23 Mart 2018 Cuma

Şeker fabrikaları özelleştirilmesinde geç bile kalındı !... ( Yeni yazı )



Bu yazımın başlığını okuyunca bazı okuyucular ve arkadaşlar bana kızacaklar.

Evet, şeker fabrikaları özelleştirilmesinde geç bile kalındı. Çok daha önce yapılmalıydı.

Neden ?

Devletin tüketim maddeleri ürünleri üretiminden çekilmesi gerekir. Bu  fabrikalar Cumhuriyetin ilk yıllarında devlet tarafından yapılmıştı. Çünkü o zaman diliminde ülkemizde özel sektör ve sermaye birikimi yoktu. Ülke yönetiminde DEVLETÇİLİK zorunlu idi.
Ama artık günümüzde buna ihitiyaç kalmadı.

Bir kere daha soralım: Neden ?

Çünkü günümüz ekonomi ve yönetim tekniğinde artık devletçilik son komünist  ilkelerde dahi gündemden düştü.

Çünkü,  DEVLET İŞLETMELERİ dünyanın her yerinde devlet  mal ve hizmet üretiminde çok verimsiz çalışıyor. Özel sektörde bir kişinin yaptığı  işi devlet sektöründe en az 3 - 4 kişi yapıyor...

Çünkü; devlet yönetiminin her yerinde siyaset burnunu soktu. Adam kayırma,torpil bütün hızıyla sürüyor. Ben 1963 yılında şef teknisyen yardımcısı olarak işe başladım. 9 ay sonra bir bölgeden ve işçi - memur toplam 100 personelden sorumlu şef teknisyen olarak atandım.2009 yılında emekli oluncaya kadar 45 sene 7 ay süre içinde bir gün dahi düz memurluk yapmadım. Bu süreçte bir kamu iktisadi kuruluşu fabrikasının kuruluşunda etkin görev aldım

1970 yılına kadar kamuda her şey düzenli ve hakkaniyetli idi. Tüm atamalar LİYAKAT esasına göre yapılırdı. Nasıl ki 1970 yılında Süleyman Demirel hükümeti iş başına geldi. Kamu yönetimi tamamen politize oldu. Öyleki görevinde büyük ihmal yaptığı için müfettiş tarafından  '' görevi yapamaz '' raporu verilen kişi o işin müfettişliğine atandı.

En az 40 - 45 yıldır, Kamu yönetiminin cılkı çıktı. Ehil olmayan kişiler, müdür, baş müdür yapıldı. Memurların çalışma şevki ve motivasyonu kalmadı.

Mesala kuruluşunda personel ve idari işleri müdürü olarak görev aldığım,o zaman teknolojisine göre  son sistem otomatik ve elektronik Demiryolu Sivas Beton Travers Fabrikasının atanan ilk müdürü inşaat mühendisi idi. Fabrikanın kuruşu tamamlanıp   deneme üretimine geçtiğinde müdür görevden alındı. Yerinee getirilen de yine inşaat mühendisi. idi. Fakat fabrikanın elekrik, elekronin veya en azından makına mühendisi tarafından yönetilmesi gerekiyordu. Fabrika açıldıktan bir sene sonra dahi  Deneme üretimini aşıp bir türlü normal üretime geçemiyorduk.. Proje sahibi olup fabrikayı kuran Alman mühendisler Sivas'a fabrikamızı denetlemeye geldiler. Ben birazcık Almanca bildiğim için Fabrika müdürümüz  Almanları ağırlama ve denetimlerini gerçekleştirme sürecinde bir bahane ile kaçtı. Bu denetim sürecini bana bıraktı. Almanlar saçını başını yoldu...

Eski düzenin aksak ve hantal yönetminii düzeltmek çok zordur. Bu bakımdan o ağır işleyen devletçilik sisteminin zannımca son örneklerinden olan Şeker Fabrikalarının özelleştirilmesi çok isabetlidir.

Bu işe karşı çıkanlar duygusal ve ideolojik yaklaşıyorlar. Devlet ve milletin menfaatinin ve artık yeni dünya  düzenin ekonomik ve teknik şartlarının gereği devletin savunma sanayii gibi çok stratejik öneme sahip alanlar dışında ÜRETİMDEN EL ÇEKMESİ GEREKİR...