12 Eylül 2022 Pazartesi

Kur'an'ın benzersiz üslubunu '' yansıtan '' meale örnek : KIYAMET SURESİ




Üslup, sanatçının düşünürün, yazarın işini yaparken oluşturduğu kendine özel ifade ve topluma aktarım şeklidir. Kur'an'ın Arapça özel metninde  o dile özel ve güzel anlatım ve ifade sanatları kendini gösterir. Özellikle şiirsel üslup dikkati çekmektedir Araplar ve Arap diline yeterince vakıf  yabancı kişiler bu  farklı ve özel ifade tarzını, görebilir ve sezinleyebilirler. Fakat, sıradan okuyucuların bu  güzelliklere ulaşması, hissetmesi zordur.  En önemlisi de Arapça'dan başka bir dile aktarılması çok daha zordur. İşte bu günkü yazımda bu konu ile ilgili sıra dışı bir örnek meal çalışmasını ele alacağım..

2 - 3  hafta önce Süleyman Sırrı'dan (6236sss.blogspot.com)  linkindeki sitemde bir Kur'an adamı R.İhsan Eliaçık 'ın YAŞAYAN KUR'AN  isimli  Tefsirli Mealini tanıtır kısa bir yazı yayınlamıştım. Geçmişte kitapçılarda arayıp da bulamadığım bu eserini 1 ay kadar önce buldum ve hemen aldım. Çünkü 37 senedir devam eden  Kur'an'ın en doğru  anlamına ulaşma yolculuğumda, İnternet yayınlarında İhsan Şenocak dikkatimi çekmiş ve onun  mealinden haberim olmuştu. 1050  büyük boy sayfa hacmindeki eseri incelemeğe başlamış, etkilenmiş ve dikkat çekiçi bulduğum için size tanıtmak istemiştim. 

Eser hala elimden düşmüyor, bulabildiğim sakin zamanlarda  incelemeğe devam ediyordum. Kitaptaki sureler, vahiy sırası ile ele alınıyor. Tabii ki önce Mekke'de inzal başlangıcındaki MEKKİ SURELER karşınıza çıkıyor. Bu surelerin özelliği kısa,  sert ve net ifadeleri  olan ayetleri içermesi.  Eserin 169. sayfasına geldiğimde inzal sırası 29 fakat bugünkü Kur'an'da 75. sırada olan KIYAMET SURESİ karşıma geldi. Okumaya başladığımda  irkildim. Baştan sona 40 ayeti de Kıyameti işleyen bu surenin  Kıyamet olayını  adeta yaşattığını  fark ettim. Tertemiz net bir Türkçe, Yazar her kelimeyi oya titizliğinde işlemiş, kök kelimeleri  Kur'an'da ilk  defa geldiğinde  tek tek ele almış, Arapça'daki o kökten tüm üretilmiş ve türetilmiş kelimelerinin  dilimizdeki en uygun  anlamlarına ulaşmış, o ayetteki anlamını  -- kanımca -- en doğru şekli ile vermiş.

Dediğim gibi bu güne kadarki ömrümün hemen yarısını Kur'an'a adamış bir kişi olarak görüşüm odur ki, Türkçemizde  Kur'an meali ve tefsiri olarak en ciddi ve güzel çalışmayı bu İhsan Bey arkadaşımız yapmış. Yazar  her sure mealini  anlam geçişlerini  dikkate alarak bölümlere ayırmış. Kıyamet Suresini de 4 bölüm olarak işlemiş. Şimdi  yazarın sunumuna paralel olarak bu sure mealini beraber inceleyelim:

------------------------------------------------------------------------------------------------------------


K I Y A M E T    S U R E S İ    


*********  KIYAMET  NE  ZAMAN ?  ( 1 - 6 )  ***********

SEVGİ VE MERHAMETİ SONSUZ ALLAH'IN ADIYLA 

1 --- ( Kıyamet ) günü dile gelsin ! )   ******

2 --- Vicdan azabı çeken nefis dile gelsin !

3 --- ''  İnsan kemiklerini tekrar bir ara getiremeyeceğimizi mi sanıyor ?

4 --- Evet ! Onu parmak uçlarına kadar yeniden var etmeye kadiriz ''

5 --- Fakat insanoğlu önündeki gerçeği inkara kalkışıyor.

6 --- Soruyor: '' Şu kıyamet günü ne zaman gelecekmiş ? ''

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bir yazılı eserin edebi özellikle şiirsel özelliğini yukarıda belirttiğim gibi başka bir dile aktarmak çok zordur. Bu sure mealini başka meallerle karşılaştırdım. Çok farklı. Sizde bunu yapın göreceksiniz.

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


*******   HER ŞEYİN ORTAYA ÇIKACAĞI GÜN   ( 7 -  19 )   ******

7 ---  Şimşek çakıp gözler kamaştığında ...

8 ---  Ay tutulup karanlığa gömüldüğünde ...

9 --- Güneş ve ay bir araya getirildiğinde ...

10 -- İnsan o gün  '' Nereye kaçmalı ? ''  diye hayıflanıp sorduğunda ...

11 -- Hayır ? Kaçacak hiç bir yer yok !

12 -- O gün varıp sığınılacak tek yer Rabbindir.

13 -- O gün insana, yaptığı yapmadığı her şey haber verilecek.

14 -- Dahası insan mazeret arayıp yaptıklarını gizlemeye çalışsa da ...

15 -- Bizzat kendi vicdanından kaçamayacak.

16 -- Öyleyse aceleye getirip yaptıklarına mazeret arayıp durma.

17 -- Çünkü yaptıklarının bir bir anlatılması Bize aittir.

18 -- Yaptıklarını bir bir anlattığımızda sen sadece dinle.

19 -- Yapıp ettiğin her şeyi açıklamak Bize aittir.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Lütfen dikkatle inceleyin. Her kelime yerli yerinde. Hiç bir anlaşılmayan kelime ve ifade yok.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------


****** ' ŞİMDİ' Yİ SEVEN  ' SONRA' YI  BIRAKANLAR    ( 20 - 25 )

20 -- Hayır ! Siz hep şimdi olanı seviyorsunuz.

21 -- Sonra'yı bırakıyorsunuz.

22 -- Bazı yüzler o gün sevinçten parlayacak.

23 -- Rablerinden umacaklar.

24 -- Bazı yüzler ise o gün mosmor kesilecek.

25 -- Kemiklerini çatırdatacak yaman bir hesabın gelmekte olduğunu anlayacaklar.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Bu şiirsel , ahenk, uyum ve güzellik işte kısa kelime ve anlatımı içeren MEKKİ AYETLER'de  daha kolay ve mümkün.  Medine de inzal olan uzun ayet ve uzun ifadeler de pek mümkün değil.  MEDENİ  AYETLER'e de bir göz attım. İfade rahatlığı güzelliğ devam ediyor.. Ama şiirsel özellik yok.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


********   ÖLÜM, EŞİT YARATILIŞ VE YENİDEN DİRİLİLİŞ  ( 26 - 40 )  ********

26 -- Hayır ! Ne zaman ki can boğaza dayanır ...

27 -- '' Tabip yok mu ? '' diye bağrışılır ...

28 -- Ayrılık vaktinin geldiği anlaşılır ...

29 -- El ayak birbirine dolanır ...

30 -- İşte o zaman kişi Rabbine geldiğini anlar.

31 -- Gel gör ki ne verdi, ne de destek oldu.

32 -- Bilakis yalanladı, sırt çevirdi.

33 -- Hep kibirlendi; tarafı etrafı kendine yeter sandı.

34 -- Yazıklar olsun böylesine, yazıklar olsun!

35 -- Yazıklar olsun böylesine, yazıklar olsun !

36 -- İnsan başıboş bırakılacağını mı sanıyor ?

37 -- O akıtılan bir meni damlası değil miydi ?

38 -- Sonra bir pıhtı oldu, yarattı, şekil verdi.

39 -- Ve ondan erkek ve dişi iki eş var etti.

40 -- Öyle ise düşünün ! Bunu yapan, ölüleri diriltemez mi ?

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------- 

Bakın bu son bölümde Kıyametin dehşeti  çok sert, fakat rahatsız etmeyecek kulağa ve ruha uyum sağlayacak üslupta vurgulanmış. İhsan Beye  heyecanımı ve teşekkürümü ifade etmem gerekiyor.  

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------






10 Eylül 2022 Cumartesi

OSMANLI ECDADIMIZDIR, O' NA HAKARET SUÇ KAPSAMINA ALINMALIDIR !...





Tam 100 önce  9 Eylül günü, işgalci Yunan askeri  ülkemizden  def edilerek denize dökülmüştür. Bu herkesçe bilinen tarihi gerçeği,  hala içimizde olup ta ruhen bizden olmayan Tunç Soyer gibiler kabullenmek istemiyor. İzmir'in Kurtuluşu kutlamasındaki söyleminde,  sanki düşmanımız Yunan değil de  Osmanlı imiş ve o gün  denize Osmanlı dökülmüş algısı yapacak laf cambazlığına soyunuyor... İhanetin, hainliğin böylesine katlanılabilir mi ?

Osmanlı bizim Ecdadımızdır, atamızdır. Manevi değerimizdir öğüncümüzdür, gururumuzdur. 600 yıl süre ile en büyük imparatorluğu kurmuş, örnek bir adaletle egemenliği altındaki ulusları yönetmiştir. Bu gün her biri  devlet olan toplumları yalnızca birer vali ile....

Tabii ki her kişinin ve toplumun yaşamı tekdüze değildir, olumlu ve güzel geçmişinde hataları, yanlışları da, olmuştur. Bu olgu insanın olduğu  ortamda olağandır  600 yıllık dev bir imparatorluk sürecinde eksi puanlar, artı puanları yanında oldukça azdır... 

Manevi değerlerimizi  koruma altına alma, onlara saldıranlara, hakaret edenlere  haddini bildirme zamanı artık gelmiştir. Bu içte oluşturulan ve büyütülen ihanet ve  düşmanlıkları bugün fark edip durdurmazsak, yarın artık geç kalınmış olacaktır !...

Osmanlıya  hakaret ceza kanunumuzda suç kapsamına acilen alınmalıdır

22 Ağustos 2022 Pazartesi

Muhteşem Bir Tefsirli Meal ::::: YAŞAYAN KUR'AN :::::







 







77 yaşındayım, hayatımın son 37 senesinde önemli bir tutkum ve bununla ilgili inceleme araştırma çalışmalarım oldu. Günlük tabii yaşam aktivitelerimin dışında kalan, kendime ayırdığım zamanların ortalama  yüzde  yetmişinde bu tutku yaşamıma etken oldu  KUR'AN ve Kur'an'daki gerçek din...  Çünkü çocuk yaşlarımdan itibaren bizlere empoze edilen, dayatılan din ve ibadet ile ilgili bilgiler, söylemler genelde aklıma yatmıyordu, itirazlarım vardı,  kabullenemediğim konular oluyordu. 

Gençliğimin ilk yıllarımda, 18 - 24 yaşlarımda üniversite eğitimimdeki ders kitaplarının ve bazı  gazetede tanıdığım düşünür ve yazarların etkisi ile 5 - 6 yıl  devam eden süreçte sol ideolojiye yöneldim, etkilendim. Zamanla dini yaşamımızdaki olumsuzlukların, hatalı davranışların Kur'an'daki gerçek din ile ilgisi olmayan kabuller ve uygulamalar yüzünden olduğunu  anladım ve 40. yaşımdan itibaren yukarıda belirttiğim gibi Kur'an'a yöneldim. İnceleme araştırmalarım sonunda oluşan bilgi ve görüşlerimi, İnternet ortamında çeşitli blog ( günlük ) sitelerinde  paylaşmaya ve bu yazılarımın linklerini, Facebook ve Twitter gibi sosyal medya ortamlarında paylaşmaya başladım. Bunların en uzun süreli olanı Milliyet gazetesi blog sitesinde oldu. Tam 10 yıl sürdü . Bu sürede, yüzde 70 - 80 'i Kur'an konulu olmak üzere 1600 yazım yayınlandı ve bunlar toplam 3 milyonu aşkın sayıda okundu.
 
Ülkemizde Kur'an'a dayalı gerçek din konusu  -- etkin olarak -- gündemimize rahmetli  Prof. Dr.Yaşar Nuri Öztürk  hoca ile girdi. Akademisyen ilahiyatçılar Prof. Dr. Süleyman Ateş. Mehmet Okuyan , Bayraktar Bayraklı, Tıp Bilim adam Nörolog Gazi Özdemir ---  ve  akademisyen olmayan ilahiyatçı  Mustafa İslamoğlu Hoca ve R.;İhsan Eliaçık  ile devam etti. ---  bu alanda katkısı olan herkes toplumumuza çok değerli katkıda bulunmuşlardır. Allah hepsinden razı olsun. 

Bu güne kadar da 7 - 8 Meal ve tefsirli meal inceledim, faydalandım.  Son bir iki senedir de  Recep İhsan Eliaçık Hoca dikkatimi ve ilgimi çekmeye  başladı. İnternet ortamındaki yazı ve yorumlarından etkilenmeğe başladım. Kitapçılarda mealini 15 gün öncesine kadar bulamamıştım. Ve bir kitapçı da karşıma çıktı: YAŞAYAN KUR'AN -- Tefsirli meal . Satın aldım, inceledim. 15 gündür de elimden düşmüyor. Çok etkilendim...

Benim gibi Kur'an konusuna yönelenler için tanıtmaya karar verdim:

İlk baskısı İNŞA YAYINLARI'ndan  2007 yılında yayınlanan bu eserin benim elimdeki 16. baskısı bu sene Haziran ayında yayınlanmış

Büyük boy sayfa  ciltli tam 1056 sayfa hacminde ve değeri 180 TL. İtinalı güzel bir baskı..

Evet arkadaşlar, bu eser oldukça farklı ve değerli. Çok güzel ve güncel bir Türkçe ile yazılmış. Her alanın, konunun özel bir dili, teknik kelimeleri, terimleri olur biliyorsunuz.  Hocamız çalışmasında okurken hiç takılmayacağınız bir üslup ve yöntem kullanmış, Her kelimenin anlamı hemen verilmiş, Okurken sıkılmıyorsunuz ve yazar sizi kendi duygu ve heyecanına hemen ortak ediyor. Bir edebi eser özelliğinde güzel ve canlı anlatımlar var.

Meal'de sureler vahiy yani nüzul sırasına göre yer alıyor : 01  --  ( 96 ) ALAK SURESİ -- İkinci  rakam  surenin  Kur'an'da yer alış sırası.

Sure ismini altında  o sure ile ilgili tarihçe vb. bilgiler yer alıyor. Sure mealleri bölüm, bölüm veriliyor Meal metninin içinde Kur'an'da o surede ve Kur'an ilk defa geçen kelimelerin Arapça kök kelimeleri yer alıyor. O kök kelimelerin Kur'an'da ve Arap lisanında tüm türetilmiş kelimelerinin ayrı ayrı anlamları veriliyor. Kur'an aracılığı ile Türkçemizde yer almış Arapça kelimelerin tümünü anlamları ile birlikte görme imkanına kavuşuyorsunuz

Tüm meal ve tefsirde arı Türkçe kullanılmış, bu okuyucuyu oldukça rahatlatıyor.

En farklı bir özellik olarak, mealler vahiy sırası ile verildiği için okurken adeta ilk vahyin ortamını yaşıyor ve ilk Müslümanların heyecanına ortak oluyorsunuz. Yazar Vahiy ortamındaki tüm olay ve kişileri titiz bir  şekilde incelemiş ve tüm ayrıntıları ile belirlemiş.  O günün ortamı  ve olaylarını adeta size yaşatıyor. Bu ilk vahyin heyecanını, mutluluğunu, hissediyor, duygulanıyorsunuz. Adeta bilim eseri değil, bir roman okuyorsunuz, sıkılmıyorsunuz...

Kısaca dostlar ben bu eserle önemli ve değerli  bir kaynak edindiğime inandım ve sevindim:

SİZLERE DE  ÖNERİYORUM !...



 


























5 Ağustos 2022 Cuma

KUR'AN OKUMA İLE İLGİLİ '' İLGİNÇ '' KUR'AN AYETLERİ


Bu yazımda  '' Kur'an okuma '' dan kastım tabii ki  Arapça orijinalinden - anlamayarak - okuma değil, meal veya tercümesini - anlayarak okuma - olduğunu hemen belirteyim : Kur'an ele aldığı konuları çok detaylı ve her yönü ile ele alan, inceleyen bir kitaptır. Fakat bugünkü bilimsel yaklaşım açısından  tek dezavantajı bir konu hakkındaki hükümlerinin derli toplu bir arada değil, tüm Kur'an'da dağılmış durumda olmasıdır. Bu sebepten Kur'an'ın bir konu hakkında ne hüküm verdiğini tam görebilmek için, o konu ile ilgili tüm ayetlerini topluca bir araya getirip görmek gerekir.. İşte bu yapıldığında Kur'an'ın ne denli muhteşem bir kitap olduğu görülüyor..

Kur'an'ın vahyinden yaklaşık 1450 yıl sonra bugün  Kur'an'ın nasıl okunmasının daha verimli ve faydalı faydalı olacağı konusu ne yazık ki hala gündemimizde.ve sürekli tartışılıyor. Konuya, Kur'an harf ve sözcüklerinin kutsal olduğu ve bu şekilde okunmasının daha sevap olduğuna inanan ve savunan, anlamını geri plana iten anlayış var; vahyinden bu güne inatla bu mantık dışı tutumunu sürdürüyor.  Son 50 senedir de bu görüşün tam karşısında, Kur'an'ın anlamının esas olduğu gerçeğini fark etmiş  ve benimsemiş, ikinci bir grup Müslüman var. Sayıları gittikçe artıyor.  

Bu yazımda Kur'an okuma konusundaki Kur'an hükümlerini bir arada topluca görerek değerlendirmeye örnek bir çalışmayı ele alacağım: Bu konuda benim belirleyebildiğim en önemli kaynak eser PINAR YAYINLARI'ndan Recep Aykan'ın hazırladığı benim elimde 2002 tarihli 3. baskısı olan, -- büyük boy  ciltli -- 1040 sayfa hacmindeki  ''  KELİME VE KONULARINA GÖRE ALFABETİK  KUR'AN FİHRİSTİ  eseridir. Bu eseri ayrıca tanıtan bir yazı yayınlayacağım. Bu eserin 783. sayfasında  '' OKUMAK/ OKUTMAK '' başlıklı bölümü Kur'an okuma ve okutma konusunu işliyor. 5 büyük sayfada. Ben fikir vermek üzere konunun bir kısmını içeren bölümünü vereceğim bu yazımda. Tamamını vermeğe kalksam en az 20-25  adet A4 sayfası hacme ulaşacak bu yazım.

Önce  büyük  harfler ayetlerin mesajı --  altında  bu mesajı içeren ayetlerin meallerini sure ismi ve ayet numaraları ile vereceğim :

KUR'AN OKUMAK FARZDIR:

**** ( De ki;)  Ve bana Kur'an okumam ( emredildi )  ( Neml / 92 )
****  Kur'an'ı sana farz kılan Allah, Seni döneceğin yere elbet döndürecektir. ( Kasas/ 85 )

KUR'AN'I OKUYAN KİŞİ, FADALANABİLMESİ İÇİN, OKUDUĞU ŞEYE ÖNCE KENDİSİNİN TAM İNANMASI  GEREKİR. 

****  Bakara/ 121 **** Ali İmran /7   ****   Yusuf / 111  *** Neml/77
****  Fussilet/44  **** Casiye/20 

KUR'AN'I  OKUYACAK  KİŞİ --  Mümkünse -- ONU GECE SAATLERİNDE SAKİN ORTAMDA  OKUMALIDIR.

**** Çünkü gündüzleri seni uğraştıracak işlerin vardır.  ( Müzzemil / 6 - 7 )
****  Sabahlar Kur'an okumak da çok iyidir. ( İsra/ 78 )

KUR'AN'I ANLAYABİLMESİ; YAŞAYABİLMESİ İÇİN ANLADIĞI DİLDEN OKUMALİIDIR

****  Biz onu ( kendi dilinizde )  bir Kur'an indirdik ki  anlayasınız.  ( Yusuf /2 -- Ra'd/ 37 )
**** Eğer biz onu yabancı bir dilde Kur'an yapsaydık derlerdi ki, ayetler anlayabileceğimiz bir dilde  açıklanmalı değil miydi ? Arap'a yabancı bir söz mü geliyor ? ( Fussilet / 44 )
****  Biz O'nu  ( Kur'an'ı ) yabancılardan birine indirseydik de, O'nu onlara okusaydı, ona inanmazlardı  (***  Şuara/198 - 199 ****  Şura/7 )

KUR'AN'I OKUYAN KİŞİDE  '' KUR'AN BENİM KİTABIMDIR, ONU BEN DE ANLAYABİLİRİM  ''  DÜŞÜNCESİ HAKİM OLMALIDIR
*
***  Allah, size Kitabı açıklanmış olarak indirmiş iken, ben ondan başka hakem mi arayayım ?  ( En'am / 114 )
****  Apaçık kitaba and olsun  ( *** Duhan/ 2 )
****  Gerçekten size Allah'tan bir nur ve açık bir kitap geldi  ( *** Nisa / 15 )
****  Bunla apaçık kitabın ayetleridir.( Yusuf /1 *** Şuara / 2 )
****  Kur'an açıklayıcıdır  ( Yunus / 37  *** İsra / 41 )
****  Kur'an'da korkulacak, sakınılacak şeyler açıklandı. ( Ta-Ha / 113 )
****  Kur'an apaçık delil / belge dir  ( *** En'am / 157 )
****  Kur'an'da açık mesaj var.  ( *** Enbiya/106 )

KUR'AN'I  OKUYAN KİŞİ DÜŞÜNEREK OKUMALI VE AYETLERDEN ÖĞÜT ALMALIDIR

( ***  Bakara / 219 ***  266 ***  Ali İmran / 7 *** 118 *** 191  *** Nisa / 82 *** / Maide / 18  
*** / En'am / 50 ***  A'raf /176 *** 184  *** Yunus/ 24 *** Ra'd / 3 *** Nahl /11 ***  44 *** 69 
İsra /41 *** Enbiya /10 *** Rum / 8 *** 21 *** Sebe/ 46 *** Zümer / 42 *** Casiye / 13 
*** Haşr / 21

KUR'AN'I OKUYAN KİŞİ, KUR'AN'IN YETERLİ VE TAM OLDUĞUNA, EKSİK OLMADIĞINA, KUR'AN'IN  TÜM İHTİYAÇLARINA ÇÖZÜM GETİRECEĞİNE  İNANMALIDIR

***  Kendilerine okunmakta olan kitabı sana indirmemiz onlara yetmiyor mu ?  
( Ankebut / 51 )
***   Kur'an'da her örnekten açıklama var  ( *** İsra/89 ***  Kehf / 54 *** Zümer/27 )
***  Biz kitapta hiç bir şeyi eksik bırakmadık.  ( *** En'am / 38 )
***  Kitapta her şey var   ( Sebe / 43 )

KUR'AN'I  OKUYAN VE AÇIKLAYANLAR  DİNLEYİCİLERDEN  ÜCRET İSTEMEMELİDİRLER Kİ  OKUDUKLARI KUR'AN, DİNLEYİCİLER ÜZERİDE ETKİ BIRAKSIN

( *** Yusuf / 104  *** Furkan / 57 )

KUR'AN'I  OKUYANLAR  YAŞAMALIDIRLAR Kİ OKUDUKLARI İLE ÇELİŞKİYE DÜŞMESİNLER.  ÇÜNKÜ KUR'ANI GEREĞİ GİBİ OKUMAK  ONU YAŞAMAK DEMEKTİR.

(***  Bakara / 21  *** 44 )

KUR'AN'I OKUYAN KİŞİ ONUN BÜTÜNÜNE İNANMASI  VE KUR'AN  BÜTÜNLÜĞÜNDE YAKLAŞMASI GEREKİR.  ( Bakara / 85 )

KUR'AN'I  OKUYAN KİŞİ, KUR'AN'IN HÜKÜMLRİNE TESLİM OLMASI; ONLARI ERTELEMEDEM YAŞAMINA GEÇİRMEĞE  ***  Salih amellerde bulunmaya yani  olumlu  davranışlar gerçekleştirmeğe   GAYRET ETMESİ GEREKİR

( ***  Maide / 44 - 45 *** 47  *** A'raf /3 *** isra /9 *** Hadid / 16 - 17 *** Bakar /44 )

KUR'AN'I  OKUYAN VE TEBLİĞ EDEN KİŞİNİN, KUR'AN'I HİÇ BİR İDEOLOJİNİN BASTIRAMAYACAĞINA İNANMAASI  GEREKİR...

***  O ( Kur'an )  aziz, değerli ( eşsiz ) bir kitaptır.  Ne önünden ne de arkasından onu boşa çıkaracak  ( etkisiz kılacak ) bir söz gelemez.!...  ( *** Fussilet / 41 - 42 )

KUR'AN'DAN  BİR ŞEY OKUDUĞUNDA  ALLAH  ŞAHİDDİR...  ( *** Yunus / 61 )





Kur'an'ın muhteşem ** OL DER, HEMEN OLUR ** mesajı !....






Kur'an'da muhteşem anlatımlar, sözler ve seslenişler vardır. Okuduğunda insanın  tüylerini diken diken yapar,  kendine getirir, haddini bildirir. Bunlardan biri de  --  kün fe yekun --  ''  OL DER HEMEN  OLUR '' mesajıdır...

Kur'an'da toplam 7 surede, 8 defa karşımıza çıkar. Kur'an'ın Allah sözleri olduğunu, Hicr suresi 9. ayetinde vaad edildiği gibi Allah'ın koruması altında tahrif olmadan ( bozulmadan )  bize  ulaştırıldığını  haykırır:

İşte o 8 ayet;

                    ******************************************************

***  Gökleri ve yeri yoktan var eden O'dur ve bir şeyin olmasını istediğinde ona sadece  '' OL '' der ve o şey hemen oluverir ( 2 -- Bakara / 117 )

*** Meryem ise şaşkınlığa düşüp  ' Ey Rabbim ! Bana hiç bir erkek dokunmadığı halde, nasıl olur da çocuğum olacak ? Deyince, melekler  '' şunu bil ki, her şeye gücü yeten Allah, dilediğini kolayca yaratandır. O, herhangi bir şeyin olmasını istediğinde, ona  '' OL '' der ve o şey anında oluverir. Merak etme, zaten isa da Allah'ın bu sözü ile olacaktır.  ( 3 -- Al-i İmran / 47 ) 

***  Şunu da bil ki, Allah katında İsa'nın yaratılışı ( babasız dünyaya gönderilişi )   Adem'inde ayrı bir varlık olarak  babasız yaratılışı gibidir. Allah, onun vücudunu önce ham madde olarak toprak yapısındaki bir maddeden hazırladı, sonra da ona  '' OL '' diyerek canlılığını sağladı ve bilinçli bir insan olarak oluverdi.   ( 3 -- Al-i İmran / 59 )

***  Gökleri ve yeri, belirlenmiş ölçülere göre yaratan Allah'tır.  '' OL '' dediği an, hemen her şey oluverir. Söz haktır  ( Kesin ve doğrudur ) Kıyametin habercisi olarak sura üfürüleceği gün hüküm ve hakimiyet Allah'ın olacaktır. O, gaybı ( gizliyi ) ve açığı bilendir. O her şeye hakim olan ve he şeyden de haberdar olandır. ( 6 -- En'am / 73 )

***  Bizim için diriltme sorun değildir. Çünkü  Biz bir şeyin olmasını istediğimiz zaman, ona sadece  '' OL ''  deriz ve o da oluverir.  ( 16 -- Nahl / 40 )

***  Şunu da iyice bil ki, Allah için bir çocuk edinmek asla söz konu olamaz.  Allah çok yücedir. Bir işin olmasını diledi mi, ona sadece  '' OL '' der ve o da anında olur.  ( 19 -- Meryem / 35 )

***  Çünkü O bir şeyin olmasını dilediği zaman  sade  '' OL '' der ve o hemen oluverir.  ( 36 -- Yasin / 82 )

***  Çünkü dirilten ve öldüren tek güç Allah'tır.  Ve yine Allah, herhangi bir iş ve oluşu diledi mi, sadece '' OL '' der o da oluverir.  ( Mü'min / 68 )





'

3 Ağustos 2022 Çarşamba

Görevde ihmal zararından seçilmiş kamu görevlisi de sorumlu tutulmuyor mu ?

 











Atanmış kamu görevlileri görevlerini ihmal sebebiyle oluşan kamu zararından sorumludurlar.

Peki seçilmiş kamu görevlileri görevlerinde ihmal edip İBB örneğindeki gibi seneler süren kamu zararlarına sebep olduklarında hesap verecekler mi ? 

Sorumlu tutulacaklarsa ne zaman ?...

Bir vatandaş olarak merak ediyorum ....

22 Temmuz 2022 Cuma

Birileri K O A L İ S Y O N mu diyor ? AMANN HAA !..

 



Birileri '' Koalisyon '' mu diyor ? Ammann haa !...

Bu sözü duyduğunuz,  okuduğunuz ortamı, hemen terk edin !

Uçak hızıyla, yok yok yıldırım hızıyla kaçın, uzaklaşın oradan !...

Yaşım 77, Cumhuriyetimizin ilk yüzde 75'lik bölümüne akıl baliğ olarak tanık oldum, yaşadım. Bu sözcüğü duyduğumda, okuduğumda tüylerim diken diken oluyor, gerilime düşüyorum, ruhum daralıyor. 

100. yaşını  kutlamaya hazırlanan  Cumhuriyetimizde iyi, güzel, yerli yerinde, hızla ve zamanında ne yapılmış ise koalisyon yönetimleri dışındaki zamanlarda yapıldı. 

Koalisyon dönemleri bir kabustu.  koalisyon  ne demek? Ülkeyi yönetmekte birden fazla siyasi partinin ortaklığı.. Benim  hatırladığım en fazla 3 ortaklı yönetimler söz konusu idi Yalnızca bir karar alabilmek için bazı zamanlar günler ve haftalarca ve hatta aylarca süren uzlaşmazlıklar, , Cumhuriyet ve demokrasi acemisi, ekonomik kayba tahammülü olmayan ülkemiz için gecikmeler, altın değerinde kaybedilen zamanlar, imkanlar, telafisi imkansız zararlar...

Evet koalisyon bir ortaklık. Evlilikte bildiğiniz gibi iki kişilik bir ortaklık. Geçmişte evlilikler uzun süreli beraberliklerdi. Şimdi biliyorsunuz uzun süreli evliliklerin oranı  yüzde 90 'lardan yüzde 30' lara kadar geriledi. Sebebi gelişen, değişen sosyal yaşam şartlarında kadın erkek beraberliğini yönetmedeki başarısızlık... Değişen, gelişen sosyal, ekonomik ortam ilkemiz için de söz konusu. Yaşadığımız uzay ve hız çağında sosyal, ekonomik siyasi kararların da hızla alınması gerekiyor. Böyle bir ortamda 6, pardon 7 ortaklı siyasi yönetimin yürüyebileceğine, memleketimize faydalı ve hayırlı olabileceğine inanların var olmasını aklım almıyor. 

Bu yazıma koyduğum  resmin kaynağında, ülkemizdeki koalisyon dönemlerini özetleyen bilgiler var:

Hatırlamak, öğrenmek isteyenler BUYURUN !... 

 Türkiye’de koalisyon krizleri - A Haber Son Dakika Gündem Haberleri





APTALLAR -- ŞİZOFRENLR -- CAHİLLER

    ================================== APTALLAR .:: Aptal Olduğunu ŞİZOFRENLAR ::  Şizofren Olduğunu C A H İ L L E R  :::: C a h i ...