26 Aralık 2018 Çarşamba

70 MİLYON ATLETİN KATILDIĞI YARIŞTAN HABERİNİZ VAR MI ?...



Bir yarış düşünün 70 milyon yarışçı atlet katılıyor. Yarışı sadece birisi kazanıyor.
Kim olabilir bu başarılı yarışçı ?
Sen, ben, hepimiz.
Dünyaya gelmiş ve yaşayan veya yaşamayan her insan, İşte bu yarışın kazananı...

Konuyu en baştan alalım:
70 milyon sayısını hiç tasarladınız veya düşündünüz mü ? Saymayı denemeyi düşündünüz mü demiyorum. Bu da olanak dışı. Ben şöyle kabaca bir hesap yaptım. Birden 70 milyona kadar saymak için, hiç uyumadan 24 saat ve her an sayıma devam etseniz tam 812 gün yani 2 seneden fazla süre gerekli. Günde 8 saati bu iş için ayırırsanız yaklaşık 7 yıl süreli bir iş. Bir zamanlar enflasyon sebebiyle paramız milyon kere küçüldüğü için milyonlu ve milyarlı sayılar olağan geliyordu, alışmıştık.
Yalnızca bir den bir milyona kadar saymak için dahi hiç uyumadan devam etmek suretiyle yaklaşık 12 gün süre gerekli.

Tüm bunları niye yazdım ? Milyon ve milyonlu sayıların büyüklüğünü ve önemini kavrayabilmemiz için. Buradan da insan denen varlığın mucizevi özelliklerine geleceğim. 
Döllenme denen olayın oluşması mucizevi bir olay da onun için.

Bir santimetreküplük yani bir atımlık menide normal olarak 70 milyon civarında yani yakaşık ülkemizdeki insan sayısı kadar ve üzerinde canlı ve hareketli tohum olması gerekli ki, annenin ayda bir rahime gelen yumurtası döllenebilsin. Canlı tohum sayısı 70 milyondan az olduğunda döllenme şansı azalıyor. Eğer menideki canlı tohum sayısı 60 milyondan az ise döllenme olamıyor ve kısırlık söz konusu edilebiliyor. 
Yani bir atımlık menide yaklaşık ülkemiz nüfusu kadar sayıda tohum mevcut olacak ve yalnızca bir tanesi annenin yumurtasını delebilecek ve döllenme olacak. 

Bundan 55 yıl önce Ankara'da yatılı Demiryolu Meslek Lisesi'nde öğrenciyim. Sağlık Bilgisi dersi öğretmenimiz bir gün bizi Hıfzısıhha Enstitüsüne götürdü. Menideki insan tohumlarını mikroskop altında incelemizi sağladı. Sayısız, çok hareketli insan tohumu kuyruklu canlılar. Mucizeye tanık olduk ve çok etkilendik. Bu olgu, bir tek insanın dahi oluşumunun mucizevi bir olay olduğunu göstermiyor mu ?

Mucizeyi iyi kavramak için biraz geriye dönelim: Dünyamız bir yıldız olan Güneş’imizin bir uydusu. Galaksimizde bizim Güneşimiz gibi 300 milyar yıldız var.  Ve onların da belki de 5 trilyon Dünyamız gibi gezegeni.

Evrende de 300 milyar Samanyolu Galaksimiz gibi galaksi olduğu tahmin ediliyor.
Bu akıl almaz çokluk ve büyüklük içinde Dünyamızda yaşayan7 milyar insan sayısı da çok büyük bir rakam değil.
Bu 7 milyar insandan her biri, en az 60 milyon tohum içinden seçilerek gelmiş ve hayata merhaba demiş.
7 milyar insan her biri diğerlerinden yüz, vücut, huy ve davranış özellikleri bakımından farklı ve özel. Katiyetle bir benzeri yok. Her insan mucizevi olarak farklı ve özel.
Çünkü yaratan onlara ruhundan üflemiş, yani kendi özelliklerinden vermiş.

Bize sırada gibi gelen yaşantılarımız da sıradan değil.
İnsanın bir yaratılış amacı ve bize uzun gelen, fakat yaratılış ölçeğinde çok kısacık olan yaşantısında bir görevi var.  Onu yaratan ona şah damarından da yakın olduğunu ve her an denetlediğini bildiriyor. Yaratılışı ve dünyaya gelişi mucize olan insan, yeryüzünde tek aklı olan varlık olarak da, özel.

Yani sıradan değil...
Sıradan olmayan insanın da diğer tüm canlılar gibi olmaması ve sıradan yaşamaması gerekiyor.
Yaşantısında bir sorumluluk ve anlam olması gerekiyor...

Yukarıda yazdıklarımın da dayanağı şu ayetlerdir:

*** Allah insanı en güzel bir şekilde yarattı ( 95/4-6 )

*** İnsanları ve cinleri bana kulluk ( ibadet ) etsinler diye yarattım. ( 51/56-57 )

*** Yerde ve gökte her şey insanın hizmetine verildi. ( 2/22, 13/2 ve 22 ayette)

*** İnsan başıboş bırakılacağını mı sanıyor ? ( 75/36 )

*** İnsan imtihan edilen varlıktır. ( 47/31, 72/16-17, 76/2 )

*** İnsanın üstünlükleri ( 2/34, 7/11 ve 7 ayette )

*** İnsan yer yüzünün halifesidir. ( 2/30, 6/165 ve 6 ayette )

*** İnsana ruhundan üflemesi ( 15/29, 38/71-74 )

*** Allah’ın insana şah damarından yakın olduğu ( 50/16, 2/186 )

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder