28 Eylül 2020 Pazartesi

Resme konu ATV' de rezil olayı ele alan programa TEPKİNİN YÖNÜ YANLIŞ !!!...


 

ATV' deki ESRA EROL'ün  günlük programında ele alınan '' 28 yaşında genç bir kadının kendisinden 28 yaş büyük babası yaşındaki bir adamla ilişkisi ve ondan eşinden habersiz bir çocuğu peydahlamasını konu alan, kadın, kocası ve yaşlı adamın program stüdyosunda bir araya gelmesi ile oluşan olaylar, kadının ve komşu adamın her türlü ahlak kurallarını hiçe sayan ilişkileri ve bunun lehinde davranmaları ve konuşmaları bir kaç gün devam etmişti. Tabii ki de toplumda büyük bir infiale ve sebep olmuştu. Yazılı basın ve İnternet'te görülen tepkinin yönü büyük çoğunlukla ATV kanalı ve Esra Erol'ün programı idi:

 ''  Böyle rezil olaylar ve kişiler neden toplumda sergileniyor ?  Toplum bundan olumsuz yönde etkileniyor ''  Doğrultusundaki eleştiriler doğru muydu ?

Şimdi ard arda akla gelen soruları sıralayayım:

***  Önemli olan böyle bir çirkin bir olay gözler önüne gelmesin, benzerleri ile sürüp gitsin mi ?  Yoksa toplumdaki ahlaki dejenerasyonun artışı, ve  ülkemizin geleceğini etkileyecek, ahlaki çürümenin görülüp farkına varılarak, toplumun ve onları idare edenlerin dikkati çekilerek tedbirler alınması  ve  gündeme  gelebilmesinin yolu açılma mı ?

***  Toplumda insanlar arasındaki ilişkilerdeki ahlaki ve hukuki yanlışlar sergilense mi, yoksa gizli kalıp, gözlerden uzak olup, büyüyerek sürüp gitse mi, topluma daha faydalı olur ?

 Gelelim  ahlaki çürümenin gelişip büyüyüp, ülkemizin geleceğini tehlikeye atacak boyuta gelmesinin sebebine:

İnsanların ahlak konusunda geçmişimizde, bu günümüzde ve geleceğimizdeki en büyük problemlerinin ana konusu kadın - erkek, dolasıyla evlilikte eşler arasındaki ilişkilerdir. Bunun için medeni kanun, ceza kanunu gibi kanunlar oluşturulmuş, bir düzen getirilmeye çalışılmıştır.  Başta İlahi yani Allah'tan gelen dinler olmak üzere tüm dinler ve toplumsal yasaların, geleneklerin temel konusu AHLAKTIR.

Ahlak kuralları zayıflayan toplumlar çökmeye yok olmaya mahkumdur.

Ahlak kurallarının en başında ZİNA'nı yanlışlığı gelir. Yani yasal evlilik dışında kadın ve erkeğin cinsel ilişkisi. Bu yüzden bazı batı toplumları dışında tüm toplum ve medeniyetlerde ve  ilahi dinlerde  ZİNA yasaklanmıştır. Hukuk ve din kurallarında genelde yasaktır. Uyulmaması halinde ceza gerektirir.

Çoğunluğu Müslüman olan  ülkemizde dinin ana yasası olan Kur'an'da da yasaktır. Buna paralel olarak ta hukuk kurallarımızda son 15 - 20 yıl öncesine kadar ZİNA yasak ve cezayı gerektiren bir davranış olarak mevcut iken ne yazık ki, AB toplumuna girme  sevdamız yüzünden ülkemiz yöneticileri AB'nin baskısı ile hukuk kurallarımızda  özellikle Türk Ceza Kanunda ZİNA' yı suç olmaktan çıkarmış, Kadın erkek ilişkilerinde en önemli yanlışlığa yol açılmış ZİNA SERBEST HALE GELMİŞTİR...

Medeni Kanunumuzda Zina bir kusur ve boşanma sebebi iken, Ceza Kanunumuzda suç olmama gibi tuhaf  hukuki çelişkiler oluşmuştur.

Bu böyle iken ülkemizde evlilikler, azalmış, evli çiftler arasındaki anlaşmazlıklar ve boşanmalar artmış, ahlaki dejenerasyon bir fırtına gibi artmaya başlamıştır. 

Sonuç olarak, Esra Erol gibi TV programlarını yasaklayarak ahlaki dejenerasyonu toplumun gözünden uzak tutmak bu tür ahlaksız ilişkilerin çığ gibi büyümesi sonucunu getirecektir. Kınanacak olan böyle programlar değil, AHLAKİ ÇÖKÜNTÜNÜN ÖNLENMESİ YANi ZİNANIN TEKRAR SUÇ SAYILMASI KONUSUNDA TOPLUMUN  TEPKİ VERMESİ DOĞAL VE DAHA FAYDALI VE GEREKLİDİR....