Bu yazımı ellili, altmışlı yaşlara yaklaşmış olanların, dikkatle okumalarını öneririm !
Bundan 20 yıl kadar önce, ellili yaşların başındayım. Çocukluk, öğrencilik yaşlarında ve çalışma hayatım boyunca en sağlam, güvenli ve benimde güvendiğim yönüm olan ve başarılarımı borçlu olduğum hafızamda ( belleğimde ) tuhaflıklar başladı:
Evin içinde, günlük yaşantı ortamında belkide binlerce defa kullandığım elektrik düğmelerinin yerini karıştırmaya ve bir saniye de olsa tereddüt etmeye başladım.
Bir şey almak için, evden çıkıyorum. Sokakta birden ne almak istediğimi bir kaç saniye de olsa hatırlamakta zorlanıyorum.
Bir şey anlatmaya başlıyorum. Anlatının ortasında bir yerde birden takılıyor, sonra ne anlatacağımı hatırlamakta bir kaç saniyede olsa sıkıntı çekiyorum. Derken okuduğum metinleri anlamakta zorlanmaya başladım.
Önceleri bunun çalışma tempomdan ve o dönemdeki yaşamımdaki olağanüstü gelişmelerden, sıkıntılardan kaynaklandığına, yorulduğuma yordum. Dinleneyim geçer dedim.. Ama geçmedi ve hatırlama sürelerim biraz daha uzamaya başladı. Durumun ciddi olduğunu anladım. Tıp fakültesi Nöroloji bölümünde doçent bir akademisyenden özel hasta olarak randevu aldım.
Beyin emarı vs. tetkikler yapıldıktan sonra sonuç açıklandı: '' Alzheimer Başlangıcı ''
Sebebi, önce 5-6 yaşlarında, sonra da 20 yaşında geçirdiğim kafa travmaları. Kanımdaki koyuluk. Beyin kılcal damarlarımda daralma.
Tedavi; uzun süre kullanılacak 4 - 5 tür ilaç. Gerçek tedavi ise beynin daha faal hale getirilmesi. Yani '' İşleyen demir ışıldar '' ın hayata geçirilmesi.
Sonuç; uzun yıllardır ilaçları devamlı ve dikkatle kullanıyorum.
Sonra da kendim oluşturduğum gerçek tedaviyi de sabırla ve dikkatle uyguladım.
Vee karşıma çıkan beklenmedik misafir Alzheimer'e çelme taktım. % 90-95 oranda normal hayata dönüşümü sağladım. Allah'ın yardımıyla. Yaşım yetmişe geldiği ve hatta geçtiği için % 100 iyileşme mümkün değil. Ama bu günüme de şükür
Gelelim konunun en önemli tarafına.
Ne yaptım ?
Önce bulmaca çözmekle işe başladım. Her gün bir bulmaca eki veren bir günlük gazetenin tüm bulmacalarını inatla çözmeye gayret ettim.
Sonra çok sevdiğim okumaya daha fazla vakit ayırmaya başladım. Günlük gazete yanında kitaplar...
Evet kitaplar... Çok kitap, daha çok kitap. Ayda 8-10 kitap.
Tabii ki memur maaşıyla ayda bir kaç kitap almak zor iken, 8-10 kitap satın almak imkansız. Fakat azmeden için çare tükenmez. Eskişehir'de okumayı sevenlerin bildiği bir kitapçı var İNSANCIL KİTABEVİ Kitapları kiralık olarak da veriyor. Kitabı önce değerinden satın alıyorsunuz. Okuyup getirdikten sonra iade ediyorsunuz, size verdiğiniz ücretin % 70'ini iade ediliyor. Eski okunmuş kitap veya yeni kitap, fark etmiyor.
Daha sonra; beyninizi, meşgul edecek bir hobiniz, meşguliyetiniz olması lazım. ( Benim keşfettiğim çözüm ) Benim o günlerde zaten 10 - 12 yıldır devam eden bir hobim, tutkum vardı: Kur'an'ı incelemek, araştırmak. Bu uğraşımı arttırarak sürdürdüm. İnceleme araştırma sonuçlarını toplayan bir kitap hazırladım. Yayınlandı.
O sıralarda Blog ( günlük ) yayınlayan siteler yeni başlamıştı. Önce Hürriyet gazetesinin blog sitesi '' onpunto. com. '' da iki sene kadar yazdım. Sonra Blogcu.com sitesinde 3 ayrı sayfa oluşturdum. Günlük yazmaya devam ettim. 3 - 4 sene sonra karşıma Milliyet gazetesi blog sitesi çıktı. Oraya üye oldum. Burada tam 10 yıl ( evet on yıl ) kadar yazdım.
Bu süre zarfında Milliyet Blog'a üye oldum. Üye olduğumda bu sitenin 3 bindi sonra 10 bine ulaştı. Burada toplam 10 - 15 kitap hacminde 1600 yazım oldu. Ve bu yazılarım toplam 3 milyon civarında okundu. Yazıları en çok okunan ilk 10 üye arasına girdim..
Bundan 3 - 4 ay önce blog sitesi yönetimin şahsıma yönelik haksız ve yanlış hareketine kızdım. Üyeliğimi sonlandırdım.
Son iki aydır da '' blogspot.com '' sitesinde yazıyorum.
Buradaki sayfa adresim: 6236sss@blogspot.com
Sayfa başlığım: SÜLEYMAN SIRRI'DAN
Bulmaca çözmek, okumak beyni, hafızayı çalıştırıyor, böyle bellek tökezlemesine karşı koymada faydalı. Fakat YAZMAK EN FAYDALI
Bende böyle 20 senedir, okuyarak ve ilgi duyduğum ve yazılarım oluşturcağım alanda ( Genellikle Kur'an ) araştırma inceleme yaparak ortalama her gün bir yazı yazmak bana iyi geldi. Zihinsel aktiviteme tam olmasa bile % 90 oranında kavuştum.
Bu konuya ilgi duyanların Beyin konusunda uzmanlaşmış Prof. Dr. Sinan Cana'ın YOUTUBE'de yayınlanan söyleşi ve konferanslarını izlemelerini öneririm
Evet dostlar, durum böyleyken böyle...
Sizlerle paylaşayım, deneyimlerimden belki faydalananlar olur dedim.
Hepinize sağlıklı ve mutlu günler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder