonra onu taratılışın ilk durumundaki haline tekrar döndürürüz. Böylesi bir son ve yenilenme, Vaat ettiğimizi bir değişimdir.. Biz, verdiğimiz sözü mutlaka gerçelleştiririz.

HAKKA SURESİ:

13 -- Çünkü boruya bir kez üfürülecek

14 -- Ve yer ile dağlar, kaldırılıp, birbirine çarpılıp paramparça edilecek,

15 --  Ve  zaman bilgisi, sadece Allah'ta olan Kıyamet gerçekleştiğinde iş işten geçmiş olacak.

16 --  Çünkü o gün gök yarılacak, düzen bozulacak, her şey alt üst olacaktır.

17 --  Tüm melekler Dünya'nın bu yıkılışına gözcülük edece ve onların üzerinde daha yetkili olan sekiz üst görevli ise, bulundukları iadere merkezinden o gün Rabbin izni ile bu eylemin bütün sorumluluğunu üstleneceklerdir.

NEBE  SURESİ:

18 --  Ey insanlar şüpheniz olmasın ki, Kıyamet vakti geldiğinde Sur'a üfürülecek ve hepinin bölük bölük Allah'ın huzuruna geleceksiniz  ( Mahşer )

19 --  Gökler geçmeniz için kapı kapı açılacak,

20 --  Dağlar yürütülüp serap gibi kaybolacaktır.

MUTAFFİFİN  SURESİ:

4 -- 5 -- 6 --  İnsanları herhangi bir konuda aldatıp menfaat sağlayanlar, mahşer gününde tekrar diriltileceklerini ve o gün  TÜM  İNS'lerin  Rabbi'nin huzurunda toplanacaklarını  hiç zannetnetmiyorlar mı ?


--------------------------------------------------------------------------------------

Not: Bu yazıdaki  ve devam edecek olan Kıyamet konusundaki bilgiler için;  öğrencilik dahil  yaşamının son 55 yılında Kur'an'ı incelemiş ve Tıp bilim alanında başarılı meslek çalışmaları yanında Kur'an konusunda geniş kapsamlı ve çeşitli eserler vermiş, Ana dili Arapça olup Hatay doğumlu bir Türk tıp akademisyeni - Eskişehir OGÜ Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı  başkanlığı da yapmış olan Nörolog Prof. Dr. GAZİ ÖZDEMİR'in  OKU ! -- KONULARINA GÖRE KUR'AN AYETLERİ ALFABETİK KONU DİZİM  isimli eserinin KIYAMET konulu bölümünden ( Sayfa 733 - 741 ) yaralanılmıştır...

-----------------------------------------------------------------------------------------






















Tıp Akademisyeni KENDİ '' ÖLÜM DENEYİMİ '' Nİ ANLATIYOR ( Prof. Dr. Gazi Özdemir )

22 Kasım 2019 Cuma

KADER - ALIN YAZSI YOKTUR... NE VARDIR ? '' İLAHİ '' MÜDAHALE !...



















İnsanın, bir topluluğun veya bir grubun yaşamında KADER ve ALIN YAZISI  yoktur.

Yaratıcımız  yarattığı insanın, ne yapacağını bilmez, neler yapabileceğini bilir. Tüm yaşamını  önceden planlamamıştır. İnsana akıl ver nefs ile donatmış ve irade yani kendisine tüm davranışlarında seçim yapma olanağı vermiştir.

Bize İslam dininin indiğinden bu güne kadar yaklaşık 1500 senedir, dayatılan 
'' Kader ''  kavramı yanlıştır. Çünkü insanın  tüm yaşamında neler yapacağı, nasıl davranacağı önceden belirlenmiş olsa, aklın, dinin, peygamberin, ibadetin, duanın ve ahirette yargılanmanın hiç bir anlamı kalmaz.

Hem bazı insanlara olumsuz kader vereceksin, sonra da onu bu kaderinin gereği yaptığı davranışından sorumlu tutacaksın...

Peki, kader ve alın yazısı yoksa ne vardır ?...

Tüm davranışlarında hür olan insanın yaşamına, o ana kadar olulu olumsuz davranışlarına göre, ilahi yani ALLAH'IN Ufak veya büyük müdahalesi, yönlendirmesi vardır. 

Yalnız bu  olumlu ve olumsuz müdahalelerin bazıları insanın yaşamında olgun, iyi ahlaklı bir insan olması eğitimine  yardımcı olacak, yaşama güçlü tutunmasını sağlayacak  ''  SINAV '' lar içinddir. 

Peki insanın yaşamındaki her şey kendi elinde midir ?

Tabii ki hayır...

İnsanın nerede, ne zaman, hangi ailede doğacağı ve öleceği ( ecel ) gibi  temel olgular, Allah'ın takdirinde dir. Ve hatta bazı hallerde  ecelde ertelemenin olabileceği NAHL / 54 ve İBRAHİM / 10 ayetlerinde belirtilmektedir.

Sonıç olarak Yüce Yaraatıcımız, doğduğundan itibaren insanı görevli melekleri ile her anını gözlemekte ve yaşamına küçük veya büyük rötuşlar yapmaktadır. İşte dualarımız ile Allah'tan istediğimiz bu müdahelerdir.

Yazımın başına resimlerini koyduğum iki ayet, kaderin Kur'an'dak gerçek anlamlarını  gösteriyor...


KADER kelimesi  Kur'an'da bize bu güne kadar öğretilen anlamda değil,  ÖLÇÜ anlamında kullanılmıştır.

Örnek: A'LA / 3 ---  Her şeyin miktarını, biçimini belirledi / Kaderlendirdi, hedeflerini ve yapacakjlarını ilham ettirdi.














20 Kasım 2019 Çarşamba

Kur'an'da Kıyamet 1 -- Çeşitleri ve EVRENİN KIYAMETİ





Kur'an'da kıyamet konusu çok geniş olarak  ele alınmıştır.

Kur'an'da  3 Çeşit kıyametin  tanımı ve anlatımı yapılmaktadır. 


1 -- Evren'in Kıyameti: ( Tam veya sınırlı )

2 -- Sadece  Dünya'nın Kıyameti  ( Ara Kıyamet ) ve Dünyanın Yeniden Yapılanması -- Her 50 000 senede bir.

3 -- Ara Kıyamlar,  Değerlendirmeler -- Tüm Dünyada ve ya sadece bir Bölgede. ( Her 

1 000 yılda bir )


EVRENİN  KIYAMETİ:

Gökyüzünde bulunan Dünya, Güneş, Ay ve Yıldızların. bir bölümü veya Galaksilerle beraber tümünün yıkılması ve tüm yaratılanların hesap vermek üzere Mahşer'de toplanmasıdır...

Kur'an'ın çok sayıda  Sure ve ayette  Evrenin kıyametinin nasıl oluşacağını  aşağıdaki  Tekvir Suresi 1 de 7. ayete kadar ( dahil ) bölüm örneğindeki gibi Evrenin Kıyametinin nasıl olşacağını  canlı ve etkin bir üslupla anlatan ayetler vardır:

Tekvir Suresi:

1  -- Güneş dürülüp ışığı gittiğinde,


2 --  Yıldızlar düşüp söndüğünde,

3 -- Dağşar parçalanıp  /  yerle bir /   olduğunda,


4 --  En kıymatli varlıklar  / mal - servet - yakınlar / terkedilmek zorunda kalındığında,


5 --  Yabani hayvanlar bike korkudan bşr araya toplandığında,


6 --  Denizler foku fokur kabartıldığında  / taşdığında, 


7 --  insanlar hesap vermek üzere bir araya getirildiğinde / Toplandığında.


--------------------------------------------------------------------------------------

Not: Bu yazıdaki  ve devam edecek olan Kıyamet konusundaki bilgiler için;  öğrencilik dahil  yaşamının son 55 yılında Kur'an'ı incelemiş ve Tıp bilim alanında başarılı meslek çalışmaları yanında Kur'an konusunda geniş kapsamlı ve çeşitli eserler vermiş, Ana dili Arapça olup Hatay doğumlu bir Türk tıp akademisyeni - Eskişehir OGÜ Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı  başkanlığı da yapmış olan Nörolog Prof. Dr. GAZİ ÖZDEMİR'in  OKU ! -- KONULARINA GÖRE KUR'AN AYETLERİ ALFABETİK KONU DİZİM  isimli eserinin KIYAMET konulu bölümünden ( Sayfa 733 - 741 ) yaralanılmıştır...

-----------------------------------------------------------------------------------------

14 Kasım 2019 Perşembe

KİM EMSALSİZ - ÖRNEKSİZ '' YOKTAN VAR EDİYORSA '' İŞTE YARATICI '' O' DUR !...



Yaratma kelimesini bazen yerinde ve doğru olarak kullanmıyoruz. Sanatçıların, yazarların eserlerini oluşturmasına yarattı diyoruz. Yaratmak, örneksiz emsalsiz olarak yoktan var etmektir. İnsanlar yoktan var edemezler, ancak bilgi dağarcıklarının ve yeteneklerinin harmanlanması ile tasarım yapabilirler. Ressamların, heykeltraşların eserleri; Müzisyenlerin besteleri bir yoktan var etme değil ancak tasarım ürünleridir.

Görülen görülmeyen, bilinen bilinmeyen, evrende tüm var olanları varlık sahnesine çıkaran kişi kim ise Allah O’ dur.

Varlık konusu üzerinde pek çok felsefi açıklamalar yapılmıştır. Ancak bunlar varlığı gerçek sahibinden adeta kaçırmaya çalışmışlardır. Halbuki gerçekte yaratan kim ise , varlığın hakiki sahibi O’ dur. Başka yaratıcı olmadığından O’ ndan başka ilahta yoktur. Bu bakımdan yaratma kavramı Kur’an’da Allah’ı tanıtıcı en belirgin unsurdur.
Varlık aleminde bulunan her şeye Allah bir beden bir şekil vermiş ve ona yol göstermiştir.

*** Yalnız yaratıp ortada bırakmamış, yaşamını sürdürmesi için gerekli olan otomatik yeteneklerle donatmıştır.
Çocuğa anasından doğar doğmaz emmeyi,
Ördek yavrusuna yumurtadan çıkar çıkmaz yüzmeyi öğretmesi,
Bin bir çeşit yaratılışla yaratılan canlıların, bin bir şekilde erkeklerinin dişisine varmasını öğretmesi,
Arı beyinin arıları, karıncaların reisinin karıncaları yönetmesi ve uzak mesafelerden yuvalarını, kovanlarını bulabilmelerin öğretmesi,
İnsanlara doğru ve yanlış yolları göstermesi, hep O’ nun gerçek Rabb ( Düzenleyici, terbiye edici ) ilâh ve Allah oluşundandır.
*** Her şeye varlık veren, yollarını gösteren kim ise işte hakiki ilâh, yani Allah O’ dur.
Atomları yaratan, elmayı yaratan bir çekirdeği yaratan kim ise,
Güneş sistemini, yedi semayı, muazzam galaksileri, genişleyen evreni de yaratan O’ dur.
O halde hiçbir şey yaratamayanların Allahlık iddiası ve hiçbir şey yaratamayan nesnelere Allahlık yakıştırması geçersizdir, boştur.

*** Demek ki, Allah’ı tanıcı en önemli özellik yaratma kavramıdır:
‘’ İşte Rabbiniz Allah budur. Her şeyin yaratıcısıdır. O’ndan başka tanrı yoktur. Nasıl da imandan çevriliyorsunuz ‘’ ( 40/62 )
‘’ Allah her şeyin yaratıcısıdır. O, her şeyin yöneticisidir. ‘’ ( 39/62 )
‘’ Rabbiniz Allah budur, O’ndan başka tanrı yoktur. O her şeyin yaratıcısıdır. O’na kulluk edin, O her şeye vekildir. ‘’ ( 6/102 )

*** Allah her şeyi yaratmakla birlikte, yarattığı her şeyi en güzel şekilde yaratmıştır.
‘’ O’dur ki her şeyin yaratılışını güzel yaptı. ‘’ ( 32/7 )
‘’ Sizi şekillendirdi, şekillerinizi de güzel yaptı ‘’ ( 40/64 )

*** Her varlığı ve her varlığın azalarını hikmeti gereğince yapacağı göreve göre elverişli yaratmıştır. Her organı yerli yerince koyup yerleştirmiştir. Yaratmasında bir eksiklik, bir kusur ve bozukluk yoktur.
‘’ Rahman’ın yaratmasında, bir aykırılık uygunsuzluk göremezsin. Gözünü döndür de bak, bir bozukluk görüyor musun ? Sonra gözünü iki kez daha döndür ( bak ) Göz hor, hakir ve bitkin ( aradığını bulamadan ) sana döner ‘’ ( 67/3 )

KİM YARATICI İSE İŞTE ALLAH O’ DUR...

8 Kasım 2019 Cuma

HRİSTİYANLARI MI TAKLİT EDİYORUZ ?...



Dinimizde tek bir kutsal gece vardır:
KADİR GECESİ
Kur'an'ın indiği, daha doğrusı inmeye başladığı gecedir.
Neden çünkü Kur'an'da sözü edilmektedir.
Diğer kandiller yani kutsal geceler, kutsal değildir. 
Yani dinden değil, gelenektendir.
Bir şeyin dinden olabilmesi için yaratıcımız ile ilgili olmalıdır ve Kur'an'da yer almalıdır.
İşte Mevlit Kandili de GELENEKTENDİR.
Peygamberimizin doğum gününü kutlanmaktadır.

Peygamberimizin inmesine aracı olduğu KUR'AN KUTSALDIR. Fiziki bedeni kutsal değildir.
Onun doğum gününü kutsamak, fiziki bedenini kutsamaktır.
Canlı cansız fizik bir şeyi kutsallaştırmak, ona aşırı sevgi göstermek dimimizde ŞİRKTİR.

Süleyman Çelebi'nin yaklaşık 150 yıl önce kalem aldığı Mevlit, Peygamberimizi aşırı yücelten, onu kutsallaştıran bir metindir. Onu besteleyip özel dini kisveye büründürülen toplantılarda okuma geleneği toplumumuzda yerleşmiş ve ne yazık ki kökleşmiş, insanların beyinlerinde dini bir hüviyet haline konulmuştur

Bu neden olmuştur ? 
Hristiyanların İsa Peygamberin doğum günü kutlamalarına özenilmekle, bu yanlış yola gidildiğini düşünüyorum. Bilindiği gibi Hritiyanlar gerçeği 24 - 25 Aralık günleri olan bu doğum gününü NOEL ismiyle kutlarlar. Müsüman ülkelerin çoğunda ve neredeyse tüm dünyada YENİ YIL kutlaması olarak benimsenmiş ve gelenek haline gelmiştir.

Bu yetmemiş ülkemizde her sene 20 Nisan günleri civarında ayrıca  yine ikinci bir doğum günü haftaları kutlanır hale gelmiştir. Hatta geçmişte bir sene, BİR AY MÜDDETLE bu kutlama törenleri ihdas edilmişti.

Kur'an'da da belirtildiğ gibi canlı cansız nesneleri bu arada  ölü veya diri insanları kutsallaştırma merakı vardır ve bu davranış ne yazık ki tedavisi çok zor bir hastalığıa dönüşmüştür...

Peygamberimizin bedeninin gül gibi koktuğu inancı da bu kapsamdadır....

Yani dostlar kısaca bu gelenek ve davranışlar Allah nazarında yalnıştır, şirktir...