20 Ocak 2024 Cumartesi

::: R A H A T I N I Z::::Y E R İ N D E::M İ::? ? ?



Yazıma bir anımı anlatarak başlıyorum. 80 yaşındayım. 45 yıldan fazla devlet hizmeti ile 14 yıl önce emekli oldum. Ülkemin bir büyük şehrinde yaşıyorum. Bundan 5 - 6 yıl önce yağmurlu, puslu ve soğuk bir günde  belediye otobüsüne bindim. Çok kalabalık bir ortam var. Her durakta yolcu sayısı arttığı için otobüsün içinde oluşan izdiham sebebi ile ayakta durmak dahi imkansız. Bir an baktım ortadaki boş yürüme alanın ortasındayım. Önümde bir koltuk, koltukta 20 - 22 yaşlarında bir genç kız. Elindeki akıllı telefona yoğunlaşmış. Başını kaldırmadan telefona bakıyor. Arkadaki kalabalık baskılıyor, öne doğru, öndeki kalabalık grup arkaya doğru baskılıyor. Bunaldım...Önümde koltukta oturan küçük hanım kız  halinden memnun, özellikle başını telefondan kaldırmıyor, etrafına  bakmıyor, rahatı bozulmasın diye. Birden sinirlendim  ve genç kıza seslendim:

--  Kızım rahat mısın, yardıma ihtiyacın var mı ? Diye...

Birden şaşırdı, başını önünden kaldırmak zahmetinde bulundu. Duraksadı ne yapacağını bilemez durumda bocaladı ve yerinden kalkmak zorunda kaldı. Ben de oturabildim...

Eee, bunu  niye anlattım ?

Dünyanın   bugünkü halini biliyorsunuz:
 
Bir yanda ekonomik, teknik ve askeri gücü ve donanımı ile dünyanı tek egemen devleti olma ve hükümranlık kurma amacında, her türlü insani, siyasi, ahlaki, dini değerleri ve kuralları  rezil ve şımarıkça yıkan, umursamayan sözde bir büyük devlet.

Diğer yanda; Tevrat'ta dayanak gösterdiği  hükümleri tamamen kendi sapıkça dünya egemenliği kurma hedefinde  çarpıtıp değiştirerek ve  kendi siyasi hedefine uydurarak, yalnız kendi toplumu lehine yeni bir din  ve ideoloji uydurup, sözde büyük devletin sapık siyasi emellerine paralel haline getiren,  ve bu yoldaki gücüne sığınan ve bu gücün desteği ile tüm insanlık, ahlak ve siyasi değerlerini  yok hükmüne getiren sapık, şımarık çılgın bir rezil devlet...

Diğer tarafta; 1948 yılından beri bu din sapkını devlet tarafından topraklarına zorbalıkla adım adım % 80 oranında el konulan ve soy kırım yapılarak yok edilmesi hedeflenen, devlet olma yolunda çelmeler takılan mazlum   Müslüman millet ...
Vee, bütün dünya insanları tarafından, zulmün durdurulması ve önlenmesi için demokratik yolla isyan edilmesi,  bu doğrultuda kitleler  halinde gösteriler, mitingler düzenlenmesi...

Fakaat diğer Müslüman ülkeler ne yapıyor ? Böyle kanlı şiddetli zulüme karşı protesto gösterileri yeterli oluyor mu ? Müslüman ülkelerin halkları da kaynıyor, yanıyor. Amaa Müslüman ülkeler yöneticileri sessiz ve derinden izliyor...

İşte bu yazımın başlığı  onlara:

Sayın beyler RAHATINIZ  YERİNDE  Mİ ??? 
Rahatınız ve konforunuz için yardıma ihtiyaç var mı ???