Alzheimer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Alzheimer etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
28 Nisan 2022 Perşembe
30 Aralık 2017 Cumartesi
ALZHEİMER ( 2 ) Kimler Alzheimer'e karşı daha riskli
Bilindiği gibi Alzheimer Hafıza ( bellek ) yani beyin hastalığıdır. Sebepleri ve tedavisi kesin ölçüde bu güne kadar bulunamamıştır. Geri dönüşü, tam giderilmesi yani tedavi edilmesi mümkün olmayan bir hastalıktır. Ancak alınacak tedbirler yavaşlatılabilir, bir ölçüde ilerlemesi durdurabilir. Halk arasındaki ismi bunamadır. Yalnız Alzeimerli bunama günümüzdeki bunamaların büyük çoğunluğunu ( % 75 ) oluşturmaktadır.
Ben kısa bir süre önceki '' ALZHEİMER'E NASIL ÇELME TAKTIM ? '' başlıklı yazımda 20 sene önceki Alzheimer Başlangıcı teşhisi konduğunda ilerlemesini önlemek için nasıl çaba gösterdiğimi anlatmıştım.
Çağımızda gittikçe yaygınlaşan bu hastalıkla ilgili piyasada, ciddi bilimsel nitelikte bir eser aradım, bulmakta zorlandım. Yalnızca Tübitak Kitaplarında bir eser buldumİ:
Jay İngram'ın BELLEĞİN TÜKENİŞİ isimli kitabı.
Ailesi fertlerinde çok kişide bu hastalığa yakalananlar olan ve kendisi de bir bilim adam olan bu kişi konuyu incelemiş, araştırmış ve sonuçlarını bu kitapta toplamış.
Gazetelerde dergilerde doğru veya yanlış bilgiler içeren yayınlar yapılıyor ve toplumun kafası karıştırılıyor. Ben de bu sebeple konu ile ilgilendiğim ve başka ilgilenenler olabileceğini düşünerek bu eserden bazı önemli bilgileri anladığım kadarı ile bir kaç seri yazı ile belki biraz faydam olur diye paylaşmayı düşündüm.
Kanserle birlikte '' Çağımızın Vebası '' diye adlandırılan iki hastalıktan biri olan, toplumun az çok fikir sahibi olduğu Alzheimer'i kısaca hatırlatayım, tanıtayım:
Evet bu hastalıkta hafıza, yani bellek adım adım tükeniyor. Hasta geçmişi hatırlayabiliyor fakat yakın zamanı şimdi olanı anında unutuyor. Genellikle yaşlılarda ve özellikle ileri yaşlarda görülüyor. İstisnai olarak 50'li yaşlarda ve daha önceleri de başlayabilir. Bu durumda hastalık yaşlılardakine nazaran çok hizlı ilerliyor ve kısa zamanda ölüme götürüyor.
Şimdi gelelim kimler daha çok Alzheimer riski altında olduğuna:
** Babası Alzheimerli olanlara kıyasla, anneleri Alzheimer'li olanlar iki kat daha risk altında,
** GENLER AÇISINDAN: APOE 1,2,3,4 genleri olanlar risk altında APOE 4 geninden bir kopya taşıyanlar iki kat, 2 kopya taşıyanlar 15 kat daha riskli imiş.
** Çok yüksek oranda şekerle beslenenler,
** YAŞLILAR RİSK ALTINDA: 65 yaşını aşanların % 10'u, 85 yaşını aşanların % 50'si risk altında,
** Beyin damarlarındaki dolaşım aksaklığı olanlar: Kan pıhtıları, minik inmeler ( felçler ) şeklindeki hasarlar,
** Kafatası küçük hacimde olanlar, büyük olanlara oranla daha riskli imiş. Tam genellik yapılamasa da, küçük beyin hacmi daha az nöron içeceğine inanılıyor.
** KAFA TRAVMALARI: Bu da önemli bir konu. Hemen değil uzun seneler sonra Aizheimer'e yakalanma sonucu doğuruyormuş. Benim sebebim de bu olsa gerek ilk defa 5-6 yaşında olmak üzere, biri 20'li yaşlarımın başında, sonuncusu da bundan 10 sene önce olmak üzere 4-5 şiddetli kafa travması geçirdim.
** EĞİTİMİ AZ OLANLAR: Eğitimin azlığı oranında risk yükseliyor.
** AZ FİZİK HAREKET , AZ ZİHİNSEL FAALİYET: Beyin ne kadar çok faal olursa risk azalıyor. Sakin, durgun yaşantı riski yükseltiyor. Adaleler gibi beyin de zorlandıkça gelişiyor muş. Bu konuda Prof. Sinan Canan'ın internet'te Youtube'deki konferans ve program videolarını takip etmeniz öneririm:
** ADAM SENDE MİZAÇLILAR. Her şeyi oluruna bırakan dert etmeyen kişiler ve bunun tam tersi olaylardan genellikle çok etkilenen, kafasını takan kişiler, problemleri çok büyüten , HAYAT hep KÖTÜMSE BAKAN, olur olmaz üzülen sıkılan kişiler risk altında imiş.
** Çok kalabalık ailesi ile birlikte yaşayan kişiler.
** Down sendromlu kişiler.
RİSK ALTINDA İMİŞ.
Tabii ki bu bilgiler çok kesin, mutlaka olabilir ölçüsünde değil, risk altında olanları içeriyor.
Sağlık günler dileklerimle...
22 Aralık 2017 Cuma
ALZHEİMER ( 1 ) Alzheimer'e nasıl çelme taktım ?...
Bu yazımı ellili, altmışlı yaşlara yaklaşmış olanların, dikkatle okumalarını öneririm !
Bundan 20 yıl kadar önce, ellili yaşların başındayım. Çocukluk, öğrencilik yaşlarında ve çalışma hayatım boyunca en sağlam, güvenli ve benimde güvendiğim yönüm olan ve başarılarımı borçlu olduğum hafızamda ( belleğimde ) tuhaflıklar başladı:
Evin içinde, günlük yaşantı ortamında belkide binlerce defa kullandığım elektrik düğmelerinin yerini karıştırmaya ve bir saniye de olsa tereddüt etmeye başladım.
Bir şey almak için, evden çıkıyorum. Sokakta birden ne almak istediğimi bir kaç saniye de olsa hatırlamakta zorlanıyorum.
Bir şey anlatmaya başlıyorum. Anlatının ortasında bir yerde birden takılıyor, sonra ne anlatacağımı hatırlamakta bir kaç saniyede olsa sıkıntı çekiyorum. Derken okuduğum metinleri anlamakta zorlanmaya başladım.
Önceleri bunun çalışma tempomdan ve o dönemdeki yaşamımdaki olağanüstü gelişmelerden, sıkıntılardan kaynaklandığına, yorulduğuma yordum. Dinleneyim geçer dedim.. Ama geçmedi ve hatırlama sürelerim biraz daha uzamaya başladı. Durumun ciddi olduğunu anladım. Tıp fakültesi Nöroloji bölümünde doçent bir akademisyenden özel hasta olarak randevu aldım.
Beyin emarı vs. tetkikler yapıldıktan sonra sonuç açıklandı: '' Alzheimer Başlangıcı ''
Sebebi, önce 5-6 yaşlarında, sonra da 20 yaşında geçirdiğim kafa travmaları. Kanımdaki koyuluk. Beyin kılcal damarlarımda daralma.
Tedavi; uzun süre kullanılacak 4 - 5 tür ilaç. Gerçek tedavi ise beynin daha faal hale getirilmesi. Yani '' İşleyen demir ışıldar '' ın hayata geçirilmesi.
Sonuç; uzun yıllardır ilaçları devamlı ve dikkatle kullanıyorum.
Sonra da kendim oluşturduğum gerçek tedaviyi de sabırla ve dikkatle uyguladım.
Vee karşıma çıkan beklenmedik misafir Alzheimer'e çelme taktım. % 90-95 oranda normal hayata dönüşümü sağladım. Allah'ın yardımıyla. Yaşım yetmişe geldiği ve hatta geçtiği için % 100 iyileşme mümkün değil. Ama bu günüme de şükür
Gelelim konunun en önemli tarafına.
Ne yaptım ?
Önce bulmaca çözmekle işe başladım. Her gün bir bulmaca eki veren bir günlük gazetenin tüm bulmacalarını inatla çözmeye gayret ettim.
Sonra çok sevdiğim okumaya daha fazla vakit ayırmaya başladım. Günlük gazete yanında kitaplar...
Evet kitaplar... Çok kitap, daha çok kitap. Ayda 8-10 kitap.
Tabii ki memur maaşıyla ayda bir kaç kitap almak zor iken, 8-10 kitap satın almak imkansız. Fakat azmeden için çare tükenmez. Eskişehir'de okumayı sevenlerin bildiği bir kitapçı var İNSANCIL KİTABEVİ Kitapları kiralık olarak da veriyor. Kitabı önce değerinden satın alıyorsunuz. Okuyup getirdikten sonra iade ediyorsunuz, size verdiğiniz ücretin % 70'ini iade ediliyor. Eski okunmuş kitap veya yeni kitap, fark etmiyor.
Daha sonra; beyninizi, meşgul edecek bir hobiniz, meşguliyetiniz olması lazım. ( Benim keşfettiğim çözüm ) Benim o günlerde zaten 10 - 12 yıldır devam eden bir hobim, tutkum vardı: Kur'an'ı incelemek, araştırmak. Bu uğraşımı arttırarak sürdürdüm. İnceleme araştırma sonuçlarını toplayan bir kitap hazırladım. Yayınlandı.
O sıralarda Blog ( günlük ) yayınlayan siteler yeni başlamıştı. Önce Hürriyet gazetesinin blog sitesi '' onpunto. com. '' da iki sene kadar yazdım. Sonra Blogcu.com sitesinde 3 ayrı sayfa oluşturdum. Günlük yazmaya devam ettim. 3 - 4 sene sonra karşıma Milliyet gazetesi blog sitesi çıktı. Oraya üye oldum. Burada tam 10 yıl ( evet on yıl ) kadar yazdım.
Bu süre zarfında Milliyet Blog'a üye oldum. Üye olduğumda bu sitenin 3 bindi sonra 10 bine ulaştı. Burada toplam 10 - 15 kitap hacminde 1600 yazım oldu. Ve bu yazılarım toplam 3 milyon civarında okundu. Yazıları en çok okunan ilk 10 üye arasına girdim..
Bundan 3 - 4 ay önce blog sitesi yönetimin şahsıma yönelik haksız ve yanlış hareketine kızdım. Üyeliğimi sonlandırdım.
Son iki aydır da '' blogspot.com '' sitesinde yazıyorum.
Buradaki sayfa adresim: 6236sss@blogspot.com
Sayfa başlığım: SÜLEYMAN SIRRI'DAN
Bulmaca çözmek, okumak beyni, hafızayı çalıştırıyor, böyle bellek tökezlemesine karşı koymada faydalı. Fakat YAZMAK EN FAYDALI
Bende böyle 20 senedir, okuyarak ve ilgi duyduğum ve yazılarım oluşturcağım alanda ( Genellikle Kur'an ) araştırma inceleme yaparak ortalama her gün bir yazı yazmak bana iyi geldi. Zihinsel aktiviteme tam olmasa bile % 90 oranında kavuştum.
Bu konuya ilgi duyanların Beyin konusunda uzmanlaşmış Prof. Dr. Sinan Cana'ın YOUTUBE'de yayınlanan söyleşi ve konferanslarını izlemelerini öneririm
Evet dostlar, durum böyleyken böyle...
Sizlerle paylaşayım, deneyimlerimden belki faydalananlar olur dedim.
Hepinize sağlıklı ve mutlu günler...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
APTALLAR -- ŞİZOFRENLR -- CAHİLLER
================================== APTALLAR .:: Aptal Olduğunu ŞİZOFRENLAR :: Şizofren Olduğunu C A H İ L L E R :::: C a h i ...

-
Kur'an'dan ilginç mesajlar ( 1 ):: '' KUR'AN BİR MESLEK KİTABI DEĞİL, TÜM İNSANLARA ÜCRETSİZ ANLATILMAL...
-
Yazımın başlığına koyduğum mesajımın, söylemimin gerekçesini açıklamam gerekiyor. Yaklaşık bir ay sonra 80. yaşımı dolduruyorum. Eşim ...
-
Son senelerde vefat edenin arkasından söylenen yazılan bir temenni söylemi türedi: '' Işıklar içinde uyu '' ve ...
-
Kur'an ilk insandan itibaren iki dinin, iki felsefenin, iki dünya görüşünün, kısaca iki farklı düşüncenin var olduğunu açıkça belirtiy...