Kur'an'daki Dini -- Ülkemizde En İyi Anlayan -- 3 Kişi -- II -
Neden böyle bir görüş oluştu bence derseniz tabii ki gerekçemi belirtmem gerek... Efendim, ben Kur'an sevdalısıyım. Şu an 77 yaşındayım. Yaşamımın gündelik çalışma ve diğer yaşam aktivitelerimin dışında kalan -- son 36 yılında -- tüm kendime ayırdığım zamanların neredeyse yüzde sekseninde en önemli meşguliyetim, çalışmam, hayatımın eksenindeki en büyük tutku Kur'an olmuştur. Yani bir KUR'AN SEVDALISIYIM !...Okudum, okudum. İnceledim, araştırdım, daha doğru bilgi ve inanca ulaşmak için çabaladım, didindim...
Tam sayısını bilmediğim yaklaşık 400 eserden oluşan özel bir KUR'AN KİTAPLIĞIM OLUŞTU. Başta Milliyet Gazetesi Blog sitesindeki sayfamda on yıl sürede yayınladığım 1600 civarındaki yazılarım toplam 3 milyon civarında okundu. Bu yazımlarımın en önemli konusu da yine Kur'an oldu. Başka blog sitelerinde de faaliyetlerimi sürdürdüm. Son 3 senedir de bu yazımın yayınlandığı '' BLOGSPOT '' sitesinde '' Süleyman Sırrı'dan '' -- isimli köşemde Kur'an ağırlıklı paylaşımlarıma devam ediyorum. ( 713 yazı 390 bin civarında okunma ) Yazılarımın linklerini sosyal medyada FACEBOOK ve TWİTTER'de veriyorum.
Bendeki bu sevdanın nasıl başladığının hikayesine gelince; 9 - 10 yaşlarımdan itibaren aile büyüklerim, çevrem ve din adamlarının - din - konusundaki anlattıkları ilgimi çekti, ama aktardıkları bilgi ve inanç öngörülerini tam benimseyemedim, aklıma yatmadı, tereddütlerim bitmedi...
Hep NEDEN, NASIL ve ACABA ... ? soruları vardı zihnimde, bunlara çevremden, incelediğim kitaplardan medyada izlediğim din adamları ve ilahiyatçı hocalardan ruhumu tam tatmin edici cevaplara ulaşamadığım için 40'lı yaşlarımdan itibaren '' doğruyu arama yolculuğuna '' bizzat çıktım. Kur'an'daki doğru yani '' GERÇEK DİNİ '' öğrenme çabam yukarıda anlattığım gibi yaşam amacım oldu... ( DEVAM EDECEK )
ilk okul öğrencilik dönemimde bir yaz tatilinde ailem tarafımdan mahallemiz camii hocası tarafından verilen Kur'an'ı Arapça orijinal metninden okuma öğretimine gönderildim. Bir ay süre devam ettim Kur'an'ın 50. sayfasını bitirmişken, sıkıldığım için ayrıldım. Sonradan 50'li yaşlarımda bazı kelimelerin anlam derinliğine ulaşabilmek için kendi imkanlarımla yeniden Kur'an harflerini ve okunuşunu öğrendim. Fakat Kur'an'ı Arapça okunmasının gereğine ve böyle davranmakta ısrar edilmesine ve bunun Allah yanında makbul olduğuna inanmıyorum. Çünkü Allah'ın insanlara mesajı olan bu kitabın içinde anlaşılarak, öğrenilerek okunmasının gerekliliği hakkında ayetler olduğunu biliyorum...
***************************------------ D E V A M E D İ Y O R U Z --------- ************************
Bu yazımın başına fotoğraflarını koyduğum, bence ÜLKEMİZDE KUR'AN'DAKİ DİNİ EN DOĞRU VE İYİ ANLAYAN 3 kişi; ikisi ilahiyatçı, Mustafa İSLAMOĞLU ve İhsan ELİAÇIK ile ilahiyatçı olmayan fakat kendi mesleği olan Tıp ilmi çalışmaları yanında öğrencilik döneminden itibaren kendisini Kur'an'ı anlamaya adayan Akademisyen, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyeliğinden emekli NÖROLOG Prof.Dr. GAZİ ÖZDEMİR'dir.
Bu kanıya varmak kolay olmadı. Çünkü insanlar, duygularının ve o konudaki daha önce öğrendikleri, benimsedikleri bilgilerinin etkisi altındadırlar. Bir bilgi inanç haline geldiğinde değişmesi çok zor oluyor. Bu doğruyu arama yolculuğunda, işte tamam en doğru bilgiler bu kişidedir diye kanaat oluşuyor, uzunca bir zaman diliminde de bu kanınız devam ediyor, Fakat bir gün o insanın verdiği bir bilgi veya aktardığı inanç size ters geliyor, kabullenmekte zorlanıyorsunuz. Veya o alanda bir başka kişinin görüşleri size daha yakın gelmeye başlayabiliyor. O zaman inancının biraz sarsılıyor, tereddütler, ikilemde kalmalar başlıyor:
---- O mu, bu bu ?... Hangisi daha doğru söylüyor ?...
İşte bu 3 kişinin en KUR'AN'DAKİ DİN ALNINDAN mevcut bir çok isim arasında Kur'an'ı en iyi anlayan 3 kişi olduğu kanısı oluştu bence... Böyle konularda insanların görüşlerini etkileyen, yanlışa veya doğruya götüren birkaç seçenek ve tuzak var : Bir kişinin fikirlerinin çoğunu benimsiyorsunuz. Fakat öyle bir an geliyor, bir görüşü sizin bilgi, inanç ve kabullerinize ters geliyor:
Hadaa ne olacak şimdi ?...
İnsanların çoğu hemen yön değiştiriyor. İyi ve makbul görüşte dediği insan hakkındaki olumlu tavrını değiştiriyor. Onu ( + ) lar listesinden çıkarıyor, ( -- ) 'ler listesine alıyor. Fakat ben böyle bir davranmıyorum: Bir çok konuda fikir birliği içinde olduğum kişiyi tek bir veya iki konuda benim kabullerim dışında kaldı diye dışlamıyorum. Böyle bir davranışın haksızlık olacağına ve tolerans göstermenin daha doğru olacağına inanıyorum:
Çünkü, daha gerçekçi olmak ve iki kişinin her konuda tıpatıp aynı bilgi, görüş ve inanışta olamayacağını biliyorum.
Zamanımızda, bilgi ve inanç konuları alanında -- DOĞRU VEYA YANLIŞ -- bilgi ve görüş bombardımanı ve etkisi -- medya ve internet -- alternatiflerinin çokluğu ve farklılığı sebebiyle yanıltılma ve yanılma tehlikesi altında olduğu önemli bir gerçek olgudur.
İsmini verdiğim bu 3 kişi ile de, tam bilgi, inanç, görüş birliği içinde olduğumu da söyleyemem, her birinden bazı konularda biraz farklı yaklaşmam söz konusu, ama KUR'AN'DAKİ GERÇEK DİNİ ANLAMA ana çerçeve olunca genel mutabakatım döz konusu...
15-20 sene önceleri bir dönem Diyanet İşleri Başkanlığı yapmış olan Prof. Dr. SÜLEYMAN ATEŞ Kur'an'ı en iyi anlayanlar arasında idi. Bir de bu konuda ismi anılması gerek, ilahiyatçı olmayan değerli bir Kur'an adamı var: İstiklal Marşı Şairimiz rahmetli M.Akif Ersoy var...