4 Ekim 2017 Çarşamba

Büyük ülkelerin küçük politikaları küçük siyaset adamları

Son yıllarda ülkeler, siyaset, siyaset adamları yani politikacılar ve  ve uyguladıkları politikalar konularında hayal kırıklıklarına uğruyoruz ve şoktan  şoka giriyoruz. Bu konuda benim ilk şokum bundan 20 yıl öncesinde meydana geldi. Suudi Arabistan'da çalışan bir yakınımın problemi için bir  gün Ankara'da Suudi Arabistan Büyükelçiliğindeyim. Ziyaret ettiğim büyükelçinin makamındayım. Büyükelçi beni kabul etti ama, elçilik ile işlere kendini kaptırmış. Bir türlü benimle ilgilenemiyor, ben derdimi anlatmak üzere bekliyorum. 
Büyük elçinin ilgilendiği  önemli iş ne biliyor musunuz ? Elçilik bahçesinde yapılacak bir aydınlatma işi için bir usta işçi çağrılmış. Büyük elçi bu işçi ile yapılacak iş için pazarlık ediyor. Hem de ne sıkı pazarlık ! Yarım saata yakın süre kıyasıya mücadelele. Ben de  misafir koltuğunda oturuyor ve bekliyorum.  O zaman için dünyanın en zengin memleketlerden birinin ülkemizdeki temsilcisi bir büyük elçi, o kadar geniş bir elçilik kadrosu personeli dururken ilgilendiği büyük işe bakın ! 
O zaman bu olaya çok şaşmış, Büyükelçinin küçük kişiliğine akıl erdirememiştim. Bu birinci olay !...
Biliyorsunuz yaklaşık bir sene kadar önce ülkemizce hudut tecavüzü nedeniyle bir Rus savaş uçağı düşürülmüştü. Bu olay sonrası Rusya ile ülkemiz arasında önemli bir siyasi kriz oluşmuştu.  İşte bu siyasi krizde Rusya devle adamları Putin, başbakan ve Rusya Dış İşleri Bakanının  fevri, dengesiz, her an farklı birbirinden tutarsız davranışları da  benim tuhafıma gitmiş, fiziki olarak dünyanın en büyük ülkesinin devlet adamlarının ve özellikle Devlet Başkanı Putin'in küçük bir kasaba politikacısı gibi davranmasını anlayamamıştım. Şok olmuştum. Bu ikinci olay !...
Gelelim üçüncü olaya:
Bunu hemen tahmin ettiniz: Fiziki olarak dünyanın ikinci büyük ve ekonomik, siyasi, askeri bakımından da en büyük ülkesi ABD' den bahsediyorum. 60 - 70 yıllık müttefikimiz, Kore'de ona yaranmak için 700 den fazla insanımızı kaybettiğimiz ABD.
Müttefik ama iç işlerimize burnunu sokmayı alışkanlık haline getirmiş, Ülkemizdeki her türlü askeri darbenin arkasında ve baş rolde arzı endam eden ABD
Ekonomik ve siyasi olarak güçlü hale gelen Ülkemiz siyasi anlamda ABD'nin dümen suyundan çıktığı ve  bizi eskisi gibi kontrol edip kendi amaçları için kullanamaması sebebiyle bize düşman kesilen bunu artık gizlemekten dahi vaz geçip, PKK ve  Ülkemize karşı savaş açan bütün terör örgütlerini silah ve maddi olarak alenen destekleyen dost ve müttefik (?) ABD.
Büyük ülke, dengeli, olgun ve vakur siyaset yapmalı değil mi ?Osmanlı devleti yüz yıllarca üç kıtaya yayılan büyük bir imparatorluk kurmuş, dirayetli, dengeli ve adil bir yönetim kurmuştu. Böyle gerçek büyüklük kavramı artık batı ülkelerinde kişilerde ve ülkeler yöneticilerinde kalmadı. ABD  siyaset adamları artık en kirli, çirkin siyaset yapıyorlar artık. Baba oğul Bush'lardan sonra gelen Obama dirayetsiz, yetersiz, çirkin siyasette zirveye oturdu. Şimdi de TRUMP aynı rezil siyaseti devam ettiriyor. Büyük ülkeler, büyük siyaset adamı çıkaramıyorlar artık.
Büyüklüğün bir ölçüsü de SAYGINLIK. ABD  zaten çok ülke tarafından nefret edilen bir ülke idi. Artık neredeyse ABD'den nefret etmeyen ülke kalmadı. En geri ülkelerin çapsız siyaset adamları dahi ABD siyasetçilererinden daha kaliteli siyaset yapıyorlar.  fiziki ve ekonomik büyüklük saygınlıkla birlikte olmayınca yalnızca askeri ve zorba güçle  büyüklüğünü ne kadar devam ettirebilir?
Allah encamımızı hayıreyleye....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder