Öyle ki uyuşturucu maddeler sanki günlük hayatın sıradan bir parçası. Tüm espriler uyuşturucu üzerine. İzlerken insan şok geçiriyor. Bırakın gülmeyi, her cümle ile bir soğuk duş alıyorsunuz ve ürperiyorsunuz.
Batı’dan gelen her şeyi hiç seçici olmadan, bizim bünyemize uyup uymadığını irdelemeden almak zorunda mıyız.
Çağdaşlık, çağdaş yaşam buysa, kalsın biz almayalım ! Aynı medya uyuşturucu alma ve denemelerinin 13-14 yaşlara kadar indiğini feryat figan ilan ediyor.
Öbür taraftan da, farkında olup olmadan özendirici yayınlara son hızla devam ediyor.
Kadın cinselliği yazılı ve görsel medyanın en önemli reyting sermayesi. Bazı kadınlar alabildiğine açılıyor. Medyanın önemli bir bölümü de onların her hareketini adım adım takip ediyor. Resimlerini çarşaf çarşaf yayınlıyor. Bazı hasta ve sapık ruhlu, kendi dürtülerini denetlemekten aciz kişiler de bu yayınlardan aşırı etkileniyor ve tahrik ediliyor. Sonra gelsin tacizler, tecavüzler. Devamında da aynı yayın organlarında bu sebep oldukları olaylar için şikayet, sızlanmalar...
Bir de şiddet gösterileri ve özendirmeleri: Bazı sinema filmlerinde ( Kısa süre sonra da Tv ekranlarında gösteriliyor ) ve TV dizilerinde aksiyon ve özellikle şiddet sahneleri... Bir bitiyor hemen arkasında diğerleri başlıyor. Devamlı, hır gür, kavga, silahlar patlıyor. İnsan cesetlerinden tarlalar. Sonra en ufak bir anlaşmazlıkta insanlar birbirini katlediyor..
Anormallikler kısa zamanda önüne geçilmezse, normal olarak algılanmaya başlanıyor. Toplumda kendine yer ediniyor.
RTÜK denen kuruluşumuz acaba böyle şeylerle ilgilenmiyor mu ?
Medya kuruluşları patron ve yöneticileri ana baba değiller mi ?
Bu toplumun insanları değiller mi ?
Para ve reyting uğruna tüm temel değerlerimizi aşındırıp yok ettikten sonra yaşanacak çöküntünün altında onlar da kalmayacaklar mı ?
Medyanın sorumsuzluğu, nereye kadar ? ...
Medyamız reyting uğruna toplumu nereye götürüyor ?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder