25 Mart 2018 Pazar

KORK, ALLAH'TAN KORKMAYANDAN !...


Allah korkusu ile ilgili bir yazıma bazı arkadaşlarım  '' Ben Allah’ı seviyorum, Allah’tan korkma konusunun işlenmesine ne gerek var  '' şeklinde özetlenebilecek yorumlarda bulundular. İlk bakışta haklı gibi görünebilirler. Ama konuyu detaylı düşündüğümüzde, Allah korkusunun işlenmesinde ve hatırlatılmasına gerek olduğu kabul edilecektir.
Şöyle ki:
Kur’an her tür ve seviyedeki insan gruplarına hitabeden bir kitaptır. Cahil ve Alim. Sabırlı-sabırsız. Sakin karakterli- ruhunda fırtınalar kopan kaprisli. Şeytana kanmayan- Şeytanın hükmünden kendini kurtaramayan.

İşte tüm bu farklı davranıştaki insanları tek bir duygu disiplin altına alabilir: Korku.
İnsanların büyük çoğunluğu toplum içinde kendini az veya çok kontrol eder. Göstermelik yani vitrinlik bir maske il dolaşır. Öz benliğini dışarı vurmaz. Ama yalnız kaldığında, devamlı frenlediği kontrol ettiği duyguları kendini gösterir. Yanlış işler, hatalar yapar, suç işler. Örnek olarak, hırsızlık yapabilir, cinsellikle ilgili yanlış davranışlarda bulunabilir.

İşte böyle kişinin toplum kontrolünden çıktığı yani, Allah’la baş başa kaldığı anda iç disiplini sağlayan, kendini kontrol etme yeteneğini harekete geçiren tek duygu vardır: ALLAH KORKUSU.

Şeytan her insanı her an çepeçevre kuşatır ve ona hükmedeceği zayıf anını kollar. İşte Allah korkusu Şeytana bu imkanı vermeye engel olur.

Bazı hallerde, bazı kişilerde, Allah Korkusu dahi, özünde mevcut sapkın eğilimlerinin dışa vurmasını engelleyemez. Örnek olarak yakın bir zaman önce dini makaleler yazan güya dindar bir yazarın, sapkın davranışını hatırlayacaksınız.

Allah korkusu güya taşıyanların dahi yanlış yapabildiği bir ortamda birde bu duyguyu hiç taşımayanı düşünün. Eskiden yaşlı olgun kişiler tarafından sıkça söylenen bir söz vardı:

"  KORK ALLAH’TAN KORKMAYANDAN  "