5 Ekim 2017 Perşembe

Her 50 bin yılda bir ara kıyamet !

Kur'an'da 1000 yıl ve 50 000 yıl süreler ile ilgili iki gizemli ayet var. Secde / 5 ve Meraric / 4 ayetleri.
Elmalılı M. Hamdi Yazır mealinde bu ayetler:

Secde / 5 :  Gökyüzünden yeryüzüne ( kadar ) yönetim işini düzenler. Sonra sizin hesap etmenizle, süresi bin yıl olan bir günde O'na yükselir.
Mearic / 4 : Melekler ve Ruh ( Cebrail ) miktarı elli bin yıl tutan bir günde O'na yükselirler.

Bu ayetler bugüne kadar çeşitli şekilde yorumlanmış, ayetteki Ruh kelimesi genellikle '' Cebrail '' olarak ve bazı müfessirlerce bazı ayetlerin açıklanmasında '' ilahi vahiy '' anlamında yorumlanmıştır.  Şimdi de pozitif ilimlerin bir dalında temayüz etmiş bir bilim adamı olan Nörolog Prof. Dr. Gazi Özdemir'in SON DAVET KUR'AN isimli tefsirli mealindeki bu ayetlerin yorumuna bakalım:

Secde / 5 : Gökten yere kadar bütün işleri organize eden Allah'tır. Ayrıca sizin zaman hesabınızla ''  bin yıla eşit bir zaman dönemi sonunda ''  görevlilier tarafından bütün sonuçlar O'na sunulur ve gerekli düzenlemeler yapılır.

Mearic / 4 : Ve O Allah ki, Me leklerin ve Ruh'un kendisine Dünya zamanı ile ''  her elli bin yılda bir gün '' , huzuruna çıktıkları Allah'tır.

Şimdi de Gazi Özdemir''in içinde Ruh kelimesi geçen Mümin / 15 ayeti açıklamasına bakalım:

Mümin / 15: Dereceleri arşa kadar yükselten ve her şeyin yönetildiği Arş'ın sahibi olan Allah mahşer gününün olacağı hakkında uyarılmak üzere, kendi emri ile kulunun vücuduna Ruh'u vermiş ve eğitilsin diye dünyaya göndermiştir. 

Gazi Hocamız bu ayetin tefsirinde '' Ruh, benim kullandığım bir ifade ile  Allah kaynaklı bilinçli bir enerjidir '' ve aynı zamanda insan bedenini eğitim okulu olan dünyada üniforma olarak kullanan ve bedene bilinçliliği verendir. Kendisini '' bilinç altı '' diye isimlendiriyoruz. Tabii gerçeği Allah bilir. '' demektedir.

Gazi Özdemir'in yorumunu daha iyi anlayabilmek için Mearic Suresinin 4. ayetini tekip eden 6,7,8 ve 9.  ayetlerinin de anlamlarını göremek faydalı olacaktır:

Mearic / 6 : Bu arada onlar, mutlaka gerçekleşecek olan kıyameti ve azabı uzak görüyorlar ve kendilerinin kurtulacaklarını zannediyorlar.

Mearic / 7 : Halbuki biz, kıyametin mutlaka geleceğini yakın görüyoruz. Çünki bizim için elli bin yıl bir gün gibidir.

Mearic / 8 : Hak edenlere azabın verileceği o kıyamet günü, gök erimiş maden gibi darmadağın olacak.

Mearic / 9 : Dağlar ise atılmış yün gibi savrulacaklar.

Gazi Özdemir hocamız yukarıdaki ayetleri şöyle  yorumluyor:

'' Her 1 000 yılda ara kıyamlar / uyanışlar, bunun sonucunda düzenlemeler, her  50 000 yılda da -- dünyanın ara jeolojik kıyameti -- olmaktadır. Buna göre Kaf / 14. ayette, hak eden toplumların yok edilmesinden bahsedilmesi birer   ''  ara kıyamet '' , yine dünya tufanı gibi büyük doğal afetlerle insan neslinin çok azı hariç hemen hemen tamamının yok edilmesi de -- yine dünya ile sınırlı bir ara kıyameti -- olmaktadır.

Son kıyamet ise EVREN'İN KIYAMETİ' dir. Dünya kıyametinde dünyanın kara ve denizleri yıkılıp yeryüzü yeniden yapılanmaktadır. Adem neslinden önceleri, yok edilen insanların yerine, öldürülmeyen az sayıda insanlar halife bırakılarak sıfır gelişmişlik ve sıfır teknoloji ile ve ilkel düzeyden başlamak üzere, yeni insan nesli şeklinde, yeni bir yaşam süreci başlatılmış ve bu durum döngüler şeklinde  devam etmiştir.

Mearic / 4 ayetinde  melekler çoğul, Ruh tekil kavramlar halindedir. Bu ayetteki Ruh'un Cebrail olmadığı daha akla yakındır. Çünkü Cebrail'de bir melektir ve melekler kavramına dahildir.  Bu ayetteki Ruh'un insan ruhu olduğu yukarıdaki meali verilen Mümin /15 ayetinde açıkça görülmektedir. Ruh'un  neden tekil olarak verildiği meselesine gelince -- doğrusunu Allah bilir ya, ya bu tekil ruh tüm insan ruhlarını temsil eden bir ruhtur ( eski deyimle külli ruh ), ya da Allah'ın insanı yaratışında -- Ruhumdan üfledim -- dediği insan ruhu bir uluhiyet kazandığı için, Ruha farklı bir önem ve değer atfedillmektedir. Gerçek Allah nezdindedir...

Burada dikkati çeken husus --  50 bin yılda bir hesap verecek olan --  insan bedeni değil ruhudur.

Dövme yaptırma kendine tapınmanın dışa vurumudur

Son birkaç senedir, gençlerde, genç görünme merakında olanlarda gittikçe artan genişleyen bir moda var:
Bedenine, vücuduna resim yani dövme yaptırma.

Masumane, özenti şeklinde küçük resimler, figürler, yazılar olarak başladı, sonra bazı erkeklerde abartılmaya bedenlerinin büyük bölümlerinde uygulandı. 

Sonunda her modada olduğuğu gibi ifrata gidild  ve çılgınlık şekline büründü, yazıma koyduğum resimde olduğu gibi belden yukarı tüm bedenler resimlendi.


Güzel mi oldu ?

Yani estetik bir görüntü mü oluştu ?

Tabii ki hayır.

Resim ve desen estetiğin en önemli uygulama alanlarıdır. Ama insan vücudunda değil...

Çünkü insan bedeni Kur'an'daki ifade ile en güzel şekilde yaratılmıştır. ( 95 / 4 )  Onun üzerindeki resim, figür ve yazılar bu güzelliğe müdahaledir. Bozmadır, kirletmektir, dejenere etmektir. 

Bu müdahaleyi abartmak, ileri boyutlara taşımak narsizmin belirtisidir yani insanın kendine, kendi bedenine aşık olması ve '' tapınma '' sıdır.

Bilindiği gibi insanlar tapındıkları şeyleri ve tapınaklarını çok süslerler...