Bilindiği gibi nikah erkek ile kadının evlilik adı verilen beraberliğinin toplum tarafından meşru yani geçerli olarak kabul edilmesi başlangıcındaki sözleşme yani bir akittir. Bu akitle yeni bir aile birliği oluşturulur, nikahı takip eden düğün töreni ile bu meşru beraberlik, içinde bulundukları toplumun bilgisine sunulmuş yani ilan edilmiş olur. Düğündeki eğlence de bu birlikteliğin kutlanmasını ve evliliğin geniş bir çevrede duyulmasının sağlanmasını gerçekleştiren hoş bir gelenektir. Gelişmiş ve gelişmemiş tüm toplumlarda nikah ve düğün aynı amaçla vardır.
Nikah akdi yani sözleşmesinin, evlilik birliğinin toplumun o andaki geçerli hukuk düzeninde kadın erkek beraberliğinin meşruiyetini yani geçerliliğini sağlaması yanında bu beraberlikle kurulan aile düzeninde hak ve sorumlulukları belirleyen ve garanti altına alan, nesep yani soy bağının kurulması ve takibi ile miras gibi hakların ve sorumlulukların belirli esaslara bağlanması gibi konularda önemli bir yeri vardır.
Yaklaşık bir asır yani Cumhuriyetimizin kurulmasından önce ülkemizde hukuk sistemimiz şeriat denilen dini kurallar geçerli idi. Nikah'da bu çerçevede dini bir hüviyeti vardı. Ülkemiz nüfusu de bugüne kıyasla 100 veya daha fazla kat daha azdı. Sosyal çevreler çok daha dardı. Hukuk kuralları kadılar tarafından takip edilir ve nikahlar din adamları tarafından kıyıldığı gibi muhtemelen kadılar tarafında kayıt altına alınmış olsa da olmasa da dar çevrede kadılar tarafından takibi mümkün idi.
İşte dini nikah yani halkın söylemi ile imam nikahı fenomeni o zamanlardan kalmıştır. İşte Cumhuriyetimizle birlikte aile hukukunu düzenleyen Medeni Kanun kabulü ile şeriat düzeni tamamen değişmiş, toplumumuzun bu günkü ihtiyaçlarına cevap verecek hukuk kuralları getirilmiştir. NİKAH, Kur'an esaslarına göre dahi dini değil, hukuki bir işlemdir. Bugünkü toplum düzenimiz ve hukuk sistemimizde din adamlarının, cami hocalarının kıyacağı nikahın nüfus kütükleri ile bağlantısını sağlamak fiilen mümkün değildir. AYRICA DİNİMİZDE DE NİKAH'IN BİR DİN ADAMI TARAFINDAN KIYILMASI ZORUNLU DEĞİLDİR. Ama evlilik beraberliğinin bir din adamı tarafın yapılacak dua ile taçlandırılması da faydalı ve hayırlı olabilir, yerindedir.
AMA RESMİ NİKAH KIYILDIKTAN SONRA !...
İşte kıyamet bu noktada kopuyor değeri okular !... İmam nikahı meselesi bir kurala bağlanmadığı için, --- Diyanet İşleri Başkanımız, Prof. ünvanlı olan veya olmayan İlahiyat, hocalarımız, tüm konu ile ilgili aile bakanımız sayın hanımefendi de dahil resmi zevat İMAM NİKAHININ RESMİ NİKAH SONRASINDA YAPILMASI ZORUNLULUĞU GETİRİLMESİ DOĞRULTUSUNDA BİR HUKUKİ DÜZENLEME YAPILMASI KONUSUNDA TAVIR ALIP HAREKETE GEÇMEDİKLERİ İÇİN toplumumuzda ahlaki bir çöküş başladı. Senelerdir devam ediyor. Bir de üstüne üstlük AB 'nin isteği doğrulusunda Ceza Kanunu'muzda ZİNA'nın yani kadın - erkek nikahsız beraberliğinin SUÇ OLMAKTAN ÇIKARILMASI İLE sosyal düzenimizi sağlayan tüm civatalar gevşedi, laçka oldu. Aile yuvaları tsunamiye tutulmuş gibi sarsılmaya başladı, boşanma davaları çığ gibi arttı...
ATV'deki ESRA EROL programında, 2 - 4 çocuğu olan genç kadınların çocuklarını ve eşini terk edip sosyal medyadan tanıştığı evli erkeklere kaçmaları, nikahsız beraberliklere razı olmaları yine aile yuvasını terk eden ve ne olduğu belirsiz maceralara atılan 15 - 16 - 17 yaşlarındaki genç kızlar, günlük olağan olaylar haline geldi. EVLİLİK BERABERLİĞ VE NİKAH toplumumuzda önemini ve ciddiyetini kaybetti. Gençler gayrimeşru ilişkileri olağan ve hak görür hale geldiler.
Sonuç olarak, milletimizi yüzlerce, binlerce yıldır birlikte tutan tüm manevi değerler çökmeye başladı. Dış politikada ve savunma sanayimiz ve ordumuzdaki başarılar da güzel, bizi mutlu ediyor ama içte, toplumun ahlaki değerlerindeki yozlaşma arık gecikmeden DUR ! denilmesi noktasına geldi.
Ben 76 yaşını doldurmuş, alt ve orta kademe yöneticilikle 45 yıl memuriyet hizmetinden sonra emekli olmuş, 2 çocuğu ve 3 torunu olan çocuklarını kurtarmış ama torunlarının geleceğinden ciddi endişeler duyan bir vatandaş olarak, uzunca bir süre devletimizden umutla bir hareket beklentimden de sonuç alamayınca bu bu sessiz çığlığımı kaleme almak ve blog sitem ile sosyal medya unsurlarında yayınlama zorunluluğunu duyarlı bir vatandaş olarak hissettim.
Bu ahlaki yozlaşma, -- kadın dernekleri ve bazı çevreler önemsemese de -- kadınları ve de en çok geleceğimiz olan çocukları olumsuz yönde etkiliyor. perişan ediyor...
SONUÇ olarak, Resmi nikah yapmadan İmam nikahı ile beraberlik , hak ve sorumluk getirmeyen, hukuki olarak hiç bir değeri olmayan, bazı kişi ve çevrelerin istismarına uygun, bu günkü sosyal düzende zinaya kapı açan, yanlış bir uygulamadır !...
LÜTFEN DAHA DA GEÇ OLMADAN İLGİ !..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder