14 Ekim 2017 Cumartesi

Bu gökdelenli İstanbul'u artık eskisi kadar sevemiyorum !...

İstanbul benim aşkımdı. 54 yıl önce tanıştım onunla. 5 gün kaldım. O 5 günde hep gezdim, deniz kenarında sandalda ekmek arası balık yedim 50 kuruşa. Sonra ayakkabımı boyattım 1 liraya. Bu tezata şaştım kaldım. O vapurla Haydarpaşa iskelesinden karşıya martılar eşliğinde gidiş gelişlerin tadına doyamadım.


Sonra her fırsatta, her vesile ile hep gittim, gezdim, denize girdim. Her gidişimde de Sultan Ahmet ve Süleymaniye camilerini ziyaret ettim. Bu camilerin ihtişamının bir örneğini başka hiç bir yerde göremedim.Çalıştığım kamu kurumunun  2 dinlenme kampı vardı İstanbul'da Florya'da ve Fenerbahçe'de her biri 12 gün süreli. 5 Tatilimi buralarda yaptım. Sonra çalıştığım kamu kurumunun hizmet içi eğitiminde görev aldım. Meslek dersleri öğretmeni ve yönetici olarak. Kurumun yatılı meslek gittim İstanbul'a.Lisesinin son sınıflar öğrencilerine mezuniyetten önce 5 günlük yıl sonu gezileri olurdu. İzmir ve İstanbul'a. Ben Ailemi İzmire götürüp orada bıraktığım halde bu gezilerde bana verilen ekip başlığı görevini  İstanbul için kullandım. Öğrencileri gezdirdim. Boğaz turu yaptırdım. Defalarca bu sebeple 

1971 yılında askerlik görevimin ilk 6 aylık yedek subaylık Piyade sınıfı hazırlama eğitimi Tuzla'da idi, Tam 6 ay burada kaldım. Tuzla Tavşantepe'ye eğitim için defalarca uygun adımda yayan tırmandım. Gün geldi Kadıköy iskelesi karşısındaki 5 yıldızlı Aden otelinde mesleki seminer sebebiyle 5 gün kaldım.

Yani İstanbul'un o tarihle iç içe büyülü havasını teneffüs etmeye doyamadım. Taa ne zamana kadar ? Geçen sene ilk bahar aylarına kadar.  Mühendis oğlum görevli olarak bir kaç ay İstanbul Tuzla'da idi, Eşi çalıştığı ve gidemediği için ben ve annesi ona arkadaşlık etmek için  ikamet ettiği Tuzla'ya gittik ve uzunca bir süre kaldık. Yine eşimle sık sık otobüsle Kadıköy'e kadar gidip, oradan Eminönü'ne' vapurla geçtik.

Bu son kalışımdan ben pek tad alamadım. İstanbul Anadolu yakası olmuş Newyork. Gökdelenler, gökdelenler. Boğaz'a denize rağmen eskisi gibi keyif alamadım İstanbul'u gezmekten.

O gökdelenler beni tedirgin etti, rahatsız etti. Şehrin o büyülü tarih kokan havası pek kalmamış artık.

O gökdelenler bana suni geldi. Yabancı geldi, mermer mezar taşları gibi göründü gözüme.

Sanki güzelim Anadolu'mun bir parçası değil, Avrupa ve ABD'deki bir büyük şehiri geziyormuşum gibi hissettim kendimi.

Haa şunu da söyleyeyim. Ola ki bana bedava ABD veya Avrupa gezisi ödülü verseler gitmem. Ve de tüm Anadolu'mu gezmeden, görmeden gitmem.

İstanbul'u da artık pek göresim kalmadı.

Bu gökdelenli İstanbul'u artık sevemiyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder