30 Kasım 2018 Cuma

İmam Hatip Liselerinde yetişen imamlar vaaz verecek seviyede değilse neden hala......?



Senelerdir Eskişehir'de Cuma namazı öncesi vaaz canlı değil, merkezi camiden naklen yayınla hoparlörlerden izleniyor. 20 - 25 sene önce böyle değildi her caminin imamı Cuma ve teravih namazları öncesi kürsüye çıkar kendi seçtiği bir konuda vaazını verirdi. Cemaatin hocayı karşısında görmeden radyo yayını gibi dinlediği dini öğütler yeteri kadar etkili olmuyor ve cazibesini kaybediyor.
Ayrıca Merkezi bir camiden yapılan bu vaazları genelde müftü veya yardımcılarından biri ya da diyanet teşkilatından vaiz kadrosundaki bir hoca yapıyor. Cuma hutbelerinde de bazan o günkü vaazın konusu  Ankara'dan Diyanet merkezinden belirleniyor ve bazen de yine merkezden yazılarak hocalara ulaştırılıyor. Hocalara da yalnızca okumak kalıyor.

5 - 6 sene kadar önce Eskişehir müftülüğüne gittim bu konuda müftü ile görüşmek amacıyla. Müftü bey yoktu, bir müftü yardımcısı ile görüştüm. O zatı muhterem İmamların hepsinin vaaz verecek yeterlikte olmadığını. teşkilatta bu konuda eğitimler düzenlendiğini. bir süre sonra canlı vaaz uygulamasına geçileceğini ifade etti. Aradan seneler geçti, eski hamam eski tas. Bir değişme ve gelişme yok.

Bu anlattığım konularda bir çok soru ve sorun karşımıza çıkıyor:

##  Bu sayıları da oldukça çoğalan imam hatip liselerinden hatiplik yapacak seviyede eleman yetişmiyorsa bu liselerin adı hala neden İmam '' hatip '' lisesi. ?

##  20 -25 sene önce İmamlar kendi camiinde kendileri canlı vaaz verebiliyor da bu gün neden bu eleman ve teşkilat yetersizliği ve gerileme ?

##  Diyanet İşleri Başkanlığını asli görevinin din konusundaki dağınıklığa çare bulmak ve bir takım sapkınlık ve aşırılıklara müdahale etmek ve tedbirler almak olması gerekirken, yalnızca teşkilat yönetimi ile yetinmesi ve yanlışlıklara seyirci kalması kabul edilebilir bir olgu değil. Ama ayrıca teşkilatın mesleki yeterliliği konusunda da hiç bir çalışma yapmadığı ve tedbir almadığı görlüyor.

##  Önemli bir konu da camilerde hoparlörle naklen yayınla vaaz uygulaması ve cuma hutbelerinde  -- eğer doğru ise  -- hutbe metninin hazırlanarak hocanın eline verilmesi de felaket derecesinde bir yanlış uygulama. Din görevlilerimizi tembelliğe yönlendiriliyor, kendini ve bilgilerini tazelemekten uzaklaştırıyor ve mesleki açıdan yetersizliğe yol açıyor. Din görevlilerin çoğu eski sınırlı ve bazıları da yanlış bilgilerini papağan gibi tekrarlamaktan öte gitmiyor.

Çağımızda teknolojinin gelişmesi ve dini yayınların çoğalması ile insanların bilgiye ulaşması çok kolaylaşmış sıradan dindar bazı vatandaşların din bilgileri din görevlilerinin bilgilerinden öteye gider hale gelmiş ve din görevlilerine toplumun saygısının azalmasına sebep olunmuştur.
Din görevlilerimizi **  doğru bilgi  ** konusunda kendilerini geliştirme, yetiştirme doğrultusunda çalışmalar yapılması, tedbirler alınması acilen gereklidir.
Diyanet İşleri Başkanımızın ve bağlı olduğu devlet bakanımız veya Cumhurbaşkanımızın  dikkatine...