4 Aralık 2018 Salı

Allah nezdinde '' Her Müslümanım diyen '' iman etmiş kabul edilmiyor...




Yazımın başlığında da belirttiğim gibi, '' Elhamdülillah ben Müslümanım  '' diyen  her kişi Allah katında  '' iman etmiş '' kişi ( mümin ) olarak kabul edilmiyor. 
Bunu da nereden çıkardın ey Süleyman Sırrı demeyin, Çünkü Müslümanların olduğu bir çevrede Müslüman bir ana babadan doğan '' Ben Müslümanım '' diyor. Yani bu dini kendisi araştırarak, düşünerek seçmiş, değil. ** otomatik Müslüman  ** Eğer akıl - baliğ olduktan sonra Kur'an'ı da incelememiş temel mesajları, emirleri olan 400 kadar muhkem ( sağlam - temel )  ayetler hükümlerinden haberi yoksa, bilmiyor ve bu sebeple bu hükümleri  kabul edip onaylamamışsa,  İMAN ETMİŞ  yani  mümin olmuş sayılmıyor.
Bunları ben değil, Kur'an'da Allah söylüyor. Bir süre önce konuyla ilgili olan yayınlanan aşağıdaki yazımı tekrar veriyorum:
''  Bu soru yani '' Müslüman ile Mümin arasında fark var mı ? '' sorusu kısa bir süre önce -- son 30 yılında en büyük meşgalesi '' Kur'an'ı incelemek olan  ''  bana sorulsa idi, her iki kelime arasında kavram olarak pek bir fark olmadığını, her ikisinin de iman etmiş kimseler için kullanıldığını söylerdim.
Ama öyle değilmiş. Gerçek doğruyu bulmak için -- bilim adamı gözüyle bakıp incelemek --  ve özellikle --  ayrıntılara, yani detaylara dikkat etmek -- gerekmekte imiş. Bunu pozitif bilimler alanında bir bilim adamı Nörololog Dr. Gazi Özdemir Hoaca'nın '' SON DAVET  KUR'AN  '' isimli tefsirli mealini inceleyince öğrendim.
Evet dostlar gerçekler, doğru bilgiler -- eski bir deyimle -- AYRINTILARDA GİZLİ İMİŞ. Çok yoğun bir dikkatle okumak incelemek gerekli imiş.
AHZAB / 35. ayette:''Ey insanlar ! Şunu iyi bilin ki, sizlerden de  Müslüman  erkekler ve kadınlar,  Mümin erkekler ve kadınlar....... ''   şeklinde ayrı tututluğuna göre demek ki, iki kavram arasında fark varmış. Gazi Özdemir bu farkı eserinde -- Kur'an persfektifinden --  şöyle açıklıyor:
'' Müslüman, Allah'a şirk koşmaksızın iman edip sadece O'na teslimiyet ve kulluğu kabul etmek demek olan İslam dininden olan demektir. Müslüman'ın erkeği ' Müslim '  kadını ise  ' Müslime ' diye isimlendirir. Bu sözel ifade aşamasıyla Müslüman kişi, ilk aşamada sosyal yönden İslam dini toplumuna dahil olmuştur, ve henüz İman edecek kişi, Muhsin, Mümin ve İnsan-ı Kâmil ( makbul kişi )  olacak ' kişi adayı ' düzeyindedir. Diğer bir ifade ile, Müslüman olduğunu söylemek, ancak imanlı oluşa, Muhsinliğe ve Müminliğe yönelmenin sadece başlangıcında olmak demektir. ''
HUCURAT / 14. ayette bu fark çok güzel ifade ediliyor:
''  Ya Muhammed ! Taşradan gelen ve Müslümanlığı kabul eden Bedevi Araplar,  '' Biz iman ettik  '' diyerek Allah'a ve sana uyacaklarını belirtiyorlar. Onlara, ' Siz henüz iman etmediniz  '' ancak Müslüman olduk ( teslim olduk ) deyin. Çünkü iman edişiniz henüz kalbinize inmiş değildir........  ''
Hocamızın Kur'an'da belirlenen iman kademelerini şu 4 aşamada belirlendiği dikkat çekiyor.
MÜSLÜMAN -- MUHSİN -- MÜMİN -- İNSANI-I KÂMİL
MÜslünan'ı yukarıda açıkladık.
Muhsin, insanlar ve çevresindeki diğer canlılar için iyi ve faydalı işler yapan kişi demektir. Bu kapsama müslüman, ateist v.s her inanç türündeki insanlar da dahildir. Tüm muhsinler Allah katında değerlendirilmeye dahil edilmektedir.
Mümin; İnanç boyutunda epey mesafeler almış kişidir. Allah'a, meleklere, kitaplara, peygamberlere iman etmek yanında İslam esaslarından namaz, hac, zekat gibi şekilsel ibadetleri uygulamakla beraber Al-i İmran / 7. ayette belirtilen Muhkem ( kati, sağlam ) ahlaki 400 civarındaki emirleri bilen, kabul eden ve yaşamında uygulayan ve de bu emirleri birer ibad olarak kabul eden kişi demektir.
Mümin; Allah ismi anıldıkça kalpleri ürperen kişi demektir.
İnsan-ı Kâmil, Her işini, her davranışını Allah için, Allah'ın rızası için yapan, Allah'ın her isteğini, emrini harfiyyen uygulayan kişi demektir.  ''  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder