15 Ağustos 2023 Salı

Kur'an Nasıl Bir Kitap ? // 4 // İNSANIN ZAAFLARINI -- zayıf taraflarını -- ANLATAN KİTAPTIR...

 




 Allah, insanı yeryüzünde halife olarak seçmesi sebebiyle çok değişik ve çok boyutlu ruhsal niteliklerle donatmıştır. Canlılar içinde hayvanların oluşturduğu bazı küçük gruplar dışında insan gibi toplum oluşturan başka varlıklar bulunmamaktadır. Toplum oluşturmak ise , büyük oranda insanın doğasından gelen bir ihtiyaçtır. Çünkü her insan yalnız başına ihtiyaçlarını gidermede, bir çok zorluklarla karşılaşmasının yanında, psikolojik olarak da dertlerine ortak olan, sevinçlerini paylaşan bir hemcinsine muhtaçtır. Bu gibi biyolojik ve psikolojik ihtiyaçlar, insanın sosyal bir varlık olmasını zorunlu kılmıştır. Bu yaradılış özelliği sebebiyle yaşamı boyunca diğer insanlarla bir arada bulunmak, onlarla iletişim içinde olmak zorundadır.
İşte bu sosyal birliktelik onu hiçbir yaratıkta görülmeyen biçimde çok boyutlu ve karmaşık davranışlara sahip kılmıştır.
Böylece yaradılış zorunluluğu olarak kurduğu toplum da kendisi gibi karmaşık bir özellik arz etmekte ve geniş bir ilişki ağı halinde karşımıza çıkmaktadır. Bu iş birliği ve alışveriş hem maddi ve hem de manevi alanda olmaktadır. Bu sebepten insan yaşadığı topluma sıkıca bağlanmakta, toplumun tüm norm ve değerleri kendisini etkilemektedir. Dinini, dilini, giyimini, kuşamını, estetik anlayışını, ahlak kurallarını, zevklerini büyük oranda içinde yaşadığı toplumun norm ve değerleri tayin etmektedir. Zaten bu günkü ilimde , insanın davranışlarını etkileyen unsur olarak genetik yani kalıtımdan sonra çevreyi etkin olarak kabul etmektedir.
Davranışlarımızın temelinde, birer itici güç olarak, toplum aracılığı ile oluşan taklit, telkin, örf-adet ve şartlanmanın büyük oranda etkisi bulunmaktadır. İnsanın alışık olmadığı kendisine yakın bulmadığı şeyler kabul etmesi doğal olarak adeta imkansızdır. Fert alışık olmadığı şeyleri kabul etse de , toplum tarafından yadırganmak suretiyle mahkum edilerek yalnızlığa itilmektedir. Buna örnek olarak peygamberlerin getirdikleri hak mesajları toplumlarının yadırgaması ve kabulde direnç göstermelerini verebiliriz. Bu konu Kur’an’da yoğun olarak işlenmektedir.
Şimdi bunların Kur’an’da ele alınış şeklini önce bir çizelgede ve özet halinde görelim:
Yaratılıştan  Olan  Sosyal Zaaflar
Sıra No:..........K O N U...............................................Kaç Defa Geçtiği
1................. MÜCADELE ETMEK................................................12
2................ ZULÜM ETMEK......................................................10
3................ TAKLİT VE ATALARA TAPMA........................................  7
4................ KAN DÖKMEK..........................................................6
5................ CEHALET...............................................................5
TOPLAM...............................................................................40
TAKLİT,  Başkasının sözünün delilsiz olarak biri tarafından kabul edilmesidir.
İnsan doğasında taklide karşı bir eğilim bulunmaktadır. Bu sebepten hayatının ilk dönemlerinden itibaren taklit sayesinde davranışlarına yön verecek bilgileri çevresinden öğrenmektedir.
Her topluluk örf ve adetlerini, geleneklerini ve medeniyetini tamamıyla taklide borçludur.
Taklidin birer ürünü olan örf ve adetin ataları taklit etmek suretiyle oluştuğunu ve bunun insanların önemli zaaflarından biri olduğunu söyleyebiliriz. Atalar gibi davranmak bir çeşit kültür olmaktadır.
Kur’an bu etkiyi doğrular:
" Onlara ( müşriklere ) Allah’ın ,indirdiğine uyun dense, ‘ Hayır ! Biz atalarımızı üzerinde bulduğumuza uyarız ! ‘ derler. Peki ama, ataları bir şey düşünmeyen, doğru yolu bulamayan kimseler olsalarda mı ? " ( 2 / 170 )
İslâm literatüründe CEHALET kavramı ilmin zıttı olarak kullanılmıştır. Kur’an’da şu anlamları da içermektedir:
    Puta tapma eğilimi ---  İlâhi emirlere karşı direnme,  İlâhi emirlerle alay etme --- Homoseksüellik  Şehvete eğilim ---   Allah’ın azabını cesaretle isteme ---   Egoizm ve neme lâzımcılık ---  Müstehcen giyiniş ve davranı --- Ateşli bir milliyetçilik ve gurur --- Keyfe göre yaşayış ve buna dayandırılan hukuk sistemi
" Ey inananlar, size yoldan çıkmış bir adam, bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. (...) " ( 49 / 6 )
" Peygamberlerimiz onlara açık mucizelerle gelince, onlar kendilerindeki bilgiden dolayı şımardılar da alaya aldıkları şey kendilerini sarıverdi. " ( 40 / 83 )
ZULÜM   dilimizde her hususta haksızlık etmek  anlamına gelmektedir.
Ayrıca: Haktan yüz çevirerek bâtıla yönelmek -- Haddini tecavüz ederek bir şeyi bulunması gereken yere değil de, başka bir yere koymak --- Karanlık --- Küfür ---Şirk --- Kötülük ---  Baskı --- işkence,
Anlamlarını da kapsamaktadır. Kur’an özellikle tevhid (Allah’ın Birliği ) gerçeğini parçalayan sebebi de zulüm kelimesi ile ifade etmektedir.
" Doğrusu şirk ( Allah’a ortak koşma ) büyük bir zulümdür. " ( 31 / 13 )
" Ancak şunlar aleyhine yol vardır ki, insanlara zulmederler ve yeryüzünde haksız yere saldırırlar. İşte böylelerine acı bir azap vardır. " ( 42 / 42 )
Birisini küçük düşürmek,utandırmak, ona galip gelmek, taşkınlık ederek söz ile aciz bırakmak anlamlarına gelen mücadele kavramı Kur’an’da; tavsiye edilen ve yerilen mücadele olmak üzere farklı iki alanda kullanılmaktadır. Ve Kur’an’ın bizzat kendisi inançsızları ikna etmeğe yönelik mücadelede bulunmaktadır
" Hikmetle ve güzel öğütle Rabbi’nin yoluna çağır ve onlarla güzel bir biçimde mücadele et. ( ... ) " ( 16 / 125 )
" Biz Resulleri, sadece müjdeciler ve uyarıcılar olarak göndeririz. Kâfir ( inançsız ) olanlar ise , hakkı bâtıl ile ortadan kaldırmak için mücadele verirler. (... ) ( 18 / 56 )
Kur’an’da insanın kan dökücülük zaafı konusunda Şu anlatılmaktadır: Allah yeryüzünde bir halife yaratacağını meleklere bildirmişti. Ancak yaratılmadan önce insanın bu zaafını fark eden melekler Allah’a karşı şöyle söylemişlerdi:
" Hatırla ki Rabbin meleklere, ‘ Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım ‘ dedi. Onlar, ‘ Biz hamdinle seni tesbih ( anma ) ve takdis ( kutsama, ululama ) edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek insanı mı halife kılıyorsun ? ‘ dediler. Allah ‘ da onlara ‘ Sizin bilmeyeceğinizi herhalde ben bilirin ‘ dedi. " (2/30 )
Sonradan Edinilen Sosyal Zaaflar
Sıra No:.............................. K O N U..... .....................Kaç Defa Geçtiği
1.......................................KİBİR..........................................25
 ..............................Büyüklenme............................................13
...............................Başkalarını küçük görme, alaya alma ...............6
...............................Kaş göz işaretlerinde bulunma, dil ile incitme ....3
...............................Başa kakma...............................................1
..............................Ayıplama...................................................1
...............................Kötü lakap takma........................................1
2.....................................RİYA İkiyüzlülük )..............................19
...............................İtikadî riya : Münafıklık( İnançta riya ) .............16
...............................Ameli riya (Davranışlarda riya)........................3.
3 ....................................YALANCILIK........................................17
...............................Yalancılık.................................................11
...............................iftira .......................................................2
..............................Yalan şahitlik ..............................................2
..............................Koğuculuk ( Laf taşıma )..................................1
4...................................FİTNE.................................................15
5...................................HASET..................................................7
6..................................KABALIK................................................5
7................................. AYIP ARAŞTIRMA.......................................5
8........... ......................HAİNLİK.................................................3
9............ .....................GIYBET..................................................3
10................................ İÇKİ.....................................................3
11........... .....................AZGINLIK..............................................2
12.................................FESAT...................................................1
13.................................KUMAR VE ŞANS OYUNLAR..........................1
===========================================================
13.......... TOPLAM....................................................................106

KİBİR;
  • Küçüklüğün zıttı anlamındadır --- Büyüklük, ululuk taslamak ---  Bir insanın yalnız kendisini beğenerek diğerlerinden üstün görmesi --- Yalnız kendisine ait olan meziyetleri takdir etmesidir

  • Kur’an’da kibir üç şekilde ele alınmaktadır.
---- Allah’a karşı ;
" Rabbiniz dedi ki : Bana dua edip yalvarın ki kabul edip karşılık vereyim.
Doğrusu Bana kulluk etmeyi gururlarına yediremeyenler, zillete uğrayıp aşağılanarak Cehennem’e gireceklerdir. " ( 40 / 60 )
---- Resullere karşı ;
" Dediler ki : ‘ Bu Kur’an, iki şehirden bir büyük adama indirilse olmaz mıydı ? ‘ "( 43 / 31 )
--Kullara karşı;
" Çünkü onlar yeryüzünde büyüklük taslamak ve kötü tuzaklar kurmak istiyorlar. (...) " ( 35 / 43 )
 BAŞKALARINI  KÜÇÜK GÖRME;
Başkasını hiçe saymak,hakaret etmek,
*Gülünecek tarzda birisinin noksanlıklarına ve ayıplarına dokundurmak,
*Maskaralığa almak, eğlenmek, anlamlarını kapsar
 ALAYA ALMA ise: Gizli olarak küçük düşürmek gayesi ile birisine laf dokundurmak ---Taşlamak, alaya almak ---  Gıyabında ( bulunmadığı yerde ) mizahta bulunmaktır.
" İşte siz onları ( müminleri ) alaya aldınız. Sonunda bu davranışınız size beni unutturdu; Çünkü siz onlara gülüyordunuz. " ( 23 / 110 )
AYIPLAMAkınamak, bir mecliste ( toplulukta ) birisini kaş göz işaretleri ile küçük düşürmek, anlamında bir sözdür.
" Onlarla ( müminlerle ) karşılaştıklarında kaş göz hareketi ile alay ederlerdi. Yandaşlarına döndüklerinde inananlarla alay etmenin zevkini tadarlardı. " ( 83 / 30 )
 KÖTÜ LAKAP TAKMAkibrin göstergesi bir davranıştır. Toplumdaki fertlerin birbirlerine karşı nefret etmelerine ve düşmanca tavır almalarına sebep olur.
" (...) Kötü lakaplarla sataşıp atışmayın. İmandan sonra fâsıklık ( günahkarlık ) ne kötü addır. (...) ( 49 / 11 )
 BAŞA KAKMA; Birisine yapılan iyiliği ağırlaştırmak, başa kakmaktır.
 Verdiğini iftihar ve kibir vasıtası yapmak suretiyle nefrete sevk etmek,İyiliği hiçe indirmektir.
" Ey iman edenler ! Sadakalarınızı, malını insanlara gösteriş için harcayan,Allah’a ve ahiret gününe inanmayan bir kimse gibi başa kakmak ve incitmek suretiyle heder etmeyin ( boşa çıkarmayın ) (...) " ( 2 / 264
YALAN; bir şeyin mevcut halinin aksine bir haber vermektir.
" (...) Siz zandan başka bir şeye uymuyor ve siz sadece yalan söylüyorsunuz. "( 6 / 148 )
" Onlar ki, yalan yere şahitlik etmezler (...) ( 25 / 72 )
 İFTİRA Toplumda büyük bela ve zararlara sebep olan, insanın şerefini ihlal eden suçlardan biri olması sebebiyle Kur’an, buna giden yolları kapatmak amacıyla günahkarların getirdikleri haberlerin iyice araştırılmasını tavsiye etmektedir.
" Ey iman edenler ! Eğer fâsıkın biri size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa sataşırsınız da sonra yaptığınıza pişman  olursunuz ''
 KOĞUCULUK,
-- Fesatlık yapmak,
-- Ara bozmaya gayret etmek amacıyla şahıslar arasında söz götürüp, getirmek, 
-- Sözü yalanlarla süslemek, anlamındadır.
Fesat, bozulma ve bozgunculuk anlamlarında bir kelimedir.
Kur’an bu zaafımızın yaratılıştan olduğuna işaret etmektedir.
" Hatırla ki: Rabb’in meleklere, ‘ Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım ‘ dedi. Onlar, ‘ Biz hamdinle sana tesbih ve seni takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek insanı mı halife kılıyorsun ? ‘ dediler. Allah’da onlara ‘ sizin bilmeyeceğinizi herhalde ben bilirim ‘ dedi. "( 2 / 30 )
FİTNE, Zorluk ile karşı karşıya getirmemek anlamındaki bu söz Kur’an’da;
· Allah’ın ayetlerini engellemek,
· Sapıklığa götürmek,
· Günah işemek,
· Bela ve musibet sebep olacak davranışta bulunmak,,
· Cehennem ateşinde yanmak,
· Delilik gibi anlamlarda kullanılmıştır.
" (...) Fitne çıkarmak adam öldürmekten daha kötüdür. (...) " ( 2 / 191 )
" Hatırla ki: Rabb’in meleklere, ‘ Ben yeryüzünde bir halife yaratacağım ‘ dedi. Onlar, ‘ Biz hamdinle sana tesbih ve seni takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek insanı mı halife kılıyorsun ? ‘ dediler. Allah’da onlara ‘ sizin bilmeyeceğinizi herhalde ben bilirim ‘ dedi. " ( 2 / 30 )
Önceden de fitne çıkarmak istediler ve sana nice işleri ters çevirdiler. " ( 9 / 48 )
 HASET; Allah’ın şahıslara verdiği bazı üstün vasıflar ve nimetlere tahammül etmeyerek o nimetin sahibi olan müminden, verilen şeylerin yok olması veya kendisine geçmesini isteme duygusudur.
İnsan doğal olarak hemcinsine ( aynı cinsten olana ) karşı üstün olmak arzusuna sahip olduğundan bu duygunun insan tabiatından kaynaklandığını söylemek mümkündür. Çünkü bu duygu sayesinde insanlar hayırlarda da yarışabilirler. Bu sebepten hasedi ikiye ayırmak gerekir.
 İmrenme ve iyilikte yarışma : Kişinin mümin kardeşine verilen nimetin onun elinden gitmesini istemeksizin bir benzerinin kendisine verilmesi isteğidir. Ayrıca kişinin üstün insanlara benzeme ve onların grubuna dahil olmak hususunda başkalarına zarar vermeksizin nefsiyle yaptığı mücadele de bu kapsama girer. Kur’an bu duyguyu yasaklamamış ve teşvik etmiştir.
 " Yarışanlar yarışsınlar. " ( 83 / 26 )
 ÇEKEMEMEZLİK: Haram olup, kınanan bir davranıştır:
" Size bir iyilik dokunsa onları tasalandırır. Size bir kötülük isabet etse onlar sevinirler. Eğer sabreder ve Allah’ta saygı ile korkarsanız, onların hilesi size hiç de zarar vermez. (...) " ( 2 / 105 

Kur'an nasıl bir kitaptır ? // 3 // NASIL OKUNMASI GEREKTİĞİNİ DE AÇIKLAYAN KİTAPTIR...

 


Bu yazımda  '' Kur'an okuma '' dan kastım tabii ki  Arapça orijinalinden - anlamayarak - okuma değil, meal veya tercümesini - anlayarak okuma - olduğunu hemen belirteyim : Kur'an ele aldığı konuları çok detaylı ve her yönü ile ele alan, inceleyen bir kitaptır. Fakat bugünkü bilimsel yaklaşım açısından  tek dezavantajı bir konu hakkındaki hükümlerinin derli toplu bir arada değil, tüm Kur'an'da dağılmış durumda olmasıdır. Bu sebepten Kur'an'ın bir konu hakkında ne hüküm verdiğini tam görebilmek için, o konu ile ilgili tüm ayetlerini topluca bir araya getirip görmek gerekir.. İşte bu yapıldığında Kur'an'ın ne denli muhteşem bir kitap olduğu görülüyor..

Kur'an'ın vahyinden yaklaşık 1450 yıl sonra bugün  Kur'an'ın nasıl okunmasının daha verimli ve faydalı faydalı olacağı konusu ne yazık ki hala gündemimizde.ve sürekli tartışılıyor. Konuya, Kur'an harf ve sözcüklerinin kutsal olduğu ve bu şekilde okunmasının daha sevap olduğuna inanan ve savunan, anlamını geri plana iten anlayış var; vahyinden bu güne inatla bu mantık dışı tutumunu sürdürüyor.  Son 50 senedir de bu görüşün tam karşısında, Kur'an'ın anlamının esas olduğu gerçeğini fark etmiş  ve benimsemiş, ikinci bir grup Müslüman var. Sayıları gittikçe artıyor.  

Bu yazımda Kur'an okuma konusundaki Kur'an hükümlerini bir arada topluca görerek değerlendirmeye örnek bir çalışmayı ele alacağım: Bu konuda benim belirleyebildiğim en önemli kaynak eser PINAR YAYINLARI'ndan Recep Aykan'ın hazırladığı benim elimde 2002 tarihli 3. baskısı olan, -- büyük boy  ciltli -- 1040 sayfa hacmindeki  ''  KELİME VE KONULARINA GÖRE ALFABETİK  KUR'AN FİHRİSTİ  eseridir. Bu eseri ayrıca tanıtan bir yazı yayınlayacağım. Bu eserin 783. sayfasında  '' OKUMAK/ OKUTMAK '' başlıklı bölümü Kur'an okuma ve okutma konusunu işliyor. 5 büyük sayfada. Ben fikir vermek üzere konunun bir kısmını içeren bölümünü vereceğim bu yazımda. Tamamını vermeğe kalksam en az 20-25  adet A4 sayfası hacme ulaşacak bu yazım.

Önce  büyük  harfler ayetlerin mesajı --  altında  bu mesajı içeren ayetlerin meallerini sure ismi ve ayet numaraları ile vereceğim :

KUR'AN OKUMAK FARZDIR:

**** ( De ki;)  Ve bana Kur'an okumam ( emredildi )  ( Neml / 92 )
****  Kur'an'ı sana farz kılan Allah, Seni döneceğin yere elbet döndürecektir. ( Kasas/ 85 )

KUR'AN'I OKUYAN KİŞİ, FADALANABİLMESİ İÇİN, OKUDUĞU ŞEYE ÖNCE KENDİSİNİN TAM İNANMASI  GEREKİR. 

****  Bakara/ 121 **** Ali İmran /7   ****   Yusuf / 111  *** Neml/77
****  Fussilet/44  **** Casiye/20 

KUR'AN'I  OKUYACAK  KİŞİ --  Mümkünse -- ONU GECE SAATLERİNDE SAKİN ORTAMDA  OKUMALIDIR.

**** Çünkü gündüzleri seni uğraştıracak işlerin vardır.  ( Müzzemil / 6 - 7 )
****  Sabahlar Kur'an okumak da çok iyidir. ( İsra/ 78 )

KUR'AN'I ANLAYABİLMESİ; YAŞAYABİLMESİ İÇİN ANLADIĞI DİLDEN OKUMALİIDIR

****  Biz onu ( kendi dilinizde )  bir Kur'an indirdik ki  anlayasınız.  ( Yusuf /2 -- Ra'd/ 37 )
**** Eğer biz onu yabancı bir dilde Kur'an yapsaydık derlerdi ki, ayetler anlayabileceğimiz bir dilde  açıklanmalı değil miydi ? Arap'a yabancı bir söz mü geliyor ? ( Fussilet / 44 )
****  Biz O'nu  ( Kur'an'ı ) yabancılardan birine indirseydik de, O'nu onlara okusaydı, ona inanmazlardı  (***  Şuara/198 - 199 ****  Şura/7 )

KUR'AN'I OKUYAN KİŞİDE  '' KUR'AN BENİM KİTABIMDIR, ONU BEN DE ANLAYABİLİRİM  ''  DÜŞÜNCESİ HAKİM OLMALIDIR
*
***  Allah, size Kitabı açıklanmış olarak indirmiş iken, ben ondan başka hakem mi arayayım ?  ( En'am / 114 )
****  Apaçık kitaba and olsun  ( *** Duhan/ 2 )
****  Gerçekten size Allah'tan bir nur ve açık bir kitap geldi  ( *** Nisa / 15 )
****  Bunla apaçık kitabın ayetleridir.( Yusuf /1 *** Şuara / 2 )
****  Kur'an açıklayıcıdır  ( Yunus / 37  *** İsra / 41 )
****  Kur'an'da korkulacak, sakınılacak şeyler açıklandı. ( Ta-Ha / 113 )
****  Kur'an apaçık delil / belge dir  ( *** En'am / 157 )
****  Kur'an'da açık mesaj var.  ( *** Enbiya/106 )

KUR'AN'I  OKUYAN KİŞİ DÜŞÜNEREK OKUMALI VE AYETLERDEN ÖĞÜT ALMALIDIR

( ***  Bakara / 219 ***  266 ***  Ali İmran / 7 *** 118 *** 191  *** Nisa / 82 *** / Maide / 18  
*** / En'am / 50 ***  A'raf /176 *** 184  *** Yunus/ 24 *** Ra'd / 3 *** Nahl /11 ***  44 *** 69 
İsra /41 *** Enbiya /10 *** Rum / 8 *** 21 *** Sebe/ 46 *** Zümer / 42 *** Casiye / 13 
*** Haşr / 21

KUR'AN'I OKUYAN KİŞİ, KUR'AN'IN YETERLİ VE TAM OLDUĞUNA, EKSİK OLMADIĞINA, KUR'AN'IN  TÜM İHTİYAÇLARINA ÇÖZÜM GETİRECEĞİNE  İNANMALIDIR

***  Kendilerine okunmakta olan kitabı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu ?  
( Ankebut / 51 )
***   Kur'an'da her örnekten açıklama var  ( *** İsra/89 ***  Kehf / 54 *** Zümer/27 )
***  Biz kitapta hiç bir şeyi eksik bırakmadık.  ( *** En'am / 38 )
***  Kitapta her şey var   ( Sebe / 43 )

KUR'AN'I  OKUYAN VE AÇIKLAYANLAR  DİNLEYİCİLERDEN  ÜCRET İSTEMEMELİDİRLER Kİ  OKUDUKLARI KUR'AN, DİNLEYİCİLER ÜZERİDE ETKİ BIRAKSIN

( *** Yusuf / 104  *** Furkan / 57 )

KUR'AN'I  OKUYANLAR  YAŞAMALIDIRLAR Kİ OKUDUKLARI İLE ÇELİŞKİYE DÜŞMESİNLER.  ÇÜNKÜ KUR'ANI GEREĞİ GİBİ OKUMAK  ONU YAŞAMAK DEMEKTİR.

(***  Bakara / 21  *** 44 )

KUR'AN'I OKUYAN KİŞİ ONUN BÜTÜNÜNE İNANMASI  VE KUR'AN  BÜTÜNLÜĞÜNDE YAKLAŞMASI GEREKİR.  ( Bakara / 85 )

KUR'AN'I  OKUYAN KİŞİ, KUR'AN'IN HÜKÜMLRİNE TESLİM OLMASI; ONLARI ERTELEMEDEM YAŞAMINA GEÇİRMEĞE  ***  Salih amellerde bulunmaya yani  olumlu  davranışlar gerçekleştirmeğe   GAYRET ETMESİ GEREKİR

( ***  Maide / 44 - 45 *** 47  *** A'raf /3 *** isra /9 *** Hadid / 16 - 17 *** Bakar /44 )

KUR'AN'I  OKUYAN VE TEBLİĞ EDEN KİŞİNİN, KUR'AN'I HİÇ BİR İDEOLOJİNİN BASTIRAMAYACAĞINA İNANMAASI  GEREKİR...

***  O ( Kur'an )  aziz, değerli ( eşsiz ) bir kitaptır.  Ne önünden ne de arkasından onu boşa çıkaracak  ( etkisiz kılacak ) bir söz gelemez.!...  ( *** Fussilet / 41 - 42 )

KUR'AN'DAN  BİR ŞEY OKUDUĞUNDA  ALLAH  ŞAHİDDİR...  ( *** Yunus / 61 )

14 Ağustos 2023 Pazartesi

Kur'an Nasıl Bir Kitap // 2 // DİNİN MESLEK EDİNİLMESİNİ ve DİN ADAMLIĞINI YASAKLAYAN KİTAPTIR

 



HADİD / 26 -- Gerçek şu ki, Biz Nuh'u ve İbrahim'i elçimiz olarak gönderdik, soylarına da peygamberlik ve kitap da verdik. Ancak buyruklarımızı tebliğ edenlerin bir kısmı doğru yolu bulurken ise  çoğu bunu önemsemeyip yanlış yolda olmaya devam ettiler.

HADİD / 27 -- Sonra onların ardından bildirilenler yine aynen tebliğ etmek üzere sıra ile başka elçiler de gönderdik. Örneğin Meryem oğlu İsa'yı da elçi olarak gönderdik ve İsa'ya İncil'i verdik. İsa'yı izleyenlerin gönüllerine şefkat ve merhamet koyduk. Fakat kendileri bir ruhbanlık -- din adamlığı -- sınıfı ortaya çıkardılar Halbuki Biz böyle bir ruhbanlık -- din adamlığı  -- grubu oluşturmalarını bildirmemiştik. Onlar bu ruhbanlığı sözde Allah'ın rızasını kazanmak düşüncesi ile ortaya çıkardılar. Ama ona da hakkıyla uymadılar. Bu nedenle de kitap sahiplerinin çoğu yanlış yola yöneldiler ve ancak çok az sayıdaki gerçekten iman etmiş olanlara, karşılık olan  ödüllerini verdik
 
*************************************************************************

Bu meali yazan Gazi Özdemir'in açıklaması:

Ruhban sınıfı TEVBE / 34' de, zaman içinde insanlar Allah ile aldatma ve menfaatlerine alet edip dini istismar etme yolunu seçen ve vahiy kitaplarını anlatmayı meslek edinmiş, Allah'ın rızasını öncelemeyerek konumlarını istismar etmiş olan bir grup din adamı olarak tanımlanmaktadır.

LEYL / 20. ayette belirtildiği gibi, her işde daima Allah'ın rızası ön planda tutulacaktır. İşte bunlardan Allah'ın rızasını ön planda tutmak yerine, kendi menfaatlerini ön planda tutanlar kastedilmektedir. Bu nedenle buradaki -- tavsiye özellikli Kur'an kesin  hükmü:  '' Allah'ın rızasını öncelemeyen RUHBAN - DİN ADAMI  meslek sınıfı  oluşturmayın '' olmaktadır.
Dolayısıyle burada Hz. Muhammed ve 4 Halife Döneminde olduğu gibi  '' dini bilgiler ve din tarihi ile uğraşan veya Kur'an'ı bulunduğu toplumun ana dillerine göre hazırlayıp insanların -- anlayarak okumalarını -- sadece Allah'ın rızasını gözeterek -- dini bir meslek edinmeyen ve ücret almaksızın çabalayan kişilere  izin verilecektir.
************************************************************************

Peygamberimiz ve takip eden 4 halife döneminde hepsinin  geçim kaynağı olarak bir meslekleri vardı. Bu dini görevlerini ücretsiz olarak  ve başka hiçbir maddi ve manevi menfaat karşılığı olmadan yürüttüler...
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

'NOT: Nörolog Prof. Dr. GAZİ ÖZDEMİR -- Şira Yayınları -- '' Allah'ın Tek Dini İslam'a SON DAVET

KUR'AN NASIL BİR KİTAPTIR ? // 1 // Akla en çok önem veren kitap

 



KUR'AN AKLA EN ÇOK ÖNEM VEREN İLAHİ KİTAPTIR !...

Canlıların çoğunda beyin vardır. Ama insandaki beyin farklıdır. Yaratıcımız kendi ruhundan üflemiş, özelliklerinden bir kısmı ve özellikle akıl cevheri ile insanı donatmıştır. Ama insan bu akıl cevherinden yeterince faydalanmıyor ve onu gereğince kullanmıyor. Yaratıcımız   ''  AKLINIZI KULLANMAYACAKCAK MISINIZ  ?  '' sorusunu Kur'an'da  tam 12 defa tekrarlıyor...

Kur’an’da akıl kelimesi 49 yerde geçmektedir. İsim şeklinde değil ‘’ akıl yürütmek – akıl erdirmek – aklı kullanmak ‘’ şeklinde ve fiil halinde:

***  ‘’ Yine de aklınızı  kullanmayacak mısınız ? ‘’  ( 3/65, 23/80, 37/138 )

***  ‘’ Onların çoğu işitir ya da aklını kullanır mı sanıyorsun ?  ( 25/44 )

***  ‘’ Bunda aklını kullanan bir toplum için ayetler ( deliller ) vardır ‘’   ( 13/4 ) 

Ayrıca 18 yerde ‘’ Akıl sahipleri ve üstün akıl sahipleri ‘’ şeklinde hitaplar, uyarılar vardır:

***  ‘’ Akıl sahipleri, eski milletlerin terk edilmiş harabe yurtlarına bakarak ibret alırlar. ‘’  ( 20/128 )

***  ‘’ Ey akıl sahipleri benden korkun! ‘’  ( 2/197 )

***  ‘’ Akıl sahipleri, kötülüğü iyilikle savarlar. ‘’  ( 13/22 )

Yüce Allah’ın akıl ile ilgili mesajlarına devam edelim:

***  ‘’ Kur’an’ı akıl erdiresiniz diye, kendi dilinizde ( Arapça ) indirdik. ‘’  ( 12/2, 13/37 ve 9 ayette )

***  ‘’ Biz o Kur’an’ı senin dilinde indirerek kolaylaştırdık ki, düşünüp öğüt alsınlar diye ‘’ ( 44/58 ) 

Yukarıdaki iki ayette görüldüğü gibi Kur’an’ın Arapça dilinde indirilme sebebi Arap kavmine ve Arap bir peygambere indirilmesidir. İndirilme sebebi de düşünüp öğüt alınması içindir. Tüm bu mesajlara rağmen, Bazı Müslümanların Kur’an’ı öğrenme ile ilgili çabalarını, Kur’an’ı anlamaktan ziyade hala,  Arapça orijinalinden anlamayarak okumaya yoğunlaştırılmasını ve bunu ibadet zannetmelerini anlamak mümkün mü ? 

Aklını kullanmayanlara Allah’ın ne gözle baktığını öğrenmek ister misiniz?

O halde buyurun:

***  ‘’   ... Sen onlardan çoğunun söz dinleyip akıl ettiklerini sanıyor musun ? Oysa onlar hayvanlar gibidirler, hatta daha da sapıktırlar.  ‘’ ( 7/179, 25/44 )

***  ‘’ Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; bundan dolayı akıl erdiremezler ‘’ ( 2/171 )

Görüldüğü gibi aklını kullanmayanları Allah, sağır, kör, dilsiz, sapık ve hatta hayvan olarak değerlendiriyor ve kızıyor, ve cezasını açıklıyor:

***  ‘’ Allah pisliği ( azabı ve rezilliği ) aklını kullanmayanlara verir. ‘’  ( 10/100 )


APTALLAR -- ŞİZOFRENLR -- CAHİLLER

    ================================== APTALLAR .:: Aptal Olduğunu ŞİZOFRENLAR ::  Şizofren Olduğunu C A H İ L L E R  :::: C a h i ...