20 Kasım 2023 Pazartesi

KUTSAL KİTAP'TAKİ Ç E L İ Ş K İ L E R -- // 2 //


 Kutsal Kitabın ilk bölümü olan Eski Ahit'in tarihi süreç içinde oluşumu ve tanıtımını özet olarak verdikten sonra sıra geldi YENİ AHİT  adıyla isimlendirilen İnciller ve kutsal kabul edilen Mektuplardan oluşan diğer dini metinleri  tanımaya ve  Eski Ahit'in yani Tevrat ve İnciller içeriğindeki tutarsızlık ve çelişkileri anlatmaya.  Bu konudaki en detaylı bilgi kitaplığımdaki Ozan Yayıncılık'ın 2010 tarihinde yayınladığı Yahya Kemal Savdır'ın ALLAH'A İFTİRA MI EDİYORSUNUZ ? -- Kitab-ı Mukaddes'ten Tuhaf Ayetler isimli eserinde  buldum. 

Dünya'nın dört bir tarafına  dağılmış, vatanımız diyebilecekleri yurtları ve toprakları olmayan bu sebeple de çingeneler  ve benzeri kavimler gibi derli toplu bir millet olamayan ve devlet kuramayan Yahudiler  Tevrat'ta kendi din adamları tarafından yapılan  tahrifatlar, değişikler ve uydurdukları ayetler ile kendilerine vatan olarak Filistin topraklarını gözlerine kestirmişler,  her türlü oyun kurgu, desiseler ve de 2. Dünya Savaşında Almanya Lideri Hitler'in uyguladığı Yahudi Soy Kırımı sonucu uğradıkları  mağduriyeti de kendi lehlerine değerlendirerek yaptıkları şeytanice planlar ile ABD, batı ülkeleri ve tüm dünya kamu oyunda zulmete uğramış mazlumlar rolü oynayarak, aynı  Kutsal Kitap inançlıları fenomenini de  arkalarına alarak, 1948 yılında ABD ve batı ülkelerinin siyasi gücü,  maddi ve manevi desteği ile Filistin topraklarının  da küçük bir bölümü kendilerine lütfedlmiştir. O günden bu güne de yine uydurdukları hiç bir dini belge gerçeğe dayanmayan ''  SEÇİLMİŞ HALK, VAAT EDİMİŞ TOPRAKLAR, YAHUDİLERİN DÜNYA EGEMENLİĞİ gibi sapkın dini hedeflerini adım adım uygulayarak defalarca  Filistinlilere saldırarak, katlederek, zulmederek, işkence ederek;  Filistin topraklarında, sahipleri Filistinlilerin topraklarının  % 80'ini de zorbalıkla, kendi topraklarına katarak; azınlık; olarak girdikleri topraklarda vahşet ve zorbalıkla çoğunluk konumuna ulaşmışlardır... SÖZDE MEDENİ BATI ÜLKELERİ, SÖZDE  DİN KARDEŞİ MÜSLÜMAN ÜLKELER ve ARAPLAR ile TÜM İNSANLIK  SADECE  İZLEMİŞLERDİR... Açıkça ve pervasızca uygulanan soykırım bütün şiddeti ve vahametiyle devam etmekte, Filistin halkının yok edilmesi rezilliği  tüm hızıyla sürdürülmektedir.

Şimdi gelelim Kutsal kitabın ikinci versiyonu olan İNCİLLER  ve Hristiyanlar ile YENİ AHİT'e:  Bilindiği gibi İSLAM DİNİ'NİN KAYNAĞI '' Kur'an'ın  teması yani ana konusu, İKİ DÜNYA SAADETİ ; ALLAH'IN BİLİNMESİ VE TANINMSI İKEN, KUTSAL KİTABIN TEMASI, '' TANRI KRALLIĞI ' dir. Kurtuluş;  Tanrnın günahkar kişiyi, krallığına  ve kabul edielbilir hale getirerek GÜNAHKARI KRALLIĞINA DAHİL ETMESİ' dir. YENİ AHİT  denildiğinde anlaşılan anlam, Hristiyan Kilisesinin resmiyet atfettiği bütün kutsal yazmalar koleksiyonudur. VAHİY SAYILAN METİNLERDİR.

Hristiyanlıktaki Kutsal Kitap'a ( Tevrat -- Zebur -- İncil )  bakış, İslam'daki Kur'an'a bakıştan belirgin şekilde farklıdır. Hristiyanlığa göre Kutsal Kitap, Tanrı'ının esini (İLHAMII ) yazıya geçirilmiş veya Cennetten indirilmiş değildir.. TANRI'IN İLHAMI İLE FARKLI KİŞİLERCE Yazılmış tam güvenilebilinecek bir eser ve ruhsal bir rehberdir. Yeni Ahit'te Tanrı'nın sözünü tanımak için Eski Ahit'i de öğrenmemiz gerekir. ''  Eski ve Yeni Ahitteki metinlerin nelerden oluştuğu konusunda farklı bilgiler vardır ve bu konuda tam bir uzlaşma söz konusu değildir.

Görüldüğü ve anlaşıldığı gibi Kutsal Kitap  kapsamı metinler ve bu metinlerdeki  inanç esasları oldukça karmaşık bir konudur, biz Müslümanlar; gerçek vahye ve TANRININ SESLENİŞİNE MUHTAP OLMUŞ şanslı insanlar olarak buraya kadar yazdığım bilgileri bir  araya getirmekte  ve özetlemekte zorlandım. bu konudaki elimdeki kaynak eser, tam 705 sayfa hacminde  çok detaylı bilgileri içeriyor...

Bundan sonra yüzlerce ve binlerce farklı İncil'in M.S 325' de Bizans İmparatoru Konstantin İznik'te  toplanan bir konsil oluşturdu ve kendi PAGAN kültürü inancına yakın 4 adet İncil'i  --  Havari olup olmadığı hakkında kesin bir bilgi olmayan -- PAVLUS'un,  öğretisine  yakın olan  (( MATTA -- MARKOS -- LUKA -- YUHANNA )) İncillerini esas olarak  tanıma karar aldırdı ve tüm Diğer İncillerin  yok edilmesi emrini verdi... İsa Peygamber'e vahyolunan İncil'in aslına ulaşmak mümkün olamadı. İsa Peygambere VAHYEDİLEN DİNİN ESASI  '' İ S E V İ L İ K '' dir. Fakat kişisel  ve siyasi  hırs ve dalavereler sonucu olarak  vahiy dışı oluşturulan dinin adı da HRİSTİYANLIK olmuştur.
 
:::::::  T E V R A T T A K İ :::: Ç E L İ Ş K İ L E R  :::::::

Yaratıcı'nın sıfatları:

Kutsal kitaplarda Yaratıcı'nın sıfatlarının bulunması kaçınılmazdır. Tevrat Zebur ve İncil'de konu ile ilgili pek çok ayette yer verilmiş ancak tahrifat sonucu oluşan metinlere dayanan Yahudiler Tanrıyı insanlaştırmış, Hristiyanlar ise  İnsanı tanrılaştırmıştır. Bu konudaki ayetlerin sayıları binler açtığı için ayet metinleri değil, bazı ayetlerin özet temaları ayetin kaynağı bölümün ismi ve ayet sıra no.su ile verilecektir...
=== DENEME - YANILMA METODU İLE YARATAN TANRI: Yasanın Tekrarı -- 1.10 - 1.12 -- 1.31 
=== YARATMAKTAN  6 GÜNDE YORULAN VE DİNLENMEYE ÇEKİLEN TANRI --- Yasanın Tekrarı -- 2.1 -- 2.2  -- 2.3
===  HATIRLAMAK İÇİN İŞARET KOYAN TANRI -- Yas. Tek. --  9. 11-12-13-14-15-16
===  UYUYAN TANRI -- Mezmurlar -- 44.23
===  CENNET BAHÇESİNDE GEZİNEN TANRI ---  Yas. Tek.  ---  3.8
===  YAPTIĞINDAN PİŞMN OLAN TANRI  ---  Yas. Tek ---  6.5-6-7
===  GÖKTE OTURUP BAZEN AŞAĞI İNEN RANRI   -- Yas.Tek.--  11.5
===  İNSANLARLA GÜREŞİP YENİLEN TANRI  --- Yas. Tek. -- 32.28-30
===  HISIZLIĞI VE SOYGUNU EMREDEN TANRI  ---  Çıkış -- 3.21-22-36 -- 20.15  --- Levliler  -- 19.11 --- Yas. Tek.-- 4.19--- Yeremya -- 7.9-10

Müstehcenlik içeren ayetler:

===  LUT İLE KIZLARI --- Yas. Tek. -- !9.13
===  YAHUDA İLE GELİNİ --- 38.13 -14-15-16-18
===  LEVİLİ İLE CARİYESİ ----  19.22-23
===   ZİNA YAPAN DAVUT --- 2. Samuel --  11.2-4-5

Tevratt'ta  Kadınlar:

===  KADINDAN DOĞAN KİRLİDİR --- Eyüp -- 25.4  -- Gal.-- 4.4
===  ANNELİ KADINA CEZA --- Yaratılış -- 3.16
===  KADININ YÜREĞİ UZAKTIR --- Vaiz -- 7.26

Diğer çelişkiler:

===  TANRIYI GÖRENLER var GÖRMEYENLER VAR  -- Çıkış -- 24.9-10-11-20
=== TANRI ADİL Mİ : DEĞL Mİ ? --- 34 ayet
===  HERŞEYİ GÖREN TANRI, N EDENSE BAZI OLAYARI GÖREMİYOR. BİLEMİYOR -- 9 ayet
 ===  İSA'DAN BAŞKA GÖĞE ÇIKANLAR VAR MI ? --  Farklı içerikli 4 ayet ayet
===  İSA NE ZAMAN GÖĞE KALDIRILDI ? Farklı içerikte 4 ayet


::::::::  İNCİLLERDEKİ  ::::  Ç E L İ Ş Kİ L E R  :::::::::

*****  Hristiyanların en büyük açmazı TESLİS İNANCI dır...
  
Teslis yani -- üçlü ilah -- anlyışına göre TANRI BİRDİR. ama BABA -- OĞUL ve KUTSAL RUH'tan oluşur. Temelleri Hz. İsa'dan sonra PAVLUS tarafından atılan bu inanışa göre, bu üç unsurun her iri ayrı ayrı Tanrıdır; fakat üç tanrı değil tek tanrıdır. Hristiyanlık bu üç te bir anlayışı bir dinsel sır ve akılla kavranmasının mümkün olmadığını kabul eder. KUR'AN'DA ise Teslise yönelik şiddetli eleştriler bulunur.. 

Bu inanç eski Mısır, Asur, Babil, İran, Yunan,  Hint, Çin gibi toplumlarda yaygındı  Hristiyan din adamları, İsa'nın tebliğ etmiş olduğu TEK ALLAH inancı yerine, Yunan ve Helenizm  var olan  üçlü ilah anlayışını kabul ettiler.

***** Teslis inancına Kur'an ne diyor ?

Kur'an'ın inişinin bir nedeni de Hristiyanlar tarafında yayılan bu inanca tepkidir. Allah, Hristiyanlık sebebiyle kaybolma yoluna giren TEVHİD -- Tek Allah inancını tekrar canlandırmak için Hz. Muhammed'i görevlendiriyor.
Kur'an'daTeslis'e yönelik eleştrilerin yer aldığı sureler ve ayetleri şöyledir:
NİSA/ 171 - 172 ---  MAİDE / 17 -- 71 - 72 - 73 - 75 ve 116  ---- TEVBE / 31 - 32  -- ZUHRUF/59

NİSA/ 171 --  '' Ey Kitap ehli, dininizde haddi aşmayın, taşkınlık yapmayın ve Allah hakkında gerçek olmayan şeyleri iddia etmeyin. Meryem2in oğlu Mesih isa sadece Allah'ın Resulü, Meryem'e ulaştırdığı kelimesidir. Allah tarafından gelen bir ruhtur. Gelin Allah'a ve elçilerine İman edin. Tanrı üçtür, demeyin. Kendi iyiliğiniz için bunlardan vaz geçin. Allah ancak tek bir İlah'tır. O, çocuğu olmaktan arındırılmıştır. Göklerde ne var, yerde ne varsa O'nundur. Koruyan ve yöneten olarak Allah yeter ''

İncilerde anlatılan bazı olayların detaylarının anlatımında ,  4 incil'de de farklı farklı yer alması söz konusudur. Bugün artık bu kadar ayrıntıya girmeye gerek kalmadığı düşüncesindeyim. Ayrıca yazımız hacmi sınırlarını da aşacaktır. 

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Not. Bu yazımızdaki bilgiler için, OZAN YAYINCILIK  tarafından İstanbul'da 2010 tarihinde yayınlanan '' ALLAH'A İFTİRA MI EDİYOR SUNUZ  ? ---  Kİtab -ı  Mukaddes'ten Tuhaf  Ayetler '' isimli 705 sayfa hacmindeki kitaptan alınmıştır.





 







19 Kasım 2023 Pazar

KUTSAL KİTAP bugünkü haliyle NE KADAR KUTSAL ? -- //- I -//

 


Hristiyanlar ve Yahudilerin inanç temelleri olan üç kitap, TEVRAT -- ZEBUR ve İNCİL ile  mektuplar ve diğer bazı   kutsal metinler tek kitap halinde toplanmış KİTABI MUKADDES yani  //  KUTSAL KİTAP // olarak anılmıştır. İçlerinde orijinal vahiyleri içeren hiç bir ayet yoktur. Nerede, ne zaman yazıldıkları ve kimlerin yazdığı hakkında da net ve kesin bilgi bulunmamaktadır. İslam Dininin Kutsal Kitabı Kur'an'ı okuyup inceleyen Müslümanlar '' Kutsal Kitap'ta çok az sayıda ayette bazı Kur'an mesajlarınI  içeren ayetler bulunmasına  rağmen,  '' sunuluşlarında anlatım şekli  bu üç Kutsal Kitabın hiç bir ayetinde Kur'an'daki İlahi üslup ve sesleniş lezzetine az da olsa  ulaşamadıkları için bu günkü halleri ile nasıl  '' KUTSAL '' olarak nitelendirildiklerini anlamaları  zor olmaktadır. Hristiyanlardan Kur'an'ı inceleyip  mesajlarını Kutsal Kitap ile karşılaştıranları çoğunluğu, Kur'an'ın içeriği ve sunum üslubu ile gerçek ilahi sesleniş olduğunu fark ediyorlar ve Müslümanlığı benimsiyorlar.

'' Yahudilerin kutsal kitabı  E S K İ  AHİT --- TEVRAT

Hristiyanlar tarafından ESKİ AHİT olarak isimlendirilen Tevrat için, Yahudiler arasında yaygın olarak Tevrat'ın İbranice adı olan, içinde -- Tevrat'ın dışındaki bölümler de bulunan --  TANAH adı kullanılır. Tanah iki bölümden oluşur:

 T A N A H :  TORA, NEVİİM ve KETUVİM olarak adlandırılan üç bölümden oluşur. Ancak yaygın olarak ve tartışılan Tevrat olarak bilinen TORA bölümüdür.

Tarih boyunca Yahudiler arasında şeriatı belirlemek için kullanılan Tevrat bugün halen Sinagoglarda dua ve ibadet kitabı olarak kullanılmaktadır.
TEVRAT / TO R A: yazılı ve sözlü olmak üzere iki bölüme ayrılır.
--- Yazılı Tevrat: Bu gün Kutsal Kitap metinlerinde de yer alan ayetlerden ve bölümlerden oluşan bilinen Tevrat'tır.
--- Sözlü Tevrat: Tevrat'ın tarihsel yorumundan ve Tevrat tefsiri olarak kabul edilen metinlerdir TALMUT olarak adlandırılır.

TEVRAT, Musa'nın beş kitabının bir araya gelmesi ile oluşur:

TEKVİN: Evrenin ve insanın yaratılışını, Nuh peygamberi TUFAN olayını, İsral oğullarının kuraklık sebebiyle Kudüs'ü terk edişini, Mısır'a gelişlerini anlatır.
ÇIKIŞ: İsrailoğullarının Kudüs'te çektiği sıkıntılar, Musa'nın ortaya çıkarak onları esaretten kurtarması, Musa'nın Sina dağına çıkarak Tanrı ile konuşması anlatılır.
LEVİLİLER: Daha çok sosyal hayatı düzenler.
SAYILAR : Yapılan nüfus sayımını, İsrailoğullarının Kenanlılara yenilmesi 
olaylarını anlatılır.
TESNİYE : İlk dört kitabın özetidir.

TANAH'IN DİĞER BÖLÜMLERİ:

NEVİİM : Önceki peygamberlere ait kitaplar ve son peygambere ait kitaplar olmak üzere iki bölüm halindedir.
KETUVİM :  Kitaplar, yazılar anlamına gelir. Bu bölüm Yahudilere göre 9 -- Hristiyanlara göre 13 bölümden oluşur.
ZEBUR : Bu kelime  Arapça'da kitap, İbranice'de mektup anlamındadır. Hazreti Davut'a aittir. TEVRAT'ın içinde MEZMURLAR adı altında yer alır.

T A L M U T  NEDİR ? Tevrat'ın sözlü şekli olan bir çeşİt Tevrat tefsiridir.
Talmut, Tevrat'ın sözlü yorumunun adıdır. Öğreti anlamındadır. MİŞNA ve GEMERA isimli İki bölüm halindedir Mişna, Tevrat'ın dini ahlaki ayetlerinin açıklamasıdır. ''   // * // 

ESKİ AHİT
'' Daha çok Tevrat adıyla biline Eski Ahit'in bir kitaplar topluluğu olarak yazıya geçirilmeden önce sözlü bir halk geleneği olarak uzunca bir zaman hafızalarda yaşatıldığı söylenir. Adı üstünde bir söylentidir ve hiçbir şekilde doğru değildir. Bu söylenti halinde bile, neredeyse 2500 yıl boyunca rivayetten rivayete, düzenlemeden düzenlemeye ve yorumdan yoruma savrulup duran Tevrat'ın, gerek içerik, gerekse şekil olarak nasıl ve ne kadar değiştirilmiş olduğunu söyleyebilmek mümkün değildir. Mesela çok ünlü '' ON EMİR '' bile ÇIKIŞ  ve YASANIN TEKRARI kitaplarında farklı farklı farklı yer almaktadır.

Bazı Din Dil bilimcileri Yahudiliğin kutsal kitabının farklı inançlara sahip insanlar tarafından kaleme alınmış olduğunu açıkça itiraf etmekle kalmamakta bu farklı inançların sayısını en az dört olarak belirlemektedir: Buna göre YAHVİST metin, Yahve denilen bir Tanrıya inananlar tarafından.  ELOHİST metin Elohim'e yani Tanrılara inananlar tarafından yazılmış olmaktadır. TESNİYE -- Yasanının Tekrarı kitabı da aralarında 100 yıl fark olan iki ayrı zamanda yazılmış olacağı konusunda  farklı bilgiler vardır  Bu arada din adamları da boş durmamışlar bir metin de onlar yazmışlardır. Üstelik yine Judeo Hristiyan din bilimcilerinin söylediklerine göre, bugün elimizde olan Tevrat dört ayrı ve farklı metnin birleştirilmesi sonucu ortaya çıkmıştır. ''
// ** //

Değerli okurlar, yazımızın bu ilk bölümünde,  Kutsal Kitap'ın  MUSEVİ ve YAHUDİ İnançlarının kaynağı  ESKİ AHİT / TEVRATI tanıtan bilgiler verdik.  Gördüğünüz gibi  Tevrat'ın tahrifat ve dejenerasyonu  çok büyük olan ve dünya siyasetini  20. asırda çok etkilemiş Yahudilerin siyasi emel ve hedefleri doğrultusunda yorumla oluşturdukları '' İlahi olmayan SİYONİST yorumunu '' anlatmaktan Tevrat'ın gerçek ilahi  yorumunu içeren MUSEViLİĞİ  anmaya sıra ancak geldi. Görüldüğü gibi Siyonist yönetim altındaki İsrail'in dini  kaynakları çok karmaşık ve genelde ilahi olmaktan çok uzaktır...

Yazımızın budan sonraki bölümünde YENİ Ahit'in  Hristiyan İnancı dayanağı   bölümü İNCİLLER' i tanıtacağız ve KUTSAL KİTABIN tamamının içeriğindeki -- bu da olamaz -- derecesindeki yanlışlık, hata ve tenakuzları, kaynaklarını vererek açıklamaya devam edeceğiz...

 // * // -- OZAN yayıncılık Robert H. Willams  --  Yahudi  Ütopyasında SİYONİSTLERİN NİHAİ DÜNYA DÜZENİ -- İkinci baskı --2006 İstanbul -- Sayfa 24 - 28 

// ** //  -- OZAN  yayıncılık -- Cahit Doğan Doyar  -- YALANLAR ÇELİŞKİLER  UYDURMALAR --  Zamanın Gerçek Tarihi -- 2 --- Sayfa:97-98 -- 2010 -- İstanbul



18 Kasım 2023 Cumartesi

GÜNÜMÜZDE TÜRKİYE YAHUDİLERİ




Son bir ayı aşkın  bir süredir dünya ve  dolayısı ile ülkemiz siyasi gündeminde  İsrail'in Filistin'i işgal saldırıları ilk sıradadır.  Bu güne kadar insani boyutta görülmemiş vahşette özellikle çocuk ve kadınların
katline yönelik, soykırım hedefli bu saldırılar ABD ve Avrupa ülkeleri maddi ve manevi desteğinde pervasızca sürüp gitmekte, ayağa kalkan dünya ülkeleri insanlarının tepkilerine aldırış etmeksizin hunharca devam ettirilmektedir. Siyonist Yahudilerin  dejenere etme boyutunda  tahrif edip  değiştirdikleri Tevrat'a dayalı '' sözde hükümler''  ile  kendilerini Tanrının en değerli kutsal kavmi olarak ilan edip, vatan olarak kendilerine -- sözde -- Tanrı tarafından  topraklar verme vaadinin olduğunu, tüm dünya insanlarını kapsayacak '' Dünya Krallığı --  Dünya Hakimiyeti '' oluşturma görevi verildiği şeklinde '' sahte sapkın bir inanç oluşturmuşlar ve  bu doğrultuda çılgınca  mütecaviz saldırılara girişmişlerdir.

Bu olaylar sonucu Tevrat, Mezmur ve İncil'i kapsayan '' Kutsal Kitap '' ve   ilave bazı mektup ve belgelerden oluşan,  Hristiyan ve Yahudilerin dini dayanakları metinler, dünya ve ülkemiz insanlarının ilgi odağı olmuştur. Bu konularda ilk derleme yazım '' Ülkemizdeki Yahudileri  kısaca tanıtan bilgileri  içeriyor:

'' GÜNÜMÜZDE  TÜRKİYE YAHUDİLERİ
Bugün Türkiyede yaşayan Yahudilerin sayısı yaklaşık 26 000 kadardır. Bunların 22 000'i İstanbul da ve 2500'ü İzmir'de, diğerleri Ankara, Bursa Edirne, Çanakkal'e, Kırklareli, Adana ve Hatay'da yaşamaktadır. Bunların % 96'sı Seferad ( İspanya kökenli ) diğerleri Aşkenaz'dır. Türkiye Yahudilerinin yasal temsilcisi  Hahambaşı'dır. Hahamların görevlerinde danışmanlık yapan iki meclis vardır. Bunlardan biri dini konsey, diğeri de fahri danışmanlar kuruludur. Dört hahamdan oluşan dini konsey dini konularda hahambaşına yardımcı olmaktadır. Otuz beş kişiden oluşan fahri danışmanlar kurulu  cemaatin işlerini yürütmektedir. Cemaatin İstanbul'da '' Bet - Din ''denilen bir dini mahkemesi vardır. Evlenme, boşanma mİras ve nesep (soy) tespiti gibi davalar bu mahkeme'de görülmektedir. Yahudilerin İstanbul'da  bir ilk öğretim okulu, diğeri Lise olmak üzere  iki okulu. İzmir'de de  bir ilk öğretim okulu bulunmaktadır. Eğitim dili Türkçe'dir. Haftada 3-5 saat İbranice dersi verilmektedir. ''  // * //


// * //  -- OZAN Yayıncılık -- Yahudi  Ütopyasında SİYONİSTLERİN NİHAİ DÜNYA DÜZENİ -- Robert H.Willams -- İstihbarat Subayı -- Sayfa:35  -- 2006 -- İstanbul 




16 Kasım 2023 Perşembe

Ülkemiz Kadınlarının Bir Söylemi: KOCAM BANA SAHİP ÇIKMADI !...



 Ülkemiz kadınlarının ne yazık ki çoğunluğunca benimsenen bir düşünce ve duygu var: SAHİPLENİLMEK ! Yani birileri ki genelde '' kocaları '' kendilerini sahiplensin, ola ki bir yanlış ve hata yaparsa sorumluluğunun büyük oranda  onun üzerine atıp kendisi  mağdur olmuş kişi rolüne sığınsın. Bu davranış şekli daha çok '' cahil ve bilinçsiz insan tutumu''. Hemen burada '' cahillik  ve bilinç '' kavramlarının geçmişe göre değişerek zamanımızda geldiği noktaya  bakalım: 

Benim yaşın 80'e yaklaştı. Bundan 40 - 50 yıl ve öncelerinde '' cahil '' okuma yazma bilmeyenlere denirdi. Zamanla okuma yazma seferberliği  uygulandı, okuma yazma bilmeyenlerin oranı oldukça azaldı. Görüldü ki okuma yazma bilmek cahilliği tam yok etmiyor. Son 20 - 30 yılda da  bir kaç üniversite ve fakülte bitirenlerin çoğunluğu  zamanın kültürel gelişmesi dikkate alındığında  cahillik sınırlarını aşamıyor. Yani okullarda yüklenen bilgiler, gelişmenin ilk adımıdır. Gerçek gelişme okullar sürecinde ve daha sonraki dönemde  seviyeli, kaliteli edebi, ilmi, tarihi, sosyal, güncel konuları ele alan en az 20 - 30 kitabı baştan sona ilgi duyarak dikkatle okumadıkça ve bunun yanında güncel basında inceleme, araştırma ve güncel meseleleri tahlil eden makaleler, fikir yazıları okumadıkça  '' gelişmiş insan '' kategorisine ulaşıp  cehalet eşiğini aşamıyor.  Zamanımız insanı ne kadar yoğun çalışma ve meşguliyet yükü altında olsa da, her gün en az  yarım saat - bir saat okuma alışkanlığını edinmez ve sürdürmezse, yani okumaya ara verirse, zihni, ruhu gelişme süreci durgunluk ve kısa süre sonra da  hemen gerileme dönemini giriyor.

Şimdi gelelim bilinç ve bilinçlenme konusuna: Bilinç; gerek okullarda gerekse  yaşamın diğer süreçlerinde okuyarak ,duyarak, görerek, deneyleyerek  edinilen bilgilerin özümlenmesi yaşamına, zihnine, ruhuna, kişiliğine, gelişmesine rehber edinilmesidir... Bilinçlenme  kişiliğe özel yetenektir. Doğrudan okul diplomaları ile bağlı değildir. Ama diplomalar bu yeteneğe sahip kişilere olumlu katkı sağlayabilir. Anadolu'muzda hiç okul yüzü görmemiş, yaşadığı ortamın dışına dahi hiç çıkmamış öyle bilge kadın ve erkek kişilikler vardır ki, yaşamının tamamını kendine okul ve öğrenme ortamı yapmış, yaşadığı olayları tahlil etmiş, gelişmesi ve bilinçlenmesi yolunda -- belki de bilinçsiz olarak -- malzeme haline getirmiştir.  rahmetli AŞIK VEYSEL örneğinde olduğu gibi. Ve ülkemizde böyle kişilikler oldukça fazladır.

Şimdi gelelim yazımızın konusu SAHİPLENİLME DUYGUSUNA:   Bazı önemli ulusal TV kanallarında gündüz kuşakları yayınlarında '' Esra Erolda '' programı benzeri programlar var. Toplum, aile gibi ortamlardaki yaşayan insanlar arasındaki ilişkileri ve bunlardan doğan sorunlar ele alınıyor. Bazı ülkemiz insanları bu programların toplumda kötü örnek olarak görüyor ve  karşı çıkıyor. Kaldırılmasını istiyor. Ben ise -- her ne kadar magazinel yaklaşımlar ve reyting endişeleri gibi sıkıntılar -- öne çıksa da -- kötü ve olumsuz örneklerin tanınması ve bilinmesinin toplumun gelişmesine olumlu katkıda  bulunduğunu, toplumuzun ve aile kurumunun içinde olduğu aksaklıkların , yanlışların bilinmesi, tanınmasına  aracı olduğunu düşünüyorum.  SAHİPLENİLME duygusunun ülkemizin de içinde bulunduğu  orta doğu kültürünün kadınlarının  yaklaşık genelinde görülen olmazsa olmaz bir olgusudur. Bu kültürün genelinde kadınlar erkeğin egemen olduğu bir yaşamın bir devamı olarak, evliliği kocası tarafından sahiplenilme aracı olarak görürler. Böyle bir ortamda doğmuş, yaşamış ve bu güne gelmişlerdir. Bu duygu, bilindiği gibi vahşi hayvanlar dahil bazı hayvanlarda vardır. Sahibi insana kayıtsız, itirazsız bağlanırlar. Eski kölelik kültürünün yaygın olduğu zamanlarda savaş vs. ortamlarda veya herhangi şekilde tüm insani duyguları yok sayılarak köle haline getirilmiş ve herhangi bir mal gibi alınıp satılan meta haline getirilmiştir. Köle efendisin malıdır, her türlü hürriyeti ve  insani hakları elinden alınmıştır.

 İşte kölelik budur. Kadınların bunu kabullenmesi, her ne kadar eski kültürün uzantısı bir duygu olsa da doğru değildir, yanlıştır...Kadınların bilinçlenip bunu reddetmeleri gerekir. Herhalde zaman içinde bu da gerçekleşir... Esra Erol ve benzeri TV programlarında bu duygunun kadınlarda yoğun halde devam ettiğini  görüyoruz. Bazı kadınlar evlilik kurumuna yeterince sahip çıkmıyorlar, 3 - 4 çocukları dahi olsa, çocuklarını ve eşini boşanmadan terk edip başka bir erkeğe nikahsız sığınıyorlar...  İhanetin gerekçesi alarak da   kocalarını akıllarınca suçluyorlar ve KOCAM BANA SAHİP ÇIKMADI !... Söylemine başvuruyorlar...

Halbuki, kadın veya erkek tüm  insanlar, öncelikle KENDİLERİNE SAHİP ÇIKACAKLAR, KENDİ DAVRANIŞLARININ ÖNÜNÜ ARKASINI HESAPLAYARAK YAŞAYACAKLARDIR. Toplum gelenekleri, kanunlar ve tüm ahlak kuralları bu doğrultudadır.



10 Kasım 2023 Cuma

İYİLİKLERİN // + // KÖTÜLÜKLERİN // -- // PUANLA DEĞERLENDİRİLECEĞİNİN İSPATI OLAN AYET


 

Yukarıda görselle sunulan Hud Suresi 114. ayeti ne anlama geliyor dersiniz ?

Ahirette insanın amellerinin // olumlu veya  olumsuz davranışlarının // tek tek değerlendirilerek ayrı  ödül ve ceza verilmeyeceğini yani cennet ve cehenneme gönderilmeyeceğini, tüm davranışlarının takdir edilen eksi // -- // veya artı // + //  puanların  toplanarak bildiğimiz  cebirsel işleme benzer uygulama ile oluşan toplam artı veya eksi puanın ÖDÜL veya CEZAYA hak edişin takdirine esas olacağını gösteriyor.

Artık yalnızca TURHAN ÇÖMEZİ destekleyeceğiz -- Yeni bir parti kurar ve onun Genel Başkanı olursa -- NEDEN ?

     Yazımın başlığına koyduğum mesajımın, söylemimin  gerekçesini açıklamam gerekiyor. Yaklaşık bir ay sonra 80. yaşımı dolduruyorum. Eşim ...