26 Eylül 2020 Cumartesi

Dayak, Başörtüsü, Namaz! Kuran-ı Kerim'i Yanlış Tercüme Ettiler! Ünlü Pr...

ZİNA' nın yasak olmadığı ülkelerde İLAHİ DİNLER -- yok -- hükmündedir !...

 

Yazımın başında fotoğrafını verdiğim ayet metninde dikkat edilirse '' Zina yapmayın '' denmiyor. ZİNAYA YAKLAŞMAYIN  deniyor. Yani uzaktan yakından zina atmosferi veya ortamı olabilecek yerlerden dahi uzakta kalın deniyor... Bu söylemle Allah'ın dininde zinanın ne kadar çirkin ve kötü bir bir olay olduğu vurgulanmış oluyor.

İlahi dinlerin yani Allah'tan gelen dinlerin -- ki aslında tek dindir -- Musevilik, İsevilik ve Müslümanlık. İnsanların müdahelesi ile Tevrat ve İncil'in asılları yok edilerek Musevilik Yahudiliğe, İsevilik, Hristiyanlığa dönüştürülmüştür. Ülkemizde ise Allah'ın Kur'an'daki taahhüdü ile Kur'an'a müdahale edilip bozulamamış, ama hurafeler ve peygamber ağzından uydurulan sahte sözlerle ( hadislerle ) İslam Dini de ne yazık ki tanınamaz hale getirilmiştir.

İslam Din'in indiği ilk yıllarda Kâbe sayesinde Mekke'de hatırı sayılı zenginler türemişti. Günümüzde olduğu gibi zengin ve fakir arasında büyük uçurumlar oluşmuştu. Herkes zengin olmak istiyordu. Fakat ticaret ve ziraat yapmak için faizle bor almak zorunda kalıyorlar ve borçlarının faizlerini bile ödeyemiyorlardı. Fakat faiz oranları çok fazla yüksek ve  hatta misli ile idi. Mekke'nin zenginleri faiz sistemini kurmuş, kim ticaret yaparsa yapsın aslında onlar kazanıyorlardı. Hz. Muhammed aracılılığı ile gelen dini devrimle  Faiz yasaklanmış faiz zenginlerinin işi bitmişti. 

Bu günkü ekonomik sistemini hatırlayınca aradan yüzlerce yıl geçmesine rağmen aynı pek bir farklılık olmadığını görüyoruz.  Müslümanlıkla beraber bir süre faiz sistemi etkisini yitirse bile tamamen gizlice ve açıkça  yok edilebildiğini söyleyemiyoruz. Günümüzde FAİZ ARTIK TÜM DÜNYA EKONOMİSİNE  HAKİM TEMEL BİR SİSTEM durumundadır. '' Para Ekonomisi '' tüm çirkinliği ile geçerlidir. Dünyada toplam 200 civarında ülke ve hepsinin başında demokratik olsun olmasın yöneticiler vardır. Fakat hepsinde üstünde adı konulmamış yüzlerce yıllık faiz ekonomisinin zenginleştirdiği KAPİTALİST ve KÜRESECİ diye genel isimlendirilen tüm dünya ekonomisini  yönlendiren  tüm büyük kurumlara ve  zengin fakir tüm devletlere borç veren ve istediği doğrultuda siyasi olarak da yönlendiren ve hükmeden sayılı bir kaç aile vardır.  Son bir kaç yüzyılda Kapitalist sistemin  hakimiyeti altındaki dünyada  son  yarım yüzyılda da Küreselci para babalarının etkisi ağır basmaya başlamıştır.

Küreselci sistemin tüm insanları köle haline getirecek projeleri olduğu ve bu amaçlarını başlangıçta gizli yürütürken son 20 - 25 senedir, her türlü çirkin emellerini açıkça uygulamaya TÜM DÜNYA İNSANLARINI ESARETLERİ ALTINA ALMAYA VE DE CANLI CANSIZ HER ŞEYİ YARATAN ALLAH'A ADETA KAFA TUTUP, KENDİLERİNİ  İLAHLAŞTIRIP, FITRATI  YANİ YARATILIŞ KANUNLARINI DEĞİŞTİRMEĞE PERVASIZCA GİRİŞMİŞLERDİR...

5 - 6 aydır tüm dünyayı esareti altına alan Korona Virüsü salgını da bu küreselcilerin marifet olduğuna neredeyse tüm dünya insanları inanmışlardır.  Yeterli bilgim yok ama insanların labaratuar ortamında istedikleri özellikte hastalık yapan bir virüsü insanların yapabileceğine pek inanasım gelmiyor. Ama belki mevcut bir virüsün DNA'sını etkileyebilir mi diye düşünüyorum...

Bu küreselci çetenin insanları köleleştirmek için uzunca bir süredir çalıştıkları projede; 

***  İnsanları ahlaken çökertmek ,bunun için ahlak ve din kurallarının en temel konusu kadın erkek ilişkilerini dejenere etmek, zinayı suç olmaktan çıkarmak.

***  İlahi dinleri dejenere edip, insanlar üzerindeki olumlu etkisini yok etmek.

***  Dünya milletleri birbirlerine kırdırarak, 8 milyar insanı 500 bine indirmek.

***   İnsanları teknolojik ürünlere ve  sosyal medyaya bağımlı hale getirip sömürmek, kendilerince öngörülen yanlış davranışlara yönlendirmek.

***  Sinema filmleri ile TV yayınları ise herkesin bildiği ve genellikle şikayet ettiği fakat umursamadığı seviyesizlikte...

Gibi bir çok niyetleri ve bunlara bağlı projeleri var. Bunların teknolojik alt yapıları genelde  başarı ile tamamlanmak üzere...

Sistemin  son zamanlarındaki uygulamalarında, karşılarındaki en büyük engel olarak gördükleri Allah inancı yani Din ve dinin en önemli hedefi erkek kadın ilişkilerinde ahlak kurallarını yok etmek. Yani ZİNAYI SUÇ OLMAKTAN ÇIKARMAK. 

Bu konuda ne yazık ki, ülkemizde çok büyük başarı elde ettiler: İslam aleminin görüntüdeki önderi olan ülkemizde zina artık  hukuk sistemimizde suç olmaktan çıktı. Bunun sonuçlarını, medyanın magazin haberlerinde ve Esra Erol TV programındaki  gündeme gelen olaylarda görüyoruz. Ülkemiz insanında ahlak çöküntüsü hızla ilerliyor. Aile kurumunun değeri  toplumumuz nezdinde gittikçe düşüyor. Sapık ve dejenere olmuş insan ilişkileri, aklı başında ve ahlaklı insanlarımızı şoktan şoka sokuyor... Bunlar uğradığımız felaket yalnızca bir kaçı...