Türk akademisyen, ekonomist ve yakın çağ siyasi tarihi uzmanı. Koç Holding ve benzeri büyük kurumlarda ekonomik danışmanlığın yanı sıra orta ve üst kademe yöneticilik yapmış, ABD'de uzun yıllar bulunmuş ve çalışmış, ülkemizde son yıılarda TV kanallarında yaptığı programlar ile geniş bir kitle tarafından tanınan Ramazan Kurtoğlu '' EVANJELİZM '' ismindeki eserinde dünyanın ekonomik, askeri, siyasi süper gücü ABD hakkında ilginç bilgiler vermektedir.
Görünürdeki parlak imajının altındaki gerçek ABD'yi tanımamıza yardımcı olmaktadır. Her yükselişin bir zirve noktası ve bu noktadan itibaren bir düşüşün çağımızdaki en belirgin örneğidir ABD.
Zenginliğin, ihtişamın, gücün alt yapısı görünürde maddidir. Ama bu zenginliği ve gücü yönetecek ve ileriye taşıyacak gerçek alt yapı insandır. Ramazan Kurtoğlu'nun bu eserinde ABD'nin insana dayalı alt yapısına ışık tutan bir pencere açmaktadır:
Bilindiği gibi, 310 milyon nüfusu. kişi başına 30 bin dolar geliri, dünyanın en güçlü ordusu ve 2007 yılındaki savunma bütçesi 700 milyar dolar olması ile ABD bir süper güç.
'' F-16 olmadan Mc. Donald olmaz '' şeklindeki temel felsefesi ile küresel kapitalizminin lideri.
Bu süper gücün nüfusunun % 5'i okuma yazma bilmiyor. Ayrıca Amerikan toplumunun 20 milyonluk bir bölümü zorlukla da olsa okuma yazma bilmesine rağmen, okuduğu çok basit bir sayfa metni anlayamıyor.
Bu ülkede yıllara göre % 4 ile 6.5 arasında değişen oranlarda müzmin bir işsizlik söz konusu. ABD Adalet Bakanlığı verilerine göre 2003 yılında cezaeverindeki hükümlü sayısı 2 milyonu geçiyor. Cezai ehliyeti olan nüfusa oranı dikkate aındığında ABD' deki hükümlülük oranı mesala Polnya'dan 4, İran'dan 3, Tanzanya'dan 5 kat fazla. 2002 yılında 20-30 yaş grubundaki her 8 zenci gencinden biri demir parmaklıklar arasında imiş.
FB'ın resmi istatistiklerine göre her 100 bin kişiye yılda 10 cinayet vakası düşüyor. Bu cinayetlerin üçte ikisi ateşli silahlarla gerçekleştiriliyor. ABD'de meskenlerde bulunan silah sayısı 200 milyonun üzerinde.
ABD'de hayat ise, bizim teleziyon kanallarımızda bol kepçe yayınlanan Hollywood film ve dizilerindeki gibi değil. 35 milyondan fazla ABD vatandaşı yoksulluk sınırının altında yaşamaya çalışıyor. 40 milyona yakın insanın ise hiç bir sosyal güvencesi yok. New York Times gazetesine göre her 100 New York'lunun 18'i yoksulluk sınırının altında. Şehirdeki evsiz saysı 40 binden fazla, Manhattan'da yeraltı mazgal ve metro tünellerinde yatanların sayısı 19 binin üzerinde.
'' Yeni Dünya Düzeni '' nin ABD'nin siyasi ve ekonomik çıkarlarına ideolojik kılıf ve stratejik gerekçe bulan savaş teorisine BOP adı veriliyor.
ABD ekonomisinin % 60'ı % 1 lik bir grubun kontrolü altında.
Ortalama ABD'linin 1 dolarlık gelirine karşı 3 dolar borcu var.
Amerika'da beyazların ırkçılığı, Yahudilere, zencilere, Çinlilere,Japonlara, Hintlilere ve diğer ırklara karşı patlamaya hazır bir bomba gibidir. Zaten mevcut düzende mükemmel işleyen bir ayrımcılık söz konusu
2002 yılında 10 - 14 yaş arasında doğum yapan Amerikalı genç kızların, pardon çocukların sayısı 7315 olarak belirlenmiş. Bu arada ABD'den Meksika'ya giderek kanunsuz kürtaj yaptıranların sayısının yüzbinleri aştığı tahmin ediliyor.
Resmi kaynaklara dayanan bilgilere göre sekse başlama yaşının 9'a kadar indiği ifade ediliyor. 12 yaşındaki kızların % 49'u, 16 yaşındaki kızların % 80'i ilk cinsel deneyimlerini gerçekleştiriyor.
Evli kadınlarda, özellikle beyazlarda evlilik dışı cinsel ilişki % 65, erkeklerde % 85
Lisede okuyan öğrencilerin % 42'si, üniversitede okuynların % 85'i hayatlarında bir defadan fazla uyuşturucu kullanıyorlar.
Birleşik Devletler'de '' baba problemi '' var. 1960'larda babasından ayrı yaşayan çocuk oranı % 40' larda iken 1980'lerde % 60' a varyor, 2020 yılında da % 80 olacağı tahmin ediliyor. Yani her 100 çocuktan 80'i babadan ayrı olarak annesi veya annesinin sevgilisi veyahut da annesinin yeni eşi ile yaşamak zorunda kalacaktır.
ABD'yi yönetenlerin çoğu bu problemin sebep olduğu travmayı ömür boyu taşıyorlar ve karar alışlarında ve ilişkilerinde her daim etkili oluyor.
Amerika'da her üç doğumdan biri evlenmeden önce anne olanlar tarafından gerçekleştiriliyor.
1960 yılında evlilik dışı doğanlar bütün doğumların % 5'i iken, 1991 yılında % 30'a, 2000 yılında ise % 40'a çıkmıştır. ABD'li çocukların baba ile ilişkileri giderek azalmakta veya hiç olmamaktadır. Babalarının kim olduğu sorulan çocukların çoğu '' Benim babam yok '' cevabını vermektedir.
ABD'de son yıllarda gittilçe yaygınlaşan bir moda var: '' Doner baba, sperm babası '' Yani test tüpünün içindeki babalık. İhtiyaca göre, gazete ilanları ile sperm tedariki yoluna gidiliyor ve ve spermi verenin istenen şartlara uygunluğu oranında 40 dolardan 15 000 dolara kadar '' tüp baba '' bedeli ödeniyor...
ABD ekonomisi 1980' lerden özellikle Eylül 2008 krizinden bu yana çok zor durumda. Her ay çok sayıda insan ( 2011 yılında 43 milyon ) yiyecek yardımı alıyor... ''
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder