28 Ekim 2018 Pazar

'' IŞIKLAR İÇİNDE UYU '' ne demek ola ?...





Son senelerde vefat edenin arkasından söylenen yazılan bir temenni söylemi türedi:

'' Işıklar içinde uyu  '' ve ''  Işıklar içinde yatsın ''  sözleri.

Dine mesafeli seküler  çevredeki insanlardan çıkan ve geniş taraftar bulan,çoğunluğu Müslüman olan halkımızın kültürüne yabancı olan bu söylem ' beni biraz tedirgin etti ' demeyeyim gönlümü ruhumu huzursuz etmeye başladı...

''  Allah rahmet eylesin  ''

''  Allah taksiratını affetsin  ''  ( Kur'an'da ölünün arkasından yalnızca bu söylem öneriliyor )

'' Ruhu şad olsun gibi '' 

'' Nur içinde yatsın  ''

Gibi temenniler var iken,  kimliğimize ve kültürümüze uygun olmayan  bu söylem kendini Müslüman olarak tanımlayan insanlardan çıkıyor bu uyduruk bir söylem ve temenni.

Bu konuda İnternet'te Uludağ Sözlük sitesinde çıkan bir  ilginç görüş benim ve ülkem insanlarının çoğunluğunun düşüncesini yantsıttığına inandığım için aşağıya alıyorum:


''  aman aman. ağzımdan dindar olduğumu düşündürecek bir söz filan çıkar." endişesi taşıyanların ürettiği bir şey. arkadaş o ışığın adı nur. nur olduğunu kabul etmiyorsan ışık nereden gelecek? koy o zaman etrafına beş on tane aydınlatıcı, uyusun ışıklar içinde.

uyumuyor o, ölü. bu bir.

ışığı algılayamaz çünkü bedeni cansız artık. bu da iki. ruhu algılayabilir bir şeyleri ki o algılayacağı şey de ışık olmaz. ruhani bir şeyler olur. yani madem dinle ilgili bir şeyler söylemekten bu kadar çekiniyorsun komik olma bari. inandığın gibi konuş. ne bileyim...

geberdi gitti işte, toprağa karıştı, o toprakta ot bitecek, otu inek yiyecek, inek toprağa gübreleyecek ve sen gübre olacaksın filan de... bu değil mi inandığın, üç aşağı beş yukarı?

"nur içinde yatsın." bu da üç kelime. ne kadar asil, ne kadar ince hem de..  ''

Dünyadaki Cennet ve Cehennemimiz: VİCDAN



Ateizm düşünce bazında evreni hiçliğe ve amaçsızlığa ve insanı sadece hayatta kalma mücadelesi veren yalnız menfaatini düşünen aciz bir hayvana indirgediğinden herhangi bir ahlaki değer üretemez ve zaten üretmesi de beklenemez. Ama bu durum ateist düşünceye sahip insanların hesinin ahlaksız oldukları anlamına gelmemektedir. Aksine ateist görüşe sahip insanları ahlaklı olması, içlerinde merhamet, şefkat, sevgi, dürüstlük gibi yüce değerler taşıması aslında  ''  vicdan  ''  denilen ilahi bir hediyenin sonucudur.

Vicdan, insanların içine yerleştirilmiş ona cenneti ve cehennem halini yaşatan potansiyel gizli bir güçtür. Diğer bir deyişle ahiretteki cennet ve cehennemin örneği,odak yeri olan gizli bir güçtür.

Yani insanlar ateist olsun, teist ( din sahibi ) olsun, Müslüman Hristiyan ya da başka bire dine, görüşe sahip olsunlar fark etmeden her insan vicdanının parlaklığı oranında ahlaklı, şefkatli, merhametli, yardımsever, paylaşımcı ve iyi olabilirler.

Fakat özellikle yardımseverlik, ve paylaşımcılık  Allah inancı olmayanlarda çok daha az görülür. O halde evrendeki ahlakın temeli Allah inancıdır. Her insan farkında olsun olmasın, O' nun varlığının, merhametinin şefkatinin yansımasını içinde hissedebilir.

Ahlakı evrimle, ya da karşılıklı menfaat ilişkileriyle yada ün sahibi olmanın yaşama kazandırdığı güçle açıklamanın insani açıdan bir değer içermediği ise  oldukça açıktır...