29 Haziran 2019 Cumartesi
Yanlışın var Hocam!.. İNSANLARI EĞİTİM DEĞİL, '' YANLIŞ DİN EĞİTİMİ '' DİNDEN EDİYOR !...
Tam 35 senedir '' Kur'an'daki gerçek din '' benim özel ilgi alanım. Okuyorum, inceliyorum, araştırıyorum ve birikimlerimi İnternet ortamında blog ( günlük ) ve Facebook gibi sosyal medya araçlarında yayınlıyorum. Bu alanda okumaya değer olup olmadığını araştırdığım eserlerin isimlerinde '' İslam '' sözü geçenlere itibar etmiyorum. Tabii ki ilgi alanım '' İslam Dini '' ama, tecrübelerimle biliyorum ki, makale ve eserlerinin başlık ve isimlerinde İslam sözcüğünü kullananların kaynakları arasında benim tek din kaynağı olarak kabul ettiğim ki -- gerçekte de öyle olan -- Kur'an'dan ziyade geleneksel din inanışının Hadis, icma, fıkıh gibi bu gün geçerliliği şüpheli olan alanları ve yazıldığı zamana göre alim ve din bilgini kabul edilen kişilerin görüşleri ve kabulleri de vardır. Bu kişilerin çoğu bu güne göre normal bir din adamı dahi kabul edilemeyecek derecede, bilgi bakımından yetersizdir. Bu zatlara o zamanın bilgi ufkuna göre, Ulema, Din alimi gibi sıfatlar verilmiştir. Fakat devamlı olarak gelişen insan bilgi birikimi ve ufku açısından değerlendirdiğinizde ciddiye alınmayacak bilgi birikiminde ve sapkınlık denebilecek derecede görüş ve inanışlara sahip oldukları görülür.
Şimdi gelelim, günümüz Diyanet İşleri Başkanının söylediği iddia olunan '' Eğitim insanları dinden ediyor, yani uzaklaştırıyor '' sözüne. Bu arada Diyanet Başkanımız sayın Ali Erbaş Hocamızın dine bakış açısını kısaca bir değinelim.
Ülkemizde dine bakışta iki belirgin görüş akımı var:
*** Geleneksel İslam ve
*** Kur'an'daki İslam.
Kur'an'daki İslam inanışını biliyorsunuz artık. Buna karşı olan geleneksel İslam akımı inananları da öğrendi. Ana başlıkları hatırlayalım:
*** Dinin tek kaynağı Kur'an'dır.
*** Din Allah'ın'dır, dinde tek kural koyucu Allah'tır.
*** Peygamber, yalnızca kendisine vahyedilen Kur'an hükümlerini tebliğ eder. Kendisi din hükmü koymaya yetkili değildir.
*** İslam dini, ibadet dini değil hayat dinidir.
*** Yaşayan insanlara öğüt olarak indirilmiştir.
*** Kur'an'da asıl olan manadır. Kendi dilinden anlayarak okunmalı. Hayata uygulanmalıdır.
*** Ölülere okumak için değil, dirilere indirilmiştir.
*** Kıyamet aniden gelecektir. Alameti ,işaret olmayacaktır.
*** Kabir azabı yoktur.
*** Dinin esası ibadet değil, güzel ahlaktır.
*** Kişi ahirette Kur'an'daki bilgi ve emirlerden sorgulanacak, yaşadığı müddet içindeki tüm amelleri yani davranışları değerlendirilerek cennet ödülüne ve cehennem cezasına layık olduğuna karar verilecektir. Tek bir amelinden cennet ve cehennemlik olması söz konusu değildir.
*** Dinin iki ana temeli vardır. SALİH AMEL iyi, güzel ahlaklı davranışlar. Ve İNFAK yani başka insanlara, canlılara, yardım, katkı ve iyilik.
Geleneksel İslam İnanışında;
*** Gelenekler din haline getirilmiştir.
*** Kur'an'da din adamı yani dinin bir meslek haline getirilmesi yasaklanmıştır.
*** Peygamberin kendinden söylediği Kur'an'a uygun olmayan sözler yasaklandığı halde, peygamberin ağzından sahte sözler uydurulmuş ve kutsal kabul edilmiştir. Hatta bu inanış şeklinde aşırılığa kaçılmış, Uydurma peygamber sözleri adeta farklı ve ek bir din haline getirilmiştir.
*** Peygamber sevgisi kontrol edilememiş ve aşırılık çok ileri gidilerek, peygamberin, kişisel eşyaları ve sakal kıllarına kutsallık verilerek, en büyük günah olarak şirke dönüştürülmüştür.
*** Peygamberin davranış ve fikirleri yine dine aykırı olarak kutsanmış ve SÜNNET adı altında bu da ek bir din haline getirilmiştir.
SÜNNET kelimesinin anlamı kural, yöntem, kanun anlamındadır. Kur'an'da yalnızca SÜNNETULLAH yani Allah'ın kuralları kanunları sözcüğü geçtiği halde PEYGAMBERİN SÜNNETİ diye Peygamberin uygulamaları kutsanmış, bu da ne yazık ki ek bir din haline getirilmiştir.
*** Kur'an'da Kur'an dışı farklı din yorumlar yasaklandığı halde, bazı kişilerin Kur'an ve din yorumları mezhepler ve tarikatlar halinde dinleştirilmiş ve bunlarda kutsallaştırılmıştır. Kur'an bu uygulamaları DİNDE BÖLÜNME VE PARÇALANMA DİYE KABUL ETTİĞİ VE YASAKLADIĞI HALDE Din bu gün artık paramparça olmuştur.
*** Kur'an' a göre din işlerinde imamların kendi geçimlerini sağladığı bir işleri ve meslekleri olacak, imamlığı gönüllü olarak hiç bir maddi karşılık beklemeden yapacaklardır. KUR'AN ÖĞRETİMİ VE İNSANLARIN İBADET VE CENAZE DEFNİ GİBİ GELENEKSEL DİN HİZMETLERİNDE ÜCRET ALMASI SÖZ KONUSU OLAMAYACAKTIR. YANİ DİNİN GEÇİM KAYNAĞI OLMASI DİNDE YASAKTIR.
Dine maddi menfaat girince dejenerasyon başlamaktadır
*** Dine siyasetin ve devletin müdahalesi de çok yanlıştır. Din hizmetlerinde görev alanlar yanızca ALLAH'IN EMRİNDE OLACAKLARDIR... Amir memur ilişkisi ile din işlerini yönetmek dinin tabiatına aykırıdır. Ülkemizde Kurtuluş savaşından sonra yaklaşık 100 sene önce başlayan, o günün realitesine uygun fakat bu gün için artık DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI VE SAYISI YÜZ BİNLERİ AŞAN MAAŞLI DİN GÖREVLİLİĞİ UYGULAMASI ÇOK HATALIDIR. Artık terkedilme zamanı gelmiştir. Bunu tasfiye etmek bu gün başlanılsa dahi 15-20 sene sonra ancak sonuçlanabilinir.
Buraya kadar anlattıklarım her iki akımdaki uygulamalara bir kaç örnektir.
Gelelim yazımın başındaki resmin konusuna:
Diyanet İşleri Başkanımız sayın Ali Erbaş'ın -- eğer doğru ise -- EĞİTİM İNSANLARI DİNDEN EDİYOR görüşüne:
Sayın Hoca'mızın bu görüşü çok yanlıştır. Doğrusunu ben söyleyeyim:
EĞİTİM DEĞİL, YANLIŞ EĞİTİM VE ÖZELLİKLE YANLIŞ DİN EĞİTİMİ insanlarımız dinden uzaklaştırıyor...
Neden mi ?...
*** Ülkemizde iş başındaki siyasal kadro, görünüşte dindardır. Ama yukarıda tanımını verdiğim din inanışının GELENEKSEL İSLAM AKIMI Taraftarıdır. Bu akım yukarıda belirttiğimiz gibi Kur'an'daki gerçek İslam inanışına karşıdır.
*** Kur'an eğitimini Kur'an'ın Arapça anlamadan -- ibadet kasdıyla -- okunması taraftarıdır. Bu tür Kur'an eğitiminin alana da topluma da bir faydası yoktur. Çünkü yukarıda belirttiğim gibi Kur'an anlamadan okunacak bir ibadet kitabı değil, Müslümanları daha ahlaklı ve topluma faydalı bir insan olmasını sağlayacak bir öğüt, nasihat kitabıdır. Kur'an okumada, anlamada bu yola girilmedikçe, ne insanlarımız ne de toplum iyi kalitede insanlar haline evrilememektedir.
Örnek mi istiyorsunuz ?
Bilindiği gibi İmam hatip okullarına ağırlık verilmiş ve normal liselerimizin çoğunluğu İmam Hatip Liselerine dönüştürülmüştür.
Sonuç olarak gençliğimiz ve onun devamı olarak ,insanlarımız '' daha ahlaklı insanlar '' haline gelmiş midir ? Gelmekte midir ?
Bu sorunun cevabını yalnızca bu kararı alan ve uygulayan yöneticilerin cevap vermesi yeterli değildir. Toplumun genelinde bir iyi gidiş olduğuna ben inanmıyorum.
Ülke genelinde bir araştırma yapılması gerekmektedir.
Çünkü İmam Hatip Liseleri ve de İlahiyat Fakülteleri eğitim müfredatları ne yazık ki Geleneksel İslam akımı inanışı doğrultusundadır. Yani akıl, bilim, mantık dışı yaklaşımlar ve özellikle hurafeler bu eğitimin esasını teşkil etmektedir.
Kur'an'daki İslam akımı doğrusunda oluşturulacak müfredat ve kaliteli öğretmenlerle yapılacak eğitimle biraz olumlu yol alınabilir.
Tipik bir örnek vereyim: Tanınmış mizah yazarımız, zeki insan Aziz Nesin İmam Hatip okulu eğitimi almış. Aldığı eğitimi içselleştiremediği için de ateist olmuştur. Bu konuda başka örnekler de vardır...
Sonuç olarak yanlış ve hatalı eğitimle dindar olunmaz. Dinin amacı da iyi ahlak oluşturmak olduğuna göre DİNDAR DEĞİL DE İYİ AHLAKLI İNSAN YETİŞTİRMEK TEMEL ALINMALIDIR....
24 Haziran 2019 Pazartesi
23 Haziran 2019 Pazar
DİNDE HER SORUNUN CEVABINI -- HER PROBLEMİN ÇÖZÜMÜNÜ KURA'N'DA ARAMALI MI ?...
Müslümanların bu güne kadar en büyük yanlışı, dinle ilgili her sorunun cevabını, her problemin çözümün Kur'an'da aramak olmuştur. İşte Kur'an'ın '' bölünme, parçalanma'' dediği en büyük sıkıntı bu sebepten oluşmuştur:
MEZHEPLER - TARİKATLER - CEMAATLER...
Din alimi, büyük düşünür, büyük hoca efendi denilen kişiler de birer insandır. Her insanın bir konuda farklı bir bilgisi, yaklaşımı, çözümü olması da çok doğaldır. Hepsi dikkate alınıp doğru diye kabul edilirse büyük bir tutarsızlık, zıtlık anlamındaki TENAKUZ bu şekilde oluşur. Bu günkü her her mezhebe göre farklı cevap ve çözüm olur ki, bu akla, mantığa, izana aykırı olur..
Halbuki her konuda, her bilgide olduğu gibi dinde de '' DOĞRU BİR TANEDİR ''
1500 e yakın senedir bu hata, bu yanlışlık bir türlü aşılamamıştır. Müslümanlar düz mantıkla kafalarında oluşan her sorunun cevabını, karşılarına çıkan her problemin çözümünü Kur'an'da aramışlar fakat bulamayınca hep BİR BİLEN ARAMIŞLAR'dır. Peygamber de hayatta olmadığına göre, az bilgili, çok bilgili, bir şahsın, bir düşümce şeklinin güdümünde kalan saplantılı yaklaşımların sınırlarından çıkamayan kişilerin etkisinde kalarak gerçek doğruya ulaşamama riski ile cevap ve çözümlere ulaşmışlardır. Daha doğrusu işte doğru cevaba ve çözüme ulaşamamışlardır..
MÜSLÜMANLARIN BU GÜNKÜ MADDİ, MANEVİ ZAMANIN GERİSİNDE KALMALARININ, AYAKLAR ALTINDA SÜREKLİ EZİLMELERİNİN SEBEBİ DE BUDUR.
Örnek olarak insanların etlerini yemelerinin haram olduğu hayvan türlerinin isimleri Kur'an'da açıklanmış, bunun dışındakiler helaldir denmiştir. Fakat insanların yöresel gelenekleri ve kabullerinde etlerini yemedikleri hayvanlar da vardır.
Al sana bir soru; kedi, köpek, kirpi, salyangoz eti KUR'AN'DA HARAM KABUL EDİLMİYOR şimdi bizim bunları nasıl yeriz ?
Yeme be kardeşim. O kadar alternatif yiyecek et türü varken bu güne kadar alışmadığın, tatmadığın hayvanların etini yeme !
Bütün dünyada binlerce kültür, onlarca tür insan var her birinin geleneğindeki uygulamaları farklı. Kur'an ve doğru ve yanlışların listelerini de verse, binlerce cilt kitap olur ve sonu gelmez. BİR TEK KUR'AN'I DAHİ ANLAYARAK 1500 SENEDİR MÜSLÜMANLARIN ÇOĞU BİR KERE DAHİ OKUMAMIŞKEN BİNLERCE CİLT VE SAYFA KİTABI OKUMALARI İMKANSIZDIR...
Bir kaç örnek: Sigara içme Kur'an'da haram ve helal olarak belirtilmiyor. Ne yapalım ?
Müslüman kardeşim. KUR'AN TEMEL ESASLARI VERİR yani bir ANAYASADIR. AYRINTILARI BU ESASLAR DAHİLİNDE İNSANLAR KENDİLERİ BULACAKTIR...
Bu konuda temel esas nedir ? İNSAN BEDENİNE ZARARLI TÜM MADDELER '' HARAM demeyelim. Yasaktır, doğru değildir. Yasağa uymazsan Allah sana günah yazmaz, ama kendi cezanı kendin tayin etmiş olursun, hasta olabilir ve hatta ölebilirsin...
İnsanların biri ile ilişkilerinde, yöreye ve kültürlere göre o kadar çok davranış şekilleri doğrular ve hatalar vardır ki, Kur'an'ın her birini ele alması ve hüküm vermesi mümkün değildir. doğru da değildir.
Çözüm yukarıda belirttiğim gibi KUR'AN TEMEL ESASLARI KOYAR..
İNSANLAR BU DURUMA GÖRE NE YAPMALI ???
-- KAPI KAPI, DİN ALİMİ HOCA EFENDİ -- KİTAPÇI KİTAPÇI ÇÖZÜM KAYNAĞI ARAMAMALI;
-- KUR'AN'I KENDİ DİLİNDEN BİR KAÇ DEFA DİKKATLE, ANLAMAK VE ÖĞRENMEK İÇİN OKUMALI,
-- ÇÖZÜMÜ -- ALLAH'IN VERDİĞİ AKIL NİMETİNİ DE KULLANARAK -- KENDİ BULMALI....
=== Efendim, YA YANLIŞ YAPARSAK ???...
=== Eğer yanlış yapmama endişesinde samimi isen ( Takvalı isen ) BULDUĞUN ÇÖZÜMDE, TAM GERÇEĞE ULAŞAMASAN BİLE YÜCE ALLAH SENİ BAĞIŞLAYACAK VE BAŞKALARINA VE ORTAMA ZARAR VERMEMEN KAYDIYLA -- CEZALANDIRMASI SÖZ KONUSU OLMAYACAKTIR.
Hayatımın son 35 yılını Kur'an'ı anlama ve öğrenme çabamın sonucunda vardığım sonuç budur...
16 Haziran 2019 Pazar
9 Haziran 2019 Pazar
'' ALLAH'IN RAHMET ETMESİ '' Ne demek ?
ALLAH'IN RAHMETİ sözünü çok duyar ve çok kullanırız. Özellikle vefat eden insanın arkasından '' Allah rahmet eylesin '' deriz.
ANLAMI: Kişinin küçük hatalarının,yanlışıkla oluşan düşünce ve amellerinin
( davranışlarının ) Allah'ın şefaati ( yardımı) ile Af edilmeleri ve Allah'ın kesin hükümleri doğrultusunda bir yaşama yönelmesinin desteklemesi anlamında bir dua sözcüğüdür.
( Hud/ 118 - 119 --- A'raf/ 204 --- Nahl/ 64 --- Yasin/ 45 --- Hucurat/ 10 -- Enbiya/ 85 - 86 )
5 Haziran 2019 Çarşamba
1 Haziran 2019 Cumartesi
İÇİNDE SECDE AYETİ BULUNAN 14 SURENİN 7. Sİ OLAN '' FURKAN SURESİ '' NDE '' 7 '' MUCİZESİ....
Secde Ayetleri ve Furkan Suresi ile ilgili aşağıdaki bulgular bana aittir. 20 sene önce yayınlanan '' Kur'an'ın Sırrı '' isimli kitabımda yer almış. Sonra da bugüne kadar başka yerde yayınlanmamıştır.
Genelde sayılara ve bu tür bağlantılara ilgi duymayanların devamını okumaktan vazgeçmesini öneririm. Sayılar ve bağlantılar arasında sıkılacaklardır.
Sabredip yazımın sonuna kadar anlayarak okumayı başaranlar bu konunun benim hayatımdaki mucizevi yerini ve önemini de öğrenmiş olacaklardır.
Sayısal mucizevi bağlantıların anlaşılabilmesi için mümkün olduğunca anlaşılır izahlar yapmaya çalıştım. Böyle bir konuya ilk defa girenler için anlatımlara konsantre biraz zor olabilir.
Secde, namazın en önemli bölümüdür. Secde, el, diz, burun ve alının yere değmesi ile yapılır. Secde sâdece namazda değil namaz dışında da yapılır. Beklediğiniz bir sevinçle karşılaştığınızda, çok hoşunuza giden bir işinizin gerçekleşmesinde secde edilebilir. Bu tür secdeye '' Şükür Secdesi '' denir.
Bunun dışında namazda bir hata yapıldığında yapılan bir secde tür daha vardır buna da '' sehiv ( hata ) secdesi '' adı verilir.
Bunların dışında bir secde türü daha var. O da '' Tilavet Secdesi '' yani ''okuma secdesi '' dir. Bu secde Kur'an'daki Allah'a secde etmekten bahseden '' Secde Ayetleri '' okunduğunda ve duyulduğunda yapılan secdedir. Niyet ettikten sonra tekbir getirmek ve doğrudan secdeye kapanmak şeklinde yapılır.
Secde ayetlerine örnekler:
'' Kuşkusuz Rabbin katındakiler, O'na kulluk etmekten kibirlenmezler. O'nu tesbbih eder ve yalnız O'na secde ederler. '' ( 7/206 )
'' Göklerde bulunanlar, yerdeki canlılar ve bütün melekler, büyüklük taslamadan Allah'a secde ederler '' ( 16/49 )
'' Haydi Allah'a secde edip O'na kulluk edin ! '' ( 41/37 )
Kur'an'da 14 adet Secde Ayeti vardır. Şimdi bunları bir çizelgede görelim:
Sıra No:...Sure No:..SURENİN ADI... Secde Ayeti No:
1.................. 7...........A'raf..............................206
2.................13...........Ra'd................................15
3.................16...........Nahl................................49
4.................17...........İsrâ................................107
5.................19...........Meryem...........................58
6.................22...........Hac.................................18
7.................25...........Furkan............................60
.................119...........................................................TOPLAM
8.................27...........Neml................................25
9................32............Secde..............................15
10..............38............Sad..................................24
11..............41............Fussilet...........................37
12..............53............Necm...............................62
13..............84............İnşikak.............................21
14..............96............Alâk.................................19
14............371..................................................490........G E N E L T O P L A M.
Yukarıda görüldüğü gibi Kur'an'ın 32. Suresi ''Secde '' ismini almıştır ve bu surenin 15. ayeti de Secde ayetidir
Secde Ayetleri'ni bulunduran sure sayısı olan 14 sayısı bilindiği gibi 7 sayısının iki katıdır: 14/7 = 2
İşte bu 14 secde ayetinin 7 sayısı ile ilginç ve mucizevi bir ilişkisi var:
1 - Secde ayetlerinin ilki olan A'raf Suresi Kur'an'ın 7. suresidir.
Kur'an'ın orijinal Arapça yazılımında herbiri l5 satırdan oluşan karakteristik ve klasik bir sayfa yazılımı vardır. Bu yazılım genelde her zaman ve her yerde uygulanmıştır.
2 - İşte bu yazılımda 7. Sure Kur'an'ın 175. sayfasındadır. Bu sayfa sayısını gösteren rakam, 7 sayısının 25 katıdır: 175 / 7 = 25
3 - Yukarıdaki çizelgede bu 14 Secde Ayetinin bulunduğu surelerin ilk 7' lik bölümünün sayısal toplamının 119 sonucunu verdiğini görüyoruz. Bu sayı da 7 sayısının 17 katıdır: 119 / 7 = 17
=== İkinci 7' lik bölümde 371 olarak aynı şekilde 7 saysının katı olarak, paralel sonucu vermektedir. 371 / 7 = 53
=== Ve genel toplamın da 7 sayısının karesinin 10 katı olarak 490 saonucunu verdiğini belirliyoruz: 490 = 7 x 7 x 10
4 - Çizelgede görüldüğü gibi, Secde Ayetlerinin 7. sini bulunduran sure Kur'an'ın 25 sırasında bulunan Furkan Suresidir.
=== Furkan Suresi Kur'an'ın 25 sırasındadır fakat vahyolunma sırası, yani Allah'tan inme sırası 42 dir: 42 sayısı 7 sayısının 6 katıdır: 42 / 7 = 6
=== Furkan Suresi tam 77 ayetten oluşmaktadır : 77 / 7 = 11
=== Furkan Suresinin Kur'an'da yer alma sırası da dolaylı da olsa 7 sayısı ile bağlantılıdır. 25 sayısı oluşturan 2 ve 7 sayılarının toplamı da 7 sonucunu vermektedir: 2 + 5 = 7
=== Secde Ayetleri'nin 7. ni bulunduran Furkan Surenin ismi olan Furkan kelimesi '' İyiyi kötüden ayırdeden '' anlamında olup Aynı zamanda bu kelime Kur'an'da '' Kur'an '' anlamında kullanılan 4 önemli isimden biridir. Ve Furkan kelimesi Kur'an'da tam tam 7 defa geçmektedir: 2/53 - 185, 3/4, 8/29 - 41, 21/48, 25/1
Furkan kelimesi Furkan Suresinin ilk ayetinde geçmektedir. Ve sebepten bu sureye isim olmuştur.
Furkan Kelimesi Arapça 7 harf ile yazılmaktadır. Bu harfler, bu harflerin Ebced sayı-harf sistemindeki sayı değerleri ile ebced değerlerinin - sıfırlarının atılmasından sonra kalan - mutlak sayı değerleri şöyledir:
Harf Sıra No:... Harfin Adı... Ebced Değeri... Mutlak Sayı Değeri
1........................Elif............................1.........................1
2........................Lam........................30.........................3
3........................Fe...........................80.........................8
4........................Rı.........................200.........................2
5........................Kaf.......................100..........................1
6........................Elif...........................1..........................1
7......................Nun..........................50..........................5
7.............TOPLAM.........................462.........................21
=== Surenin isminin yazılmasında kullanılan 7 Arap harfinin Ebced sayı-harf değerleri toplamı yukarıdaki çizelgede görüldüğü gibi 462 sayısal sonucu vermektedir. Ve bu sayı da 7 sayısının 66 katıdır: 462 / 7 = 66
=== Ayrıca bu harflerin mutlak sayı değerleride 7 sayısının 3 katıdır: 21 / 7 = 3
=== Şimdi de harflerin mutlak sayı değerlerini oluşturan 7 sayıyı yan yan getirelim ve 7 haneli bir sayı oluşturalım: 1382115
Bu sayı da 7 sayısına bölünen bir sayıdır.
1382115 / 7 = 197445
Kur'an'da bazı surelerin başında Elif, Lam, Mim - Ha, Mim, Ya, Sin gibi bu güne kadar anlamı tam çözülmeyen tek ''gizemli '' harfler -- Hurufu Mukatta - Başlangıç harfleri -- vardır. Bu harfler 29 surenin başında bulunmaktadır. 14 farklı harf kullenılmıştır ve bu harfler Birli, ikili...Üçlü tertipler halinde olmak üzere 14 farklı şekilde düzenlenmiştir.
5 - İşte Secde ayeti bulunan 14 sureden 7 ' si BAŞLANGIÇ HARFLİ SURELER' dendir.
İşte bu başlangıç harfli sureler, başlangıç harfleri ve bu harflerin sayısı
Sıra No:... Sure No:... Surenin Adı... Başlangıç Harfleri... Harf Sayısı
1....................7.............A'raf................Elif-Lam-Mim-Sad.........4
2..................13.............Ra'd................Elif-Lam-Mim-Rı............4
3..................19............Meeryem.........Kef-He-Ye-Ayn-Sad.......5
4..................27............Neml...............Tı-Sin.............................2
5..................32............Secde..............Elif-Lam-Mim................3
6..................38............Sad.................Sad................................1
7..................41............Fussilet............Ha-Mim.........................2
7...............T O P L A M............................................................21
6 - Yukarıdaki çizelgede görüldüğü gibi Secde ayeti bulunan bu 7 başlangıç harfli surenin başındaki başlangıç harflerinin toplamı 21 olup, bu sayı 7 saysının 3 katıdır: 21 / 7 = 3
7 - Furkan Suresi başında başlangıç harfi bulunmayan surelerin 14.südür: 14 / 7 = 2
Bu başında başlangıç harfi bulunmayan Furkan Suresi ile sonlanan l4 sureyi ve ayet sayılarını bir çizelgede görelim:
Sıra No:...Sure No:...Surenin Adı...Ayet Sayısı
1.....................1...........Fatiha.......................7
2.....................4...........Nisa......................176
3.....................5..........Mâide....................120
4....................6...........En'am....................165
5....................8...........Enfal........................75
6....................9...........Tevbe.....................129
7..................16...........Nahl.......................128
8...................17..........İsrâ.........................111
9...................18..........Kehif.......................110
10.................21..........Enbiya....................112
11.................22..........Hac...........................78
12.................23..........Mü'minûn................118
13.............. ..24..........Nur............................64
14.................25..........Furkan......................77
14.........TOPLAM......................................1470
8 - Furkan Suresi ile sonlanan başında '' Başlangıç harfi olmayan ilk 14 surenin '' ayetlerinin toplamı yukarıda görüldüğü gibi 1470 sonucunu vermektetedir. Bu sayı da 7 sayısına iki defa bölünebilmektedir: 1470 / 7 = 210 ---- 210 / 7 = 30 Yani 7 sayısının karesinin 30 katıdır.
Ö N E M L İ... N O T
1 -- Buraya kadar sabrederek okuduğunuz için teşekkür ederim. Bu yazımın '' !4 Secde ayeti bu ayetlerin 7.sini bulunduran Furkan Suresi'nin '' 7 sayısı ile mucizevi bağlantısını anlamış olduğunuzu ümit ederim.
2 -- : EBCED sayı-harf sistemi hakkında bir açıklama yapayım: Kur'an'ın indiği dönemde Araplar yazımda rakam kullanmıyorlar. Rakamları harfler ile ifade ediyorlardı. Bazı harfler Elif (1), Vav (6), Ha(8) gibi tek haneli sayıları, bazı harflerfler, Lam(30, Kef(20, Fe(80) gibi iki haneli sayıları, bazı harfler, Kaf(100), Rı(200), Te(400) gibi üç haneli sayıları, ve Ğayın harfi de 1000 tek 4 haneli sayıyı ifade ediyordu. Bu açıdan değerlendirince her Kur'an harfinin de bir sayı değeri vardır.
DEMİR ( HADİD ) SURESİNDEKİ '' DEMİR '' MUCİZESİ ....
Kur'an'da bakır, gümüş, altın gibi çeşitli elementlerden bahsedilir, fakat doğrudan değil. Direkt olarak tanımlanan tek element demirdir.
57.sıradaki Hadid ( Demir ) Suresinin 25. ayeti meali: '' Demiri de indirdik. Onda büyük bir kuvvet ve insanlar için faydalar vardır '' denilmektedir. Bu şekilde bir ayetde demirden bahsedilmesi ve onun önemine vurgu yapılması, insan hayatında demirin aldığı büyük rol sebebiyle olsa gerekir. Bilindiği gibi demir, bugünkü insanlığın gelişmesinin, medeniyetinin en önemli maddesidir. Dünyamızda en çok bulunan dört elementten biridir. Oksijen, silisyum ve aliminyumdan sonra gelir.
Demir bükülebilir ve eriyebilir beyaz metalik bir elementtir. Gerek ucuz elde edilebilmesi ve sayısız alaşımları - başta çelik - sebebiyle en çok kullanılan ticari metaldir. Bu metal için kullanmılan '' Fe '' sembolü onun latince ismi olan Ferrium'dan gelir.
Demir, vücudumuz için de çok gerekli bir elementtir. Kanımızda küçük bir demir çivi oluşturacak kadar demir mevcuttur. Kanımızda bulunan demir içeren milyarlarca alyuvar, ciğerlerimize aldığımız oksijeni yüklenip, ücra hücrelere enerji kaynağı dağıtarak ulaştıran ve hücrelerdeki hayati faaliyetlerin yan ürünü olan karbondioksit zehrini yüklenip dışarı atılması için ciğere getiren mini dolmuşlardır. Bu organik dolmuşların yapısında demir bulunmasaydı bu hayati görevlerini yapamayacak, boş gidip boş döneceklerdi.
Demir, elementlerle ilgili periyodik cetvelin VIII. grubunda yer alır. Atom numarası [ elektron sayısı ] 26 olup, dört dengeli izotopu mevcuttur. Bu izotopların atom ağılrlıkları [ proton ve nötron toplam sayısı ] 54, 56, 57 ve 58 dir.
'' El-Hadid '' yani '' Demir '' Suresinin Kur'an'da yer alış sırta numarası 57 dir. Nötron sayısı 31 olan demir izotopunun atom ağırlığı da '' 57 '' dir.
Bu izotopun nötron sayısı da Bu surenin 31 olan toplam ayet sayısına işaret etmektedir.
Bundan sonraki anlatımın anlaşılabilmesi için, Arap sayı - harf sistemi olan Ebced'den bahsedelim: Kur'anın indiği dönemde Araplar rakamları kullanmıyorlar ve alfabelerindeki 28 harfe bir sayı değeri vererek ( 1 den 9'a, 10 dan 90'a, 100 den 900'e ve 1000 sayısı ) rakamları harfler ile ifade ediyorlardı. Ancak Kur'an'ın inmesinden iki yüz yıl sonra Yahudi, Yunan ve Romalılar gibi rakam ihdas etmişlerdir. Dikkat edilirse Arap rakamları harfleri gibi sağdan sola doğru değil, diğer ülkelerdeki gibi soldan sağa doğru yazılmaktadır. Yani, KUR'AN'IN İNDİĞİ ZAMAN'DA her Kur'an harfinin de bir sayı değeri vardır.
Gelelim sureye de isim olan Hadid [ Demir ] kelimesinin Arapça yazımındaki harflerin Ebced sistemindeki sayı değerlerine:
Hadid kelimesi harfleri.
Ha - Dal - Ye - Dal
Ebced sayı değerleri ve toplamı:
8 + 4 + 10 + 4 = 26
Arap gramerinde isimler başlarına '' El '' eki alırlar. Böylece '' belirli '' hale gelirler. Bu ek olmadığında yani Hadid şeklinde yazıldığında '' herhangi bir demir '' anlamını taşır. El eki geldiğinde ise '' belirli bir demir '' anlamına ulaşır.
Yukarıda belirlilik eki kullanılmadığı halindeki 4 harfin sayı değerleri toplamı 26 olarak karşımıza çıktı. Bu sayının özelliği nedir ?
Demirin atom numarası yani elektron sayısıdır.
El ekiyle ele aldığımızdaki sayı değerleri ve toplamı ise:
El- Hadid ----- Elif - Lam - Ha - Dal - Ye - Dal
1 + 30 + 8 + 4 + 10 + 4 = 57
Bu sayı da yukarıda belirttiğimiz gibi belirli bir izotopunun atom ağırlığı yani proton ve nötron toplam sayısıdır.
Gerçekten de herhangi bir demir atomunun atom numarası ( elektron sayısı ) değişmez olup sürekli 26 dır. Bu sayı Demir'in yazımının belirsiz ( El eksiz ) yazımına, İsimlerin belirlilik eki olan '' El '' ekli olarak yazımındaki sayı değeri '' 57 '' ise belirli bir demirin atom ağırlığını şifrelemektedir.
Görüldüğü gibi Sure numarası -- Demir isminin belirlilik ekli ve eksiz yazılımdaki ebced değerleri -- atom ağırlığı ve numarası arasındaki üçlü ittifakı ve tutarlılığı tesadüfe bağlamak mümkün mü ?
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
APTALLAR -- ŞİZOFRENLR -- CAHİLLER
================================== APTALLAR .:: Aptal Olduğunu ŞİZOFRENLAR :: Şizofren Olduğunu C A H İ L L E R :::: C a h i ...
-
Kur'an'dan ilginç mesajlar ( 1 ):: '' KUR'AN BİR MESLEK KİTABI DEĞİL, TÜM İNSANLARA ÜCRETSİZ ANLATILMAL...
-
Yazımın başlığına koyduğum mesajımın, söylemimin gerekçesini açıklamam gerekiyor. Yaklaşık bir ay sonra 80. yaşımı dolduruyorum. Eşim ...
-
Son senelerde vefat edenin arkasından söylenen yazılan bir temenni söylemi türedi: '' Işıklar içinde uyu '' ve ...
-
Kur'an ilk insandan itibaren iki dinin, iki felsefenin, iki dünya görüşünün, kısaca iki farklı düşüncenin var olduğunu açıkça belirtiy...