14 Aralık 2018 Cuma

BESMELE'NİN İLK 7 HARFİNDE GİZLENEN NE ?...







  

Bugün size Kur'an'la ilgili farklı özel ilgi alanımdaki çalışmalarımdan ve bulgularımdan bir bölüm sunacağım. Anlatacaklarımı kavrayabilmek için aşağıdaki notlarımı göz önünde bulundurmak gerekmektedir.

*Kur'an'ın indiği zaman diliminde Araplar rakam kullanmamakta ve sayıları, rakamları alfabelerindeki 28 harfin her birine bir sayı değeri vererek kullanmakta idiler. Kur'an indikten 200 sene sonra ancak, bu uygulamayı terk etmişler ve rakamları ihdas etmişlerdir. Bu sebeple Arap harfleri sağdan sola doğru okunurken, rakamlar ve sayılar buna uymamakta ve soldan sağa doğru okunmaktadır. Yani HER KUR'AN HARFİNİN BİR  SAYI DEĞERİ  VARDIR:

**  Arap Alfabesindeki bu Sayı-Harf sistemine EBCED denir. Bu sistemdeki harfler ve sayı değerleri şöyle: 

Tek haneli sayılar :
Elif -- 1  Be -- 2 Cim -- 3  Dal  -- 4  He -- 5  Vav -- 6   Ze -- 7  Ha -- 8  Tı -- 9 
İki haneli sayılar :
Ye -- 10  Kef -- 20  Lam  30  Mim -- 40 Nun -- 50  Sin -- 60  Ayın -- 70  Fe -- 80  Sad -- 90
Üç haneli sayılar : 
Kaf -- 100  Re -- 200  Şın -- 300  Te -- 400  --  Se -- 500  Hı -- 600  Zel -- 700  Dad -- 800   Zı -- 900
Dört haneli tek sayı:
Ğayın -- 1000

Şifrenin çözümü için iki - üç -- dört haneli sayıların sıfırlarını attıktan sonra oluşan tek haneli sayıları da ben '' mutlak sayı değeri ''  diye isimlendirdim. Örnek olarak Lam harfinin 30 olan sayı değerini (3), Te harfininin 400 olan sayı değerini (4),  Ğayın harfinin 1000 olan  sayı değerini de (1) olarak hesaba kattım.

=====================================================================

Şimde gelelim konumuza:
BESMELE 19 Arap harfi ile yazılır.
Bunlar;

Be - Sin - Mim - Elif - Lam - Lam  - He  **** Bu 7 harften oluşan bölüm  BİSMİ  ALLAH diye yazılır, BİSMİLLAH diye okunur.
İkinci bölüm:  Elif - Lam - Rı  - Ha - Min - Nun  **** 6 harften oluşan bu ikinci bölüm EL RAHMAN diye yazılır, ER-RAHMAN olarak okunur.
6 harften oluşan son bölüm: Elif - Lam - Rı - Ha - Ye - Mim  **** EL RAHİYM olarak yazılır, ER-RAHİM olarak okunur.
Sonuç olarak Besmele'nin anlamı  Rahman ve Rahiym  Allah'ın adıyladır.

------------------------------------------------------------------------------------------------

7 harften oluşan ilk bölüm  BİSMİLLAH Allah'ın adıyla anlamına gelir.
Şimdi bu ilk 7 harfin Ebced sayı-harf sistemindeki sayı değerlerini sıra ile yerlerine koyalım ve toplamını alalım.

Be - Sin - Mim - Elif - Lam - Lam - He :  2 + 60 + 40 + 1 + 30 + 30 + 5  ==  168 sonucunu vermektedir. Bu 7 harfin Ebced sayı değerleri toplamı da  sayısını 24 katıdır.
168 / 7 = 24

İlginçtir.  Kur'an'da  en çok '' bir ''  sayısı  geçmektedir. 62 defa.  Ondan sonra en çok geçen sayı '' 7 '' dir ve tam 24 defa geçmektedir....

Burada Toplam 7 ayetten oluşan Fatiha suresi ve 7 sayısı ile ilgili bir ayeti devreye sokmamız gerekmektedir:

Kur'an 15. sırasındaki HİCR suresi ve 87. ayeti:

'' Ve lekad âteynâke seb'an minel mesani vel Kur'an elaziym ''
Anlamı: '' And olsun ki biz sana 7 mesaniyi ve şu büyük Kur'an'ı verdik '' 

Rahmetli  Haluk Nurbaki Hocamız FATİHA'NIN 40 YORUMU adlı eserinde  bu ayetin düğüm kelimesi ''  yedi mesani 'yi şöyle açıklamaktadır: '' Seb'an mesani ''  tanımının Fatiha'yı kastettiği kesindir. '' Çifter çifter katlanan 7  ''  anlamındadır.

Sonuçta ' ayetin anlamı ''Biz sana çifter çifter katlanan yediyi ve Yüce Kur'an'ı verdik '' olmaktadır. ' demiştir.

7 sayısı ve 7 harf teklik içermektedir ve ikiye katlamaz.

Burada benim naçizane yorumum devreye giriyor. 

Kur'an'ın ve ilk suresi Fatiha'nın ilk ayeti BESMELE'nin ilk 7 harfinin mutlak sayı değerlini sırasıyla yana yazıyoruz ve 7 rakamlı bir sayı oluşuyor. İlk rakamı tek bırakıyor sonrak 6 rakamı ikişer ikişer eşleştiriyoruz yani katlıyoruz:

Allah'ın adıyla anlamındaki ilk 7 harf ebced ve mutlak sayı değerlerini yazalım:
2  60 40 1 30 30 5 **** mutlak sayı değerleri  2  -  6 - 4 - 1 - 3 - 3 - 5

Yukarıda anlattığımız gibi  ikişer ikişer katlayarak toplamlarını alalım:
2 + 64 + 13 + 35  =  114

Ne çıktı sonuç ?  114 bu sayı  neyi temsil ediyor ? Yukarıdaki açıklamamızdan hatırlayalım:
114 Kur'an'daki toplam sure sayısıdır.

Sonucu toparlayalım:

Bir önceki BESMELE HARFLERİNDE  ŞİFRELENEN NE ?  başlıklı yazımda Besmele yazımı için gerekli 19 Arap harfinin EBCED  Harf - Sayı  sitemindeki  harflerin Ebced sayısal değerlerindeki sıfırların atılması ile oluşan mutlak sayı değerlerini etoplamının 66 sayısını  oluşturması ile ALLAH  sözcüğünün yazımında geçen 4 Arap harfinin Ebced değerleri toplamının 66 sayısına tevafuk etmesi ( eşitlenmesi ) sonucu hatırlandığında; oluşan mucizevi  sonuçları özetleyerek belirtelim:

İlk ayeti Besmele olan Fatiha Suresi Kur'an'ın başına konuyor.

ALLAH'IN ADIYLA anlamındaki bu BESMELE'nin ilk  7 harfinin sayısal değerlerinde KUR'AN'IN TOPLAM SURE SAYISI ŞİFRELENENİYOR....

Şimdi de Kur'an'ın toplam sure sayısı olan 114 ü ele alalım. 

Bu sayıyı ikiye katlayalık 3 rakamlı küçük bir sayı olduğu için ikiye katlamayı bu defa bir başka şekilde uygulayalım.

İki 114 sayısı yan yana getirelim yani kiye katlayalım. Ve oluşan 6 rakamlı sayıyı da ikişer ikişer eşleştirelim yani tekrar ikiye katlayalım:

114114 --- 11 + 41 + 14 =  66

Sonuç 66, bu sayıyı da açıklama bölümümüzde belirtmiştik. 

1 -  BESMELE'nin 19 Arap harfinin  - sıfırları atılmış - Ebced sayısal değerlerinin toplamının ALLAH kelimesinin  Kur'an'daki sayısal değeri olan 66 sayısına ulaşıyor,

2 - Kur'an'ın, Besmelenin ilk 7 harfinde Kur'an'ın toplam sure sayısı olan 114 şifreleniyor. 

3 - Bu toplam sure sayısında da Allah kelimesinin 4 harfinin Ebced değerleri toplamı olan 66 sayısı şifreleniyor....

BESMELE HARFLERİNDE ŞİFRELENEN NE ?...

Kur’an bütünüyle bir mucizedir. Yüzde doksanı, belki de doksan beşi okuma yazma bilmeyen bir topluma inerken, ilk ayeti, ilk kelimesi ve ilk emrinin OKU! ( İkra ) olması ile, bilgilenmenin ve öğrenmenin önemine ve gereğine yüzlerce, binlerce yıl öncesinden değinerek damgasını vurması ile bir mucizedir. Edebi üslubu ile, tek bir ayetinin dahi taklit edilmesi imkansız ilahi seslenişi ile bir mucizedir. İnsan bilgisinin bu gün ancak ulaşabildiği uzay ve tabii bilimler konularındaki teknik bilgileri 1400 yıl öncesinden vermesi ile bir mucizedir.  

Besmele bilindiği gibi Kur’an’ın toplam 114 olan suresinin 113 ünün başında bulunmaktadır. ( Tevbe isimli surenin başında yoktur. )  

Türkçeokunuşu: BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİYM
Arapça yazılışı: Sağdan sola sıra ile harfler: Be-Sin-Mim-Elif-Lâm-Lâm-He-Elif-Lâm-Rı-Ha-Mim-Nun-Elif-Lâm-Rı-Ha-Ye-Mim

Kur’an’ın indiği dönemde Araplar rakam kullanmamakta ve alfabelerindeki 28 harfe verdikleri sayı değerlerini rakam yerine kullanmakta idiler. Arap rakamları Kur’an’ın Allah katından inmesinden 200 yıl sonra ihdas olunmuştur. Arapça konusunda bilgisi olanlar bilirler ki, Araplar harfleri sağdan sola doğru okur ve yazarken; rakamları diğer dünya ülkeleri gibi – daha sonra ihdas edildiği için – soldan sağa doğru okur ve yazarlar.  

Arap alfabesindeki harf sayısına takılan olabilir. Arap alfabesindeki gerçek harf sayısı 29 değil 28 dir. Lamelif harfi Kur’an yazımında kolaylık olması için sonradan Lam ve Elif harflerinin özel bir işarette birleştirilmesi ile oluşturulmuştur.  
İşte İbraniler ve Araplarda görülen bu sayı - harf sistemine EBCED adı verilmiştir. Bu sistemde her harfin bir sayı değeri vardır.  

Gelelim BESMELE’ ye:  

Besmele 19 Arap harfi ile yazılır.  

Bu Harfler sırası ile: Be-Sin-Mim-Elif-Lâm-Lâm-He-Elif-Rı-Ha-Mim-Nun-Elif-Lâm-Rı-Ha-Ye-Mim harfleridir.  

Sonra bu harflerin EBCED harf sayı sistemindeki değerlerini alalım:  

2 – 60 – 40 - 1- 30 – 30 – 5 – 1 – 30 – 200 – 8 – 40 – 50 – 1 – 30 – 200 – 8 – 10 – 40  

Burada koyu harflerle yazılı 4 sayı ( 1-30-30-5 ) Besmele’deki ALLAH sözcüğünün Arap harfleri ile yazılmasında gereken 4 harf olan Elif-Lâm-Lâm-He harflerinin EBCED’deki sayı karşılıklarıdır.  

ALLAH kelimesi Hangi Arap harfleri ile yazılıyormuş ?  

Elif- Lam – Lam – He harfleri ile:  

Ebced sayı değerlerini toplayalım:  

1 + 30 + 30 + 5 = 66  

Ne çıktı sonuç ? 66  

Şimdi BESMELE’ deki 19 harfin çizelgedeki Ebced sayı değerlerinin sıfırlarını atarak mutlak sayı değerlerinin toplamın alalım:  

2 + 6 + 4 + 1 + 3 + 3 + 5 + 1 + 3 + 2 + 8 + 4 + 5 - 1 + 3 + 2 + 8 + 1 + 4 =  66  

Sonuç ne çıktı değerli dostlar ? 66  

Allah kelimesinin Kur’an’ın yazıldığı Arap harflerinden dördünün Ebced sayı değerleri toplamı 66 sonucunu veriyor. 

Besmele’nin yazılmasında kullanılan 19 Arap harfinin mutlak sayı değerleri toplamı da 66  

Bu tesadüf müdür ?  

Yoksa;  

Yüce Yaratıcı’nın Besmele’deki dolayısıyla Kur’an’daki imzası mı ?

7 Aralık 2018 Cuma

Bazıları zannediyor ki ; " ŞÜKÜR '' DEMEKLE ŞÜKRETMİŞ OLUYOR::: ( Mustafa İSLAM...)

KABİR AZABI VAR MI ? ... ( Prof.Dr.Bayraktar Bayraklı )

NAMAZ HAKKINDA BİLİNMEYENLER...


Namaz ibadetine ilk adım abdest ile başlıyor bilindiği gibi. Bu konuda önemli bir yanlış bilgilendirme var. Abdestin farzları içinde ayakları topuklara kadar yıkamak farzdır diye bir bilgi ve yanlış uygulama var. Ama abdest ile ilgili ayet Mâide Suresi 6. Ayetidir. Bu ayetinin doğru tercümesinde başın ve ayakların aşık kemiklerine kadar mesh edileceği belirtilmektedir. Ama bazı meal ve tercümelere orijinalinde olmayan topuklara kadar yıkanma ilavesi yapılmıştır. Tabii ki zaman ve imkan yeterli ise yıkamak faydalıdır. Daha bir temizliktir. Ama şehirde, çarşıda hareket halindesiniz, yani geziyorsunuz. Abdestiniz yok alacaksınız. Varsayalım ki kış ayı ve çok soğuk bir hava var, ve tabii ki insanlar gezerken yanlarında havlu taşımayacaklardır. Bu durumda yıkama zorunluluğu külfet oluyor, sıkıntılarla karşılaşma söz konusu. Ama Allah’ın farz kıldığı, üstten çoraptan dahi mesh etmektir.

Bir başka yanlış bilgilenme, kaza namazları ile ilgilidir. Burada Kur’an ruhuna uygun uygulamalar şöyle olmalıdır:
Kaza namazı gün içinde geçerlidir. Bir gün sonra veya günler sonra kaza namazı söz konusu değildir.
Gün içinde de bir namazın kazaya kalabilmesi için zorunlu sebep varlığı geçerlidir. Elde olmayan sebeplerle vaktinde kılamadığınız namazı o gün tamamlamadan kaza edebilirsiniz. Ertesi gün ve günler için kaza söz konusu değildir. Vakit namazlarının farz oluşu gün ve zamanla sınırlıdır.
 Vakit ve imkan olduğu halde, ağırdan aldınız, yorgunluk hissettiniz, yani üşendiniz, vaktinde kılmadınız. Böyle bir namazın kazası söz konusu değildir.
 Kazaya kalmanın şartı tekrar belirtelim, zorunluluk halleridir.

5 vakit namaz kılmaya ilk defa başlayacaksanız. Geçmiş namazları tamamlamak ve kaza etmek gibi bir zorunluluğunuz yoktur. Temiz ve beyaz bir sayfa açtınız. Aksatmadan ve muntazaman kılmaya devam ederseniz ve geçmiş için Allah’a sığınıp bağışlanma dilerseniz, bağışlaması bol Rabb’imiz bağışlayabilir.

Önemli bir hatalı uygulamada seferi namazlarda söz konusu. Seferi hallerde ve korku hallerinde farz namazlarının kısaltılma emri var Kur’an’da. Dikkat edin, yetkisi değil, emri diyorum. Nisâ Suresi 101-103 ayetlerde. Yani 4 rekat farz namazlarını yarıya yani 2 rekata indireceksiniz. Burada sünnetlerin anlamı ve yeri yok. Namaz Allah için kılınır. Böyle bir durumda Yüce Allah kullarına kolaylığı öngörmüş ve emir buyurmuş. Birileri de çoğunlukla Peygamberimizin ağzından dini ve ibadetleri zorlaştırmak ve ağırlaştırmak için ne gerekiyorsa yapmış.

Değerli okurlar bu yazdıklarım, benim yorumum ve uydurduğum şeyler değil, haşa buna ehil değilim ve yetkim de yok. Zamanımız din bilginlerinin, yani Kur’an’ı Arapça orijinalinden tefsire ehil ve yetkin din adamlarımızın yorumları.

Kim bunlar ? Prof.Dr. Süleyman Ateş, Prof.Dr. Y.Nuri Öztürk ve Prof.Dr. Bayraktar Bayraklı, Hüseyin Atay, Mehmet Okuyan  ve akademisyen olmayan fakat en az onlar kadar yetkin Mustafa İslamoğlu ve Kur'an'daki İslamı gündeme getirme mücadelesi veren diğer hocalarımız.

KUR'AN MUHATABINDA '' Farkındalık '' OLUŞTURUR .... ( Mustafa İslamoğlu )

5 Aralık 2018 Çarşamba

ONURLU DELİ ...



Yazımın başlığı; ONURLU DELİ '' Deli de onur olur mu ''  demeyin. En onurlu insanların genellikle ''gerçek deliler '' olduğunu aşağıda anlatacağım başımdan geçen bir olayla ben de öğrendim.

Henüz emekli olmadan, bundan 12 - 13 yıl kadar önce Eskişehir'de  çalıştığım iş yerim, tren garı önündeki meydanda. Her gün Odunpazarı civarındaki evime Garın önündeki Atatürk Caddesi'nden yürüyerek gidip geliyorum. Soğuk ve yağışın etkili olduğu ve eksilmediği bir Ocak ayı idi. Bir gün  Atatürk Caddesi üzerinde, gara 30-40 metre mesafede kaldırımı kendisine mesken edinmiş, 40 yaşlarında bir adam belirdi. Kaldırım üzerinde bir buçuk, iki metre kare kadar bir alanı kartonlarla döşeyerek orada oturmaya başladı. İşgal ettiği alanı zorunlu eşyaları ile çok muntazam bir şekilde düzenlediği dikkati çekiyordu.

Kendisine söylenenleri anlyor, laf atanları muhatap edinmiyor, anlaşılmaz sözcüklerle, hafif sesle kendisi ile konuşuyordu. İşe gidip gelirken ciddi bir şekilde ilgimi çekmeye başladı. Hava çok soğuk ve kar yağışlı. Ama adamcağıızın giysisi ortama pek uygun değildi. Sırtında eski bir kazak ve üstünde pejmurde bir ceket. Palto veya kaban gibi bir giysisi yok.

Geceleri garın içine sığınıp yattığını garın emniyetinden sorumlu personelinden öğrendim. Kimseye bir zararı yoktu. Kıyafetinin zayıf olması beni etkiledi. Bir gün, evde gardrobumdaki kullanılmış, temizce ve ara sıra giydiğim eski bir kabanı akşamdan poşete koydum. Ertesi sabah, cesaretimi toplayıp yanına yaklaştım. Giymesi için getirdiğimi söyleyerek yanına bıraktım. Umulmadık bir şekilde öfkelendi. Homurdanarak ve anlaşılmaz bir şeyler mırıldanarak, üzerime yürümek için davranınca korkup oradan uzaklaştım. 

Sonradan bu gizemli adamın hikayesini, garın emniyetinden sorumlu personelinden öğrendim. Ailesi Kütahya'da imiş. Babasının kendisine yanlış davranışları yüzünden bu hale gelmiş. Ailesi bir kaç defa kendisini evine götürmek için gelmişler, fakat gitmeyi reddetmiş. Sonunda bir gün ailesinin götürdüğünü öğrendik.

Bu olay uzunca bir süre beni etkiledi ve düşündürdü. Yukarıda belirttiğim gibi delilerin genellikle çok onurlu kişilikte insanlar olduklarını, bazılarının böyle çevrelerindeki insanlar veya yakınlarının kendisine '' kötü ve yanlış davranışlarını, insanlık onurlarına yediremedikleri için delirdikleri ''  kanısına vardım...

Toplulumuzun ALLAH -- HZ.MUHAMMED -- KUR'AN konularına yaklaşımı...




İlahiyat akademisyenlerinden Prof. Dr. Suat Yıldırım'ın  '' KUR'AN'DA ULÛHİYYET  '' isimli eserini incelerken ''Kur'an'da Allah'ın tanıtımı '' konusunda derli toplu ve geniş çaplı değerli bir çalışmanın ürünü bilgiler olduğunu farkettim. 

Çocukluğumdan itibaren Allah'ın isim ve sıfatları konusunu ''Allah'ın isim ve sıfatları 99 adettir '' diye başlayan ve bu isim ve sıfatları sayan bir hadisten ve hadisin içindeki isim ve sıfatların anlamlarını anlatan, açıklayan eserlerden öğrenmiştim. 

Yalnız ben değil ülkemizdeki müslümanların neredeyse tamamı da -- akademisyen ilahiyatçılar dahil  -- aynı şekilde bilgilenmişti. Bu hadis iddiasındaki sözler bu konuya ilgili herkes için tek kaynaktı.

Prof. Dr. Suat Yıldırım hocamız yukarıda ismini verdiğim geniş hacimli eserinde konuyu çok ayrıntılı incelemiş ve Kur'an'da  toplam133 adet olarak belirlediği isim ve sıfatların nerede, hangi ayetlerde ve her birinin Kur'an'da toplam kaçar defa geçtiğini ve geçtiği yerleri eserinde göstermişti. 

Bu eser çok ilgimi çekti, bende eser üzerinde bir kaç ay süren inceleme çalışması ile buradaki bilgileri Kur'an'da her isim ve sıfatın --  hangi ayetlerde geçtiği ayrıntısı hariç  -- listeledim ve blog sitemde bir kaç defa yayınladım.
Bu çalışmam sonucu çıkardığım döküman bilgileri incelediğimde, hadisteki bilgilerin Kur'an'daki bilgilerle örtüşmediğini ve oldukça önemli farklı olduğunu saptadım, şöyle ki;

#  Hadiste isim ve sıfatların toplam adedi bilindiği gibi 99 olarak veriliyordu. Fakat Kur'an'da Suat Hocamızın titiz çalışması sonucu toplam 133 adet isim ve sıfat belirlemişti.

##  Hadis iddiasındaki sözlerden 86 adedi Kur'an'da vardı, 13 adedi yoktu.

###  Ayrıca Kur'an'da, hadiste bahsi geçmeyen 47 adet daha isim ve sıfat zikrediliyordu.

####  Sonuç olarak Kur'an'la hadis iddiasındaki sözlerde toplamda ( 13 + 47 = 60 )  60 adet isim ve sıfat bilgisi tutarsızlığı söz konusu idi.

@  Eylül / 2011 tarihinde yayınladığım konuya ilişkin ''  KUR'AN'DAKİ  ALLAH  '' başlıklı yazım bu güne kadar geçen sürede ''  yalnızca 291 defa ''  okundu.  
( http://blog.milliyet.com.tr/kur-an-daki-allah/Blog/?BlogNo=324928 ) 

@@  Nisan / 2013 tarihinde aynı çizelgeyi içeren yazımı  bu defa , yaklaşık  2 sene sonra  başlığın adını değiştirerek  ''  ALLAH'IN  İSİM VE SIFATLARI KAÇ TANE   ?  ''  olarak yayınladım.
Bu yazım ise bu güne kadar geçen sürede toplam  ''  Tam 10834 defa okundu  ''
( http://blog.milliyet.com.tr/allah-in-isim-ve-sifatlari-kac-tane--/Blog/?BlogNo=410994 )

Bilgiler ikinci defa ilkinden 2 sene sonra yayınlanıyor ve  TAM 37.2 KAT FAZLA okunuyordu. 
Bu kadar muazzam farkın sebebi sizce be olabilir ?

Kur'an'daki Allah  başlığı ile yayına girdiğinde yalnızca 291 defa okunuyor.
2 sene sonra  Allah'ın isim ve sıfatları kaç tane?  başlığı ile yaına giriyor 10834 defa ve ilkinden 37 kat daha fazla okunuyor.

HEMEN FARK ETTİNİZ  bu fark yazının başlığından geliyor.

Durun daha bitmedi.

Olayı bir kere daha test etmek için yazımı yine '' KUR'AN'DAKİ ALLAH  '' başlığı altında  tekrar 3. bir defa daha, ikincisinden 2 sene sonra tekrar yayınladım. Ocak 2015 tarihinde ve sonuç yine çok ilginç ve çok az. Yalnızca 148 defa okundu son iki senedir.
( http://blog.milliyet.com.tr/kur-an-daki----allah--/Blog/?BlogNo=485760 )

Sizinde anladığınız gibi farkı yaratan yazıların başlığı.

Başlıklarda Kur'an ve Allah sözcükleri olduğunda çok az ilgi görüyor. 191 ve 148 er defa okunuyor.
Başlığa konuyla ilişkin hadisi çağrıştıran '' Allah'ın isim ve sıfatları '' ile  ''kaç tane  '' sözcükleri girince  yazıya ilgi  şaha kalkıyor ve 37 - 50 kat daha fazla okunuyor.

Çünkü ülkemiz Müslüman toplumu, dini konuları ve Allah'ı  gerçek kaynağı olan KUR'AN'DAN DEĞİL, YÜZLERCE BİNLERCE SENEDİR  ( 1400 yıldan fazla )  KUR'AN'INDA ÖNÜNE GEÇİRİLEN VE NEREDEYSE TAMAMI DENECEK KADAR BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU HADİS ADI VERİLEN    --- GERÇEKTE PEYGAMBER SÖZÜ OLMAYAN ---  SAHTE VE UYDURMA sözlerden, öğrenmiş. 

**** ÖYLE ÖĞRENMEYE, ALGILAMAYA ALIŞTIRILMIŞ  *************

Birileri din adına iyi bir şeyler yaptığına inanarak, diğer başkaları da kişisel menfaat ve mevki hırslarının yönlendirmesi ile  SÖZLER UYDURMUŞ, peygamberden demiş.

Allah'ın insanlara olan mesajı olan Kur'an, mesaj olmaktan çıkarılmış, evlerde süslü kılıflarda saklanan, ANLAŞILMAK İÇİN DEĞİL -- İBADET ETMEK İÇİN  *** ANLAŞILMADAN OKUNAN  *** ABDEST ALMADAN EL SÜRÜLMEYEN *** Kuru bir saygıyla yetinilen  ***   BİR KUTSAL KİTAP HALİNE GETİRİLMİŞ.....

İşte bunun sonucu ülkemizde ve diğer 54 Müslüman ülkede, Müslümanlar   ELHAMDÜLİLLAH MÜSLÜMANIM  diyerek  ***  GERÇEK MÜMİN OLMADAN yani gerçek iman etmeden bu güne kadar gelmişler Müslüman ülkeler de maddi, manevi, sosyal her alanda dünyanın en geri ülkeleri olmuşlardır... Vesselam !

ALLAH'IN YARDIMI VE KUR'AN'IN AYDINLIĞI SİZLERLE OLSUN ...



Not: Bu yazım Milliyet gazetesi blog sitesindeki sayfamda  daha önce 11 Mart 2017  tarihinde yayınlanmıştır.

APTALLAR -- ŞİZOFRENLR -- CAHİLLER

    ================================== APTALLAR .:: Aptal Olduğunu ŞİZOFRENLAR ::  Şizofren Olduğunu C A H İ L L E R  :::: C a h i ...