22 Ekim 2017 Pazar

Evleri dışında '' beslenenler '' bu yazıyı 2 defa okusun !...






Eskişehir'de şehir merkezinde Taşbaşı adı verilen  gıda maddeleri alışverişinin yapıldığı çarşıda gezinirken Yemeklik yağ ağırlıklı hem toptan hem de perakende satış yapılan bir dükkanın vitrininde Frita markalı 18 litrelik ambalajlarda yemeklik yağ olduğu anlaşılan yağ tenekeleri dikkatimi çekti. Bir kaç defa vitrine yaklaştım baktım ayçiçek, zeytinyağı gibi ne yağı olduğunu anlamaya çalıştım. Tenekelerin üzerinde de bu konuda bir bilgi yoktu. Yalnızca Tava yağı, pasta börek yağı, baklavalık yağ ve iki çeşit de kızartma yağı türleri vardı.  Sonunda merakıma yenildim  dün dükkana girdim ve patronlarına danıştım. Yağın cinsi hakkında net bir bilgi veremediler. Bitkisel yağ olduğunu söylediler, menşeini onlarda bilmiyorlardı. Danıştığım esnaf, yağların özel bir yağ olduğunu, yüksek ısıya dayanıklı olduğunu,  kızartmalarda defalarca kullanılabildiğini belirtti.  Benim evime alma niyeti ile sorguladığımı zannedip;

''  --  Evinizde kullanmanızı tavsiye etmem  ''  dedi.

Sonra İnternet'te küçük bir araştırma yaptım:

Bunlar, lokanta,  pastahane, tatlıcı, fast food esnafına ve maliyet düşürmeye yönelik özel yağlardı. Genellikle hidrojenize, margarin türünden, sağlığa zararlı olduğu bilimsel olarak kabul edilen trans türü yağlardandı.

Bunlardan kızartmada kullanılan yağların en fazla 6-7 defa kullanıldıktan sonra atılması gerekiyordu.

Ama bu nasıl sağlanacak ve nasıl denetlenebilecek ?

Bir esnafın aynı yağı değiştirmeden dört aydır kullandığını bir İnternet forum sitesinden öğrendim:

''  http://forum.donanimhaber.com/m_34143540/tm.htm  ( 1 Eylül 2009 )

'' İstanbul taksimde oldukça işlek bir cafede mutfakta çalışıyorum. bizim mutfakta fritöze koyduğumuz yağı 4 aydır hiç değiştirmedik. eksildikçe azar azar koyuyoruz. yağ o kadar karardı ki zift gibi oldu resmen. katılaştı. acaba ne kadar sürede bir değiştirmek gerekir bu yağı. bizde yiyoruz o fritözde kızaran şeylerden. sakata gelmiyelim.  ''
Bunun yanında, alışveriş merkezlerindeki gıda ürünleri satışı yapılan firmalarda küçük bir araştırma yaptığınızda göreceksiniz ki, lokantalara ve Fast Food ürünlere uygun, sucuk ve mayonez gibi sosların ve ürünlerin büyük ambalajlarda ve daha ucuza satılan, genelde BÜFE diye adlandırılan ( büfe sucuk gibi, mayonez )  türleri olduğunu göreceksiniz.

Ayrıca, tavuk ve dana etinden olduğu  iddia edilen etlerin hileli etler olduğunu ileri süren söylentiler de söz konusu.

Ben derim ki; evleri dışında beslenen insanlar sağlık açısından büyük risk altındadırlar. Onları bu yazımı  iki defa okusunlar diye başlığı ile uyardım ama evleri dışında beslenenler bundan sonra bu türlü beslenmeye devam etmek için  beş defa düşünsünler.

Peki günlük yaşam içinde başka seçenekleri yoksa ne yapsınlar. Pide, lahmacun, kebap, döner gibi ürünleri beslenme seçeneklerinden çıkarsınlar. Evlerinde hafif de olsa kendileri bir şeyler yapmaya, pişirmeye zaman ve imkan bulmaya çalışarak beslenme alışkanlıklarını değiştirsinler. Gerekirse, peynir, zeytin, yumurta ekmek yemeye, hafif kızartmalar yapmaya yönelsinler. Aksi halde damar ve kalp hastalıkları ile ve de kansere çok daha fazla merhaba demeye aday olduklarını hesaba katsınlar !...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder