6 Ocak 2018 Cumartesi

İnsanların yüzde 99'u mantıkla değil duyguları ile hareket ediyor !...



Yazımın başlığındaki söz biraz iddialı gelebilir, fakat biraz olsun duygularımızın etkisinden sıyrılmaya gayret ederek düşünürsek bu  '' İnsanların yüzde 99'u mantıkla değil duyguları ile hareket ediyor  ''  şeklindeki  düşüncemin haklılığını kabul edeceksiniz.

Evet dostlar insanların çok büyük oranda  çoğunluğu, hatta   ''  binde 999'u  ''  Allah'ın insanlara özel lütfu olan akıllarını değerlendirerek ile değil duygularının etkisi ile düşünüyorlar, karar veriyorlar  ve bunun sonucu olarak hatalı davranıyorlar, yanlış yapıyorlar !...

Bu iddiama delil mi istiyorsunuz ?  İşte buyurun:

***  Bazı insanların ak dediklerine, diğer bazıları kara diyorlar. Her iki tarafta buna inanıyor ve savunuyorlar. 

***  Devletler, insanlar, arkadaşlar, eşler arasındaki ilişkilerde menfaatler ön plana çıkıyor, Anlaşmazlıklar, tartışmalar, kavgalar, savaşlar bu yüzden çıkıyor. Mantıken haklı olan değil duygularının esaretini aşamayanlar, sonucu etkiliyor.

***  İşte bu yüzden insanların bir kişi, konu hakkında bir ön kabulleri oluyor ve bunu değiştirmeleri, tarafsız davranmaları genelde mümkün olamıyor.

***  Ön kabul de kendilerine   olumlu ve sempatik veya tam tersi olumsuz  ve antipatik gelen duygularının etkisindeki düşünceleri, görüşleri  artık pek kolay değişemiyor.

***  İşte bu yüzden mesela bir yer veya yöre hakkındaki bir kişinin bir olayın etkisi ile edinilen olumlu veya olumsuz görüş ve kanaatler o yöreye ve kişilerine teşmil ediliyor, genelleştirilerek hatalı görüş ve davranışlara gerekçe olabiliyor.

Başımdan geçen tipik bir olayla bu konuyu biraz daha açık bir hale getireyim:

Bundan 30 sene kadar önce eşimle beraber Kayseri'deki yeğenimize ziyarette bulunduk. Mevsim kış,bir gün eşim Nivea yağlı el krem  almamı istedi. Dolmuşa binip çarşı merkezine gittim. Önüme ilk çıkan eczaneden bir kutu kremi aldım ve tekrar eve döndüm. Evde eşim kutuyu açıp baktığında ne görsün ?

Kutunun içinden derin bir parmak  krem alınmış, nerede ise kutunun dörtte biri eksilmiş. Bana gösterdi çok canım sıkıldı.  Hemen yine bir dolmuşla şehrin merkezine gittim. Eczacıya  göstererek  krem kutusunu ve döndüm. Alınan kremin değeri belki iki dolmuş ücretinden daha azdı. Ama ben aldatılmışlık duygusundan kurtulup rahatlamıştım.

Her şehir, bölge ve yörede  olumlu kişilikler vardır, olumsuz kişilikler de. Böyle münferit olumsuz bir olayı  tüm yöreye ve insanlarına teşmil etmek doğru değil ve yanlıştır. Bunu biliyor ve kabul ediyorum. Akıl ve mantık bunu gerektiriyor. Fakat o an yaşadığım  duygusal travma bende öyle yer etmiş olmalı ki, 30 senedir ne zaman  o şehrin ismi geçse bende o krem kutusu, o krem gündeme geldiğinde o yöre ismi hafızamda canlanıyor. Anlattığım düşüncenin hemen aklıma gelmesini önleyemiyorum.

İnsanların bu özelliği, Ülkemizde en çok siyasi olay, parti ve kişileri değerlendirme bariz bir şekilde öne çıkıyor. İktidara muhalif düşünenler için İktidarın yaptığı her icraat olumsuz olarak görülüyor veya olumsuzluk adeta aranıyor. İktidarda parti taraftarları da   muhalif düşünce ve önerilerin tamamını olumsuz, yanlış ve haksız olarak değerlendiriliyor...




















  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder