Kur'an'daki S A L A T Kelimesi Nasıl '' NAMAZ '' a Evrildi ?... [ 1 ]
Ben 75 yaşındayım. Hayatımın son 35 yılında kendime ayırdığım zamanlarda ki -- emekli olduğum 11 senedir de daha fazla olmak üzere -- en önemli meşguliyetim kutsal kitabımız Kur'an'ı teknik özellikleri ve mesajlarını bilmek - öğrenmek - incelemek olmuştur. Ve de hangi konuda ne söylediğini anlamaya çalışmak...
1400 yıldır din adamları ve ilahiyatçılar tarafından biz Müslümanlara Kur'an'daki '' SALAT '' sözcünün NAMAZ anlamına geldiğİ ifade edildi. Ama son zamanlarda da farkına varıyoruz ki bu yanlıştır. SALAT kelimesinin gerçek anlamı NAMAZ değildir. Dinimizde en önemli ibadet olarak bildiğimiz NAMAZ sözcüğü Arapça değil, Farsca'dır. Kur'an'da KIYAM -- RÜKU ve SECDE Rüknleri yani temel RİTÜELLERİ içeren NAMAZ ismi ile bildiğimiz müstakil bir ibadet Kur'an'da bulunmamaktadır.
Bu ritüelleri içeren ve Kur'an'da 9 defa geçen RÜKU ve Allah'a yönelik 14 defa geçen SECDE kelimeleri Allah'a şükür ve dua amaçlı bir ibadeti
ifade etmektedir.
Bundan kısa bir süre önce Yaynladığım '' Kur'an'da Namaz, RÜKU ve SECDE kelimeleri ile, SALAT ibadetinin bir bölümü olarak var !.. '' başlıklı yazımda,
( http://6236sss.blogspot.com/2020/02/kuranda-namaz-ruku-ve-secde-olarak-var.html )
NAMAZ'ı tamen yok saymanın doğru olmadığını, isim verilmese bile böyle bir ibadetin var sayılması gerektiğini belirtmiştim.
Peki bu SALAT ibadetinin aslı ne imiş ?...
Sonradan Acemler yani İranlılar tarafından Namaz olarak ifade edilen bölüm, Kur'an'da SALAT kelimesi ile ifade ana ibadetin dua amaçlı bölümü imiş.
Kur'an'da SALAT adı verilen ibadetin amacı ne imiş ?
Bu konuda zengin Arap dilinin özelliğinden olsa gerekir ki işte bu sözcüğün ne anlama geldiği konusunda tercüme edenler ve yorumlayanlar arasında MUTABAKAT yok ne yazık ki.
'' DESTEK '' gibi -- dar -- anlama geldiğini de iddia edenler var. Başka anlam yükleyenler de var. Bu nedenle ben bir din adamı ve ilahiyatçı hocanın yorumunu değil, Kendisi Arap asıllı poziif bilim dalından bir bilim adamının --- ana dili Arapça olan Hatay 1945 doğumlu bir Türk Tıp bilim adamı NÖROLOG Prof. Dr. GAZİ ÖZDEMİR' in ayrıntılı bilgisini yazımın sonundaki dip notunda vereceğim eserinden aldığım '' Salat '' kelimesinin Arapça'daki anlamını esas aldım.
Anladığım kadarı ile SALAT Cuma namazları örneğinde kısmen uygulanan,
MÜSLÜMANLARIN ;
-- Din ve Kur'an eğitimini de kapsayan,
-- Sosyal yardım ve dayanışma esaslı,
-- Allah'a ibadet -- KIYAM, RÜKU, SECDE ritüelleri -- ve sonunda Dua yı da içeren,
--- Uygun göreceklere zamanlarda TOPLANMALARI, Kur'an'daKi SALAT ibadetinin kapsamında imiş...
Şimdi Gazi Özdemir'in açıklamaları ile devam edelim:
'' SALAT kelimesi, başlıca; sosyal yardım toplantıları, faaliyetleri yapmak ve sosyal yardım kurumları, vakıflar, dernekler, aş evleri v.s kumak ( Bak.Alak/ 10 -- Müzzemil / 20 -- Ahzab / 56 -- Hac / 77 --Maide / 66 -- Tevbe / 103 ) gibi temel anlamı olan bir kelimedir. İşte '' cihad etmenin gerçek anlamı '' da budur. Daha inen ilk sure olan ALAK Suresi' de ( 9. ayet ) Salat'a önem verilmesine değinilmiştir. Bu paralelde İranlı şair Sadi, şu sözü söylemiştir:
'' Gidilecek yol halka hizmetten başka bir şey değildir. Tesbihe, seccadeye ve yamalı cübbeye değildir. ''
Kur'an'da SALAT kelimesi çoğunlukla ZEKAT kelimesi ile birlikte kullanılmaktadır. Bu ikili ifade, -- soyal yardım faaliyetleri ve bunları maddi olarak destekleme -- anlamında olmaktadır.
Hz. Muhammed'e inananların sayısı arttıkça önce evlerde gizli toplanılırken, sonraları Mescid ( secde edilen yer ) de açıkça ve bir binada toplanılır olmuştur.
Halife Ömer'in 639 da Kudüs' te bir kiliseyi mescide çevirmesi ile bu binaya CAMİ yani toplanma yeri denilmiştir.
Buradaki toplantılar özellikle sosyal dayanışma ve yardımlaşma, sosyal sorunları tartışıp çözümleme yanında Kur'an'ın inen sure ve ayetlerini ezbertletme ve eğitim amaçlı yapılırdı. Sonraları da bazen Namaz dediğimiz toplu dua etmeler de eklenmiştir...
Ancak Halife Osman'dan başlamak üzere SALAT toplantlıları önce Kur'an eğitimi ve NAMAZ uygulamalarına, Muaviye'den başlamak üzere sadece Namaz kılınan yerlere dönüşmüştür. Halen aynı uygulama maalesef bu şekilde devam ettirilit hale gelmiştir.
Üçlü toplantlar şeklinde uygulamanın kısmen sadece Cem Evlerinde devam ettiğini söyleyebiliriz.
SALAT kelimesi Sayın Hakkı Yılmaz ve Mustafa Sağ'ın mealleri dışındaki bütün meallerde tek ve dar anlamı ile olan her nerede bu kelime geçmişse hemen sadece NAMAZ anlamında kullanılmıştır. Bu şekilde kullanılış ise, tüm meallerde tek ve dar anlamı ile olan NAMAZ kelimesinin sık sık geçmesine ve namazın sanki ilk ve temel ibadet olduğu yanılgısına neden olmaktadır..
** Halbuki A'raf / 206 -- Cin /18 -- Furkan / 64 -- Hac / 26 -- 77 ve Tevbe / 112. ayetlerde NAMAZ kelimesi KIYAM -- RÜKU ve SECDE üçlüsü, ikilisi ve teklisi şeklinde tanımlanmıştır.
** Çünkü NAMAZ, NÜSUK diye tanımlanan ( şekilsel ) dua ritüellerinden biridir. En'am / 162. ayette, Salat kelimesinden ayrı yer almıştır.
(Nüsuklar: Namaz -- Oruç -- Hac ) Müzzemil / 20. ayette SALAT kelimesi ile KUR'AN'I ÖĞRENME ifadesi de ayrı belirtilmişlerdir.
** Bu nedenle de SALAT kelimesini --- Sosyal dayanışma, yatdımlaşma toplantıları ve bu faaliyetleri yerine getirin --- / Bazen namazlı ve / veya Kur'an eğitimli ifadesini kullandım...
** Salat-ıl Vusta ifadesi ise sosyal faaliyetlerde bulunmak ve namaz kılmak şeklinde üçlü işlemi bir arada yapmak üzere toplanmak demektir diye düşünüyorum. Sayın Hakkı Yılmaz ve Mustafa Sağ'da aynı görüşteler. Keşke böyle toplantıları sadece Cuma günleri değil, daha sık ve daha uygun zamanlar olan -- sabah erken -- akşam üstü veya gece vakitlerinde yapsak diyorum.
** Ekimus salate ifadesi de, sosyal yardımlaşma ve dayanışma kurumları
( Dernek -- vakıf -- huzur evleri -- aş evleri -- sığınma evleri gibi ) oluşturmak ve devamlı kılmak anlamındadır.
SALLİ ve SALAVAT kelimeleri ise Kur'an'da sadece '' destek olmak, yardım etmek, yolunda olmak '' anlamlarına kullanılmıştır.
Salat ile ilgili ayetlerde ise ayrıca;
*** Salat'a, temiz olmak üzere abdest ile başlanması gerektiği
( Maide / 6 )
*** Engel olunmaması gerektiği ( Maun / 7 )
*** Sadece Allah rızası için yapılması gerektiği
( Maun / 7 -- Müminun / 2-4 )
*** Aşırılı ve yanlışlıktan ( Fahşa ve Münkerden ) koruyacağı --
*** Bağırmadan, gösterişe ve riyaya kaçmadan yapılması gerektiği,
*** Orucun kazası olduğu halde, SALAT'ın ve NAMAZ'ın kazası olmadığı,
*** Salat'ın İBADET -- Ruhu-Secde denilen NAMAZ'dan ayrı olduğunun belirtildiği
( Bakara / 43 --- Hac / 77 --- Maide / 55 -- Tevbe / 112 )*** Kur'an okumaktan ayrı ve önce olduğunun belirtildiği (İsra / 78 )
*** Şekilsel İbadetler olan NÜSUKLAR'dan da ayrı olduğu ,
( En'am / 162 )
AÇIKLANMIŞTIR...'' [ # ]
***** DEVAM EDECEK *****
-------------------------------------------------------------------------------------
[ # ] Nörolog Prof. Dr GAZİ ÖZDEMİR -- OKU KONULARINA Göre KURAN AYETLERİ - ALFABETİK KONU DİZİMİ -- NERGİZ YAYINLARI -- Sayfa. 980 - 982 -- SALÂT maddesi -- Mayıs / 2016
--------------------------------------------------------------------------------------------
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder