6 Ekim 2017 Cuma

Yırtık pantolon modası '' refah şımarıklığı '' dır

Terzilik bundan 40 - 50 sene öncesine kadar toplumda önemli bir yeri olan gerçek bir meslekti. Çünkü hazır giyim yani konfeksiyon sektörü yok denecek kadar azdı, gelişmemişti. Giysi ihticınızın kumaşını kumaş satan mağazalardan satın alırdınız bir terziye götürürdünüz. Bazı terzilerde kumaş da bulunur, ondan alırdınız. O da ölçünüzü alır, keser, biçer, eğer diktireceğiniz giyside ceket ve palto ile manto gibi üst giysileriniz varsa, size prova için bir gün verirdi, siz de o gün giderdiniz, kabaca, geçici olarak dikilmiş veya teyelle bir araya getirilmiş giysi taslağını terzi size giydirir. bedeninize uygun bir hale getirecek derecede  düzenleme yapar, toplu iğne ile tutturur, işaretler ve provanız biterdi. Bir kaç gün sonra da size teslim ederdi. Bir pantolonun dikimi yarım gün, ceketin dikimi de, eğer terzi ustanın başka bir işi yoksa 2-3 gün sürerdi.
Nasıl ki konfeksiyon giyim üretimi gelişti terzilik mesleğidi arka planda kalmaya başladı. 30 - 40 senedir de, hazır dikilmiş olarak alınan giysileri, kısaltma, daraltma, bedeninize tam uyum sağlama ve tamirat düzeyine indi. İstisnalar dışında anlattığım eski usul terzilik tamamen kalmadı.

Bunları nereden biliyorum? Rahmetli babam terzi idi ve benim 18 yaşıma, liseyi bitirdiğim tarihe kadar çocukluğum ve gençliğimde boş zamanlarım ve yaz tatillerim tüm vaktimi babamın dükkanında çıraklık yapmakla geçti. Pek istekli olmadığım için, ütü yapmaktan başka terzilik konusunda pek bir şey öğrenmedim. Babam da tahsil yapma isteğim  ve başarılı öğrenciliğim sebebiyle beni zorlamadı.

Zamanla konfeksiyon sanayii oldukça gelişti. Giysilerde toplu üretim sebeyle ucuzladı. Öyle ki - kumaş hariç - yalnızca terzi de dikim  parasına - kalitelisinden  iki kat hazır elbise alma imkanı oldu. Terzi de diktirme ihtiyacı tamamen ortadan kalktı.
Konfeksiyon giyimin gelişmesi ve piyasaya tamamen hakim olması ile kadın ve erkek giyiminde ''moda'' giyim ortamı da gelişti. Batı ülkelerindeki moda rüzgarı kısa zamanda ülkemize intikal etti. İnsanlar  kendilerine uysun uymasın, yakışsın yakışmasın modayı takip etmeye başladılar. Tabii ki moda madii durumu iyi yani tuzu kuru insanlar tarafından önce uygulanır, sonra toplumun, orta gelir ve hatta dar gelirli kesimleri onları takip edilirdi.

İşte YIRTIK PANTOLON MODASI da son bir kaç sene buna örnek oldu. Eski zamanlarda yırtık giysi giymek çok ayıptı. Böyle yırtık giysili  dolaşanlara meczup gözüyle bakılır, alay edilirdi. Yırtıkları yamayarak giymek hoş görülürdü. Şimdiki nesiller yamanın dahi ne olduğunu bilmeyebilirler. Bir kaç sene önce ''yırtık kot pantolon modası'' çıktı. Biz eski nüfus kağıtlılar tabii ki epey yadırgadık. Bu moda önce zenginler tarafından yalnızca kot pantolonlarla başladı. Zamanla orta gelirli ve dar gelirlilere ulaştı. Başlangıçta yalnızca yabancı marka ve tabii ki çok pahalı kot pantolonlarda uygulandı. Sonra gelir seviyesi az toplum kesimlerinde  kotların ve zamanla diğer kumaş pantolonların paçaları ve giysilerin ön yüzeyleri yıpratılarak ve yırtılarak taklit edildi.

Özellikle yıpratılmış ve yırtılmış pantolonu çok pahalı yabancı markadan alıp, ve de yıpranmış olduğu için kısa bir sürede giyip atmak İSRAF DEĞİLSE NEDİR ?

Giyime, giyim kalitesine  estetik görünüş ve güzellik katar mı ?
Bence refah şımarıklılığının sonucudur..

İnsanlarımız bu hale geldikten sonra FUKARALIK EDEBİYATI yani solculuk yapmak pirim yapabilir mi? Zaten ülkemiz gerçek fukara olduğu zamanlarda dahi insanlarımız sol fikirlere rağbet etmedi. Solculuk hep rahmetli Çetin Altan gibi zengin ailelerin çocuklarında barlarda meyhanelerde  viski demlenirken yaptıkları sohbetlerden aşağı inemedi.
İşçi partisi kuruldu, içinde işçi olmadı.Solcu partiler, yeni yetme üniversite gençliğini ve yine tuzu kuruları aşamadı. Temsil ettiklerini iddia ettikleri halk tabakasına ulaşamadı. Şu anda Eskişehir ili merkezinde Komünist Partisi ve diğer kurtarıcı sol parilerin il büroları şehrin en güzide bölümlerinde, halkın doktorlar caddesi dediği İsmet İnönü Caddesi ve mücavirindeki Adalar semtinde. Öğrenciler ve yaşlı bir kaç entelden oluşan üyeleri ile 30-40 kişilk eylemlerini buralarda yapıyorlar. temsil ettikleri halkın umurunda ve haberinde olmuyor..
.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder