'' Güzelliğin on para etmez
Bu bendeki aşk olmasa
Eğlenecek yer bulaman
Gönlümdeki köşk olmasa ''
Bu çok bilinen dörtlüğün büyük halk ozanı Veysel'e ait olduğunu biliyorsunuz tabii. Sevginin, aşkın göreceli, ne kadar özel ve güzel bir duygu olduğunu , bu kadar sade ve kısa, anlamlı sözlerle anlatacak bir başka düşünür, yazar, filozof tanımadım bu güne kadar...Sizleri bilmem. Yüzlerce sayfa süren başka türlü anlatımla bu güzel, hikmetli anlatım başka üslup ve sözlerle gerçekleşemezdi...
Durun henüz bitmedi:
'' KARA TOPRAK'
Dost, dost diye nicesine sarıldım
Benim sadık yarim kara topraktır
Beyhude dolandım boşa yoruldum
Benim sadık yarim kara topraktır ''
İnsan yaşamını, bu kadar ihtişamlı sözlerle ifadeyi, Veysel'den başkasında bulamazdınız:
'' Nice güzellere bağlandım kaldım
Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum
Her türlü isteğim topraktan aldım
Benim sadık yarim kara topraktır ''
Her türlü yaratılışın, canlı, cansız varlığın esasının toprak olduğu, topraktan gelip, toprağa dönüşümüz gibi dini ve ilmi gerçeğin böyle net ve eşsiz üslupla açıklanması ancak Aşık Veysel ve onun çapında bir ozan tarafından yapılabilirdi.
Sıra CIMBIZLI ŞİİR' de:
'' Ne atom bombası,
Ne Londra Konferans'ı,
Bir elinde cımbız,
Bir elinde ayna;
Umurunda mı dünya ! ''
Sadece beş kısa satırla, on dört sözcükle ciltler dolusu binlerce sayfa ve kelimeler ile anlatılamayacak bir yaşam felsefesi...
İşte bir başka zamanımız ve ortamımızın süper zeki, dahi bir ozanımız daha: ORHAN VEKLİ KANIK... Ülkemiz edebiyatında şiiri ile sade özlü ve esprili anlatım ustasıdır. Orhan Veli , Aşık Veysel gibi kırsal bir yöremizin değil, kentsel yaşamımızın insanı:
Ne anlatıyor ?
Erkeğin karşı cinsi olan
KADIN ve onun dünyasını.
Hepsinin mi ?
Elbette değil, çoğunluğun ....
Dostlar bir kaç gündür bir üzüntü bir öfke sardı benliğimi.
İçim içime sığmıyor, gelen ilham fırtınası beni rahat bırakmıyor.
Söylemem lazım derdimi..
Yoksa uyuyamam bu gece...
Evet canlar seksen yaşıma girdim bu yılın başında.
Çocukluk ve gençlik yıllarıma,
Anlam ve heyecan katan bir şeyleri yitirdiğimi fark ettim
Aynı zamanda...
Nedir derseniz?
ŞİİRİ KATLETTİLER ,
Şiir arıyorum, bulamıyorum.
Kitapçılarda şiir kitapları yok artık.
Olsa da eski tat ve lezzet, deha yok onlarda
Yalnızca tek tük sahaflarda tek tük...
Bizim zamanımızda çocukluk ve gençliğimizin
Olmaz ise olmazı idi şiirler.
Şiir yazmayı beceremezdim pek.
Az da olsa tek tük denemelerim olurdu.
Okuyunca beğendiğim şiirleri bir deftere yazar, biriktirirdim.
Yaşadığımız çağ, yani bu zaman, olanlar oldu,
Her tür güzelliğe el attılar,
Değiştirdiler her şeyi ve de bozdular,
Tat tuz kalmadı hayatta.
Tüm latif, ince güzellikler, zevkler
Ya yok oldu
Ya da içine ettiler.
İşte bu arada şiiri de öldürdüler,
Yazan da kalmadı, okuyan da.
Bu gece başladık, Orhan Veli de kaldık.
PİRELİ ŞİRİNİ sunacaktım size
Sonra da sırada vardı ELE GÜNE KARŞI
Kaldı yarına....
Şikayetim, derdim ağır bastı bu gece dostlar
Bağışlayın beni !...
Ama kolay pes etmem ha
Devam edecek şiir için
Bu ŞiIRSEL ANLATIM denemem
ŞİİRİ tekrar tanıtacağım sizlere
Şairler ve onlardan örneklerle, ve de
Tatlar, lezzetler, manevi hazlarla birlikte
ÖLDÜRÜLEN ŞİİRİN İNTİKAMINI DA ALACAĞI!M
NOT: Şiirler, BİLGİ YAYINEVİ tarafıdan 2018'de 18. baskısı yayınlanan İLHAN SOYSAL'ın '' 20. YÜZYL TÜRK ŞİİRİ ANTOLOJİSİ 'sinden alınmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder