19 Ekim 2017 Perşembe

'' ENTELEKTÜEL '' KİŞİLER NEDEN -- GENELLİKLE -- DİNE SOĞUKTURLAR ?...





Entelektüel kelimesinin sözlük anlamını ve günümüzdeki kullanıldığı anlamlarını vikipediden inceleyelim:
'' Entelektüel, genel anlamda zekâsını ve analitik düşünme yetisini mesleği gereği ya da şahsî amaçlarına erişmekte kullanan kişiye denir.
 Entelektüel kelimesinin kökeni Latincedir, günümüzde ise genellikle daha çok şu anlamlardan birinde kullanılır:

Kapsamlı bilgi ve birikim gerektiren soyut konularla derinlemesine ilgilenen kişi.

Mesleği, mal ve hizmet üreten diğer meslek gruplarından farklı olarak, fikir ve bilgi üretmek ve/veya yaymak olan kişi (akademisyenler, bilim insanları vb).
Kültür  ve sanat konularında uzman kabul edilen, bu konulardaki bilgisi birikimi kültürel bir otorite olmasına olanak sağlayan ve toplum karşısında çeşitli konularda değerlendirmeler yapan kişi.

Geçmişte tahsilli, bilgili kişiye münevver denilirdi. Daha sonraları aydın sözcüğü kullanılır oldu. '' 
Onların  belirgin özellikleri konuşmalar, sohbetler ve yazılarındaki konularını çok detaylı olarak ele almaları ve yazılarının uzun olmasıdır.

Bunun yanında kendilerini entelektüel olarak tanımlayan, daha doğrusu öyle zanneden daha doğrusu - benim gibi - her konuya maydonoz olan çok kişi var, onlara da espri yollu olarak bildiğiniz gibi  '' Entel  '' deniyor.

Evet, entelektüel kişilikler genellikle dine soğuk oluyor. Yani uzak duruyor.  Bunun sebebi de günümüzde egemen olan '' Geleneksel İslam '' anlayışıdır. İslam'a bu tür yaklaşım din açısından çok ilkel, akıl, mantık ve İslamın kaynağı Kur'an'a aykırı dini yorumlar ve uygulamaları içeriyor.

Neler var İslam'ın bu türlü yorumlanmasında ve uygulanmasında ?

Yahudilik ve Hristiyanlıktan aşırma söylentiler, hurafele ve inanışlar. Mehdi beklentisi, Hz. İsa'nın ahir zamanda tekrar geleceği, Deccal v.b gibi...

Kur'an'da aniden geleceği belirtilen '' Kıyamet ''  için, alametler işaretleri Peygamberimizin ağzından uydurmalar.

% 98 veya % 99'u uydurma, Kur'an'a aykırı hüküm ve bilgileri içeren Hadis söylentileri. Ve bu  uydurma rivayetleri Kur'an'a eş değerde tutma, hatta Kur'an'ın önüne geçirme

İnsanlara mesaj kitabı olan Kur'an'ı Arapça orijinal şekli ile '' anlamadan '' ibadet kasdıyla okumada israr etme.

Kur'an'da dirilere indirildiği belirtilen Kur'an'ı ölülere okumaya devam etme ( Ölülere okunan Yasin Suresi 70. ayeti Kur'an'ın dirilere indirildiği hükmü var )

Kutsal emanetler, peygamberimizin sakal kıllarını kutsama törenleri gibi şirk ( Allah'a ortak koşma)  uygulamaları

Dini bölen, parçalayan mezhepcilik ve tarikatçılık uygulamaları.

Bu liste enbelirgin yanlış uygulamaları içseriyor. Daha da uzatılabilir. Gerçekten düşünme ve analiz etme yetisi bulunan bir insan din diye kendisine sunulan bu akıl dışı uygulamalar nedeniyle dine uzak kalıyor. Ama entelektüel kişilerden bazıları da gerçeği ararsa çabuk bulabiliyor ve onların kendilerine ve dine katkıları daha fazla oluyor..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder