Kur'an ayetleri hükümlerini peygamberimizin açıklayacağı ve yorumlayacağı doğrultusunda hiç bir söz ve hüküm KUR'AN'DA YER ALMAMIŞTIR. Peygamberimize verilen görev sadece ELÇİLİK'tir. ELÇİNİN GÖREVİ ise SADECE OLDUĞU GİBİ ( Allah'tan indiği gibi ) TEBLİĞ ETMEK yani İNSANLARA DUYURMAK' tır. Bazı meallerde yer alan Peygamberimiz Kur'an'ı AÇIKLAMA, YORUM ve ÖĞRETME doğrultusunda yetkisi olduğu sözler ve imalar yer almıştır. Hepsi yanlış yorum içermektedir, Kur'an'ın ruhuna ve Peygamberin elçilik görevindeki i yetkisine aykırıdır. 80 yaşındayım, Kur'an' tutkunuyum. Yaşamımın son 40 senesinde -- kendime ayırdığım zamanların çoğunluğunu Kur'an'ı tanıma, ayet ve hükümlerinin EN DOĞRU ANLAMLARINA ULAŞMA yolunda harcadım...İnternetteki blog - günlük sitelerimde yayınladım... ÇÜNKÜ, YORUMLAMA ve AÇIKLAMA GİBİ KAVRAMLAR işin içine girdiğinde, konuşanların, yazanların, anlatanların kendi fikri ve yorumunun ALLAH'IN SÖZLERİNE girmesi, yanlışlılara, karışıklıklara sebep olacaktır. KUR'AN.hükümlerinin anlam kaymaları yani dejenerasyonu kaçınılmaz olmaktadır...
Hadis konusunda Müslümanlar ikiye bölünmüş durumda. Hadis taraftarı olanlar ve olmayanlar olarak. Hadis taraftarları aynı zamanda peygamber sünneti taraftarıdır, ve onlar kendilerini EHLİ SÜNNET OLARAK isimlendiriyor. Onlar için Peygamber -- Haşa -- Allah'tan daha önemlidir. Sözlerine Kur'an'dan pek destek getiremezler. Ayet alıntıları da yok denecek kadat
Varsa yoksa Buhari ve diğer hadiscilerln sözde hadisleri... Onlar hadislerin Kur'an'a uygunluğu şartını da önemsemiyorlar. Benim görüşüme göre peygamber sevgisi ile dinde ŞİRK' e bulaşacak derecede ileri gidiyorlar. İkinci grup ise benim de içinde bulunduğum Kur'an'daki İslam taraftarlarıdır... Bu hadis iddiasındaki sözlerin çok büyük bölümü peygamber ağzından çıkmamış sahte sözlerdir. Çünkü piyasada iki milyon hadis dolaşıyor. Bunların binde bir ve hatta on binde biri dahi gerçek olduğu şüpheli. DİYANET teşkilatımız ise ne yazık ki işte bu hadis taraftarları olan EHLİ SÜNNET grubu içinde... Saçma sapan, Kur'an'a hiç UYMAYAN SÖZLER, HADİS KİTAPLARINDA VARSA, DOĞRU mu yanlış mı hiç incelemeden ve araştırmadan kabul ediyorlar. İşte dinimizin gerçek kanalından koparılıp tanınmaz denecek derecede tahrif ve dejenere olma sebebi bu...
Hemen şunu da belirteyim.. SÜNNET kelimesi, KURAL - UYGULAMA - KANUN - YÖNTEM anlamlarını taşıyan Arapça bir kelimedir. PEYGAMBERİN SÜNNETİ denilince PEYGAMBERİN DİNE KOYDUĞU, KUR'AN dışı dine konulan DİN UYGULAMALARI, YÖNTEMLERİ, KURALLARI anlamları oluşmaktadır. Peygamberin söylediği fakat o anda yazılarak kayda alınmayan, sonunda yaklaşık 250 yıl ağızdan ağıza -- kulaktan kulağa dolaştıktan sonra - yazılarak kayda alınan sözledir. -- Ki bu sözler yazılsa dahi din kaynağı olamazlar. Çünkü DİNİN SAHİBİ YALNIZCA ALLAH'TIR... Ve dolayısı ile DİN KURALLARI yalnızca KUR'AN'DAKİ AYETLER HÜKÜMLERİNDEDİR.... Gerçek böyle olmasına rağmen Kuran'dan dayanağı olmayan -- saçma sapa binlerce uydurma sözler bir veya birkaç, hatta tüm hadis kitaplarına alınmış /// akıl devre dışı bırakılarak /// DİN KURALI olarak kabul edilmiş, inanılmış ve bu günlere gelinmiştir.
Sonuç olarak Kur'an'da vurgulandığı gibi PEYGAMBERİN KUR'AN'DAN OLAN -- OLMAYAN KENDİ SÖZLERİ , DİN KANAĞI VE KURALI DEĞİLDİR'' Neden ??? ::: DİNİN YEGANE SAHİBİ YİNE KUR'AN'DA VURGULANDIĞI GİBİ SADECE ALLAH'TIR.:: TEK KAYNAĞI DA O' NUN KİTABI K U R ' A N' DIR...
Bu iddialı sözlerimin herhangi birinin Kur'an'daki yerini yani sure isimleri ve ayet ayet sıra numaralarını SORANLARA MEMNUNİYETLE VERİRİM ..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder